Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Cehalet Gaflet Hıyanet

Cehalet Gaflet Hıyanet
Soru şudur: Müslüman dünyası, kendini kurtarmak, zillet ve esaretten izzet ve hürriyete kavuşmak için müşterek bir strateji, plan ve program yapabilir mi?

Böyle bir şey aklen mümkündür ama bugünkü durumda gerçekleşmesi çok zordur.

Niçin?

Müslümanlar o kadar bölünmüştür ki, birleşmeleri bir mucize olur.

Müslümanların akılları (nadir istisnalar dışında) dumura uğramış, çocuklaşmıştır.

1924'ten bu yana İslam dünyasının başında gerçek veya sûrî, güçlü veya güçsüz bir Halife yoktur.

İslam dünyasını çekip çevirecek güçlü ve vasıflı bir ulema ve fukaha sınıfı yoktur... Tasavvuf hayatı çok sönükleşmiştir...

İslam dünyasını peşine takacak bir Şamil, bir Emir Abdülkadir, bir Nureddin Zengi, bir Salahaddin yoktur...

İslam dünyasında sayısız yıldız vardır ama bir güneş yoktur, bir Bedr-i munir yoktur.

Çağdaş Müslümanlar birleşmemek konusunda sanki ittifak etmiştir.

Soruyorum: Bütün İslam dünyasını kapsayan ciddî, ipe sapa gelir bir kurtuluş stratejisi, bir necat ve felah plan ve programı var mıdır?

İslam dünyası (yine istisnalar dışında) iki şeyin çok gerisinde kalmıştır:

Bir: İslamın... İki: Çağdaş dünyanın, çağdaş kültürün, çağdaş zekânın...

Bir buçuk milyarlık İslam dünyası vardır ama İslam'ın temel değerleri hayata uygulanmamaktadır.

On altıncı asırda Osmanlı İslam devleti dünyanın en büyük devletiydi. O muazzam imparatorluk İstanbul'dan Halife ve Sultan tarafından idare ediliyordu.

Zamanımızda İslam kalesi içten feth edilmiş ve Müslümanlar köle ve esir statüsüne düşürülmüştür.

Bunun asıl ve ana sebebi İslam düşmanları değil, bizzat Müslümanlardır.

Müslümanlar hıyanete uğramışlar ve hıyanet etmişlerdir.

Müslümanlar kendi cehaletlerinin, gafletlerinin kurbanı olmuşlardır.

Müslümanların büyük bir kısmı namazı terk etmişler ve şehvetlerine uymuşlardır.

Müslümanlar dünyevîleşmişler ve belâlarını bulmuşlardır.

Cehalet, gaflet ve hıyanet o dereceye varmıştır ki, Kur'ana, Sünnete Şeriata açıkça aykırı olan küfürleri, bid'atleri, hükümleri milyonlarca Müslüman beğenmekte, onlardan razı olmaktadır.

Müslümanlar küfre, nifaka, sapıklığa, bid'atlere, büyük günahlarının açıkça işlenmesine kanıksamış ve alışmıştır.

Müslümanlar emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmamaktadır. Bu farzın terkinin azap gelmesine sebep olacağı Hz. Peygamber (Salat ve selam olsun sona) bildirilmiştir.

Müslümanlar mevcut hürriyetten yararlanıp Kur'ana, Sünnete, Şeriata gereği gibi hizmet etmekten aciz durumdadır.

Müslümanların büyük bir kısmı bozuk bir düzenin haram rantlarıyla zengin olmak için çırpınmaktadır.

Şaşkınlık o raddeye varmıştır ki, nice Müslüman istidracları keramet sanmaktadır.

Şu koskoca Türkiye'de on seçkin İslam temsilcisi bir araya gelip de dört başı mâmur bir kurtuluş plan ve programı yapmamaktadır.

Netice: Ya bugünkü gafletten, cehaletten, ittihatsızlıktan, gayretsizlikten, hamiyetsizlikten, mürüvvetsizlikten, parçalanmış ve bölünmüş olmaktan kurtuluruz, yahut layık olduğumuz cezayı çekeriz.

Mehmet Şevket Eygi
araştırmacı yazar


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com