Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Din Elden Giderken Klimalar Püfür Püfür

PEK muhterem Müslüman kardeşim...

Misvak üzerinde duruyorsunuz... Eyvallah misvak sünnettir, çok faydalıdır, kullanılmalıdır.

Sarık üzerinde duruyorsunuz... Eyvallah sarık sünnettir, dindar Müslümanlar sarık sarmalıdır, lakin herkes ulema ve şeyh sarığı sarmamalıdır.

Umre üzerinde çok duruyorsunuz. Umre nafile bir ibadettir. Bu ibadeti israfa, lükse ve gösterişe kaçmamak, "ben umreye gidiyorum, Zam zam Tower'de kalacağım" gibi reklamlar yapmamak, ihlasla ve taqva ile yapmak şartıyla yerine getirirseniz inşaallah ecir alırsınız. İhlasla yapmazsanız günaha girersiniz.

Cami derneğine: Sıcaklarda camiye ilave klima cihazları koymak için çırpınıyor, bunun için para topluyorsunuz. Bu cihazların serinlettikleri kadar hasta ettiklerini unutmayınız.

Tarikatçi ve cemaatçi bir Müslümana: Dinimizde elbette Kur'ana, Sünnete, Şeriata uygun olan doğru ve gerçek tarikat ve cemaatlere (nasibi varsa) katılmak caizdir ama tarikatÇILIK ve cemaatÇİLİK iyi bir şey değildir. Futbol kulübü holiganlığı, militanlığı gibi tarikatçılık ve cemaatçilik olgun ve akıllı Müslümana yakışmaz...

Yukarıda saydığım misvak, imame (sarık, İslamî serpuş), umre gibi şeyler iyidir, caizdir, güzeldir.

Camilere klima cihazı koymak israftır.

Tarikatlı ve cemaatli olmak caizdir.

Tarikatçılık ve cemaatçilik yapmak kötüdür, ayıptır.

Ruhbanları erbab haline getirmek (tanrılaştırmak) şirktir, haramdır.

Din elden gitmiş...

Şeriat elden gitmiş...

Ahkam-ı Kur'aniye elden gitmiş...

Milyonlarca Müslüman dinden kopmuş...

Kütlevî bir irtidat görülüyor...

Fısk fücur, şikak ve nifak, isyan tuğyan, her tür fuhşiyyat (azgınlık), zina, riba ayyuka çıkmış...

İmanlar tehlikede...

İnsî ve cinnî şeytanların istilasına uğramışız.

Müslümanlar tek bir Ümmet olmaktan çıkmış, bir birinden kopuk bin bir fırkaya ve hizbe ayrılmış...

Taife-i nisa perişan vaziyette...

Halkın yüzde 90'ı namazı terk etmiş...

Her yerde anarşi ve kaos...

İslam ahlakı zayıflamış...

Haram yeme yaygın, yoğun, genel hale gelmiş.

Böyle bir devirde misvakı, sakalı, imameyi, cami klimasını, minare hoparlörünü, umreyi, cemaati tarikatı birinci plana almak doğru olur mu?

Bu devirde yapılacak birinci iş imanı kurtarmak ve tashih-i itikad için çalışmaktır.

Sonra Müslüman halka ilmihalini ve ahlakını öğretmektir.

Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmaktır.

Fuhşiyatı azaltmak için nasıl çalışmak gerekiyorsa öyle çalışmaktır.

İslam düşmanlarının oyuncağı ve maskarası olmamak için başımıza bir İmam-ı Kebir seçerek tek bir Ümmet olmaktır.

Ülkemizde iman ve küfür savaşı var.

Hayır ile şer savaşı var.

Ülkemizde kötü bir düzen/sistem var.

Sen kötü bir düzene iyi veya eskisine göre daha iyi dersen imanın tehlikeyle girer.

Sünnetlere ve edeblere uymak elbette gereklidir ve iyidir ama önce farzlar üzerinde durmak gerekmez mi?

Din iman elden giderken camilere klima cihazları yerleştirilir mi?

Zina suç olmaktan çıkartılmış, sen bunu (yasal sınırlar içinde) protesto etmiyorsun, lüks umrelere gidiyorsun.

Bilhassa sabah namazlarında camiler boş, sen halkı namaza başlatmak için çalışmıyorsun, misvak ve imame üzerinde duruyorsun.

Din elden gidiyooor!.. Ne gitmesi... Gitmiş bile...

İman tehlikede...

Mânevî zelzeleler içinde sarsılıyoruz...

Sen dünya peşinde koşuyorsun...

Sen müzeyyen evler, lüks mobilyalar, lüks binitler...

Sen sanki âdil bir idare altında yaşıyormuş gibisin...

Sende dinî gayret ve hamiyet çok azalmış...

Cami klimaları püfür püfür...

Cami hoparlörleri gürül gürül...

Lüks otomobillere kurulmuş Müslümanlar keyifli...

Sen klima... Sen hoparlör... Sen 120 desibel...

Din eden gidiyor... Beş yıldızlı iftarlar ne zaman başlıyor?

Papazlı iftarlar... Hahamlı iftarlar...

Eyvaaaah!...


Mehmet Şevket Eygi
araştırmacı yazar

Yazi çok güzel. Önemli seyler dururken bunlari göz ardi edip ufak tefek seylerle ugrasiliyor bazen. Buna dikkat etmek lazim ins.

Lakin su klima olayina katilmiyorum. Çünkü cami yada namaz kilinacak olan herhangi bir mekan çok sicak olmasi hasebi ile insanlari ibadetten alikoyuyorsa, orayi ibadeti 'rahatlatacak' sekle getirmek bir güzelliktir. Tabiki asiriya ve israfa kaçmamak sarti ile.

Nitekim:

Yazın öğle namazını geciktirmek, kışın ise acele kılmak müstehabtır. Hz. Enes (ra)'den bu konuda şu rivayet edilmiştir: "Resûl-i Ekrem (sav) kış mevsiminde öğle namazını erken kılardı. Yaz mevsiminde ise; onu geciktirerek, hava serinleyince kılardı."

dünya bi imtihan yeriyse ?

Çok doğru bir yazı.
Ama klimasız bizim bölgede yaşamak mümkün değil. Başka yerleri bilemem.
Klima bir de yaşlı insanları hasta ediyor. İşin o kısmı da var.
Bir orta yolunu bulmak lazım.

Aslinda cok güzel bir mesaj verilmis.

Ey müslüman...bunca dert musallat olmusken ümmetin basina sen hala klimaylami ugrasiyorsun diyor hocaefendi.

Bugün saraylar misali camiiler insaa etmek icin yarisan müslümanlar,
burnunun dibinde yasanan dejenerasyona lakayit kalma....

kıl tüyle uğraşmayın .. doğalgazı da kullanmayın soba kullanın ....yok böyle bi hurafe...

Yazı güzel fakat : "Ortada kuyu var yandan geç" derken adeta gösterdiği kuyuya kendi düşmüş. Din elden giderken klimayı diline dolamış. Bize talkını verirken götürmüş canım salkımı..... :-)

Yazı güzel fakat : "Ortada kuyu var yandan geç" derken adeta gösterdiği kuyuya kendi düşmüş. Din elden giderken klimayı diline dolamış. Bize talkını verirken götürmüş canım salkımı..... :-)


Biraz öyle olmus gibi evet haklisiniz.

Ama birisininde uyarmasi lazimdi yinede :)

Çok doğru bir yazı.
Ama klimasız bizim bölgede yaşamak mümkün değil. Başka yerleri bilemem.
Klima bir de yaşlı insanları hasta ediyor. İşin o kısmı da var.
Bir orta yolunu bulmak lazım.


Evet bir çok yerde bundan muzdarip insanlar. Bizde klima yok ama kapi pencere açma meselesi olay oluyor hep. Özellikle yaslilar hiç bir yeri açtirmiyor üsüyoruz diye. O zaman kapi pencerenin dibine oturmayin diyoruz ama dinleyen pek yok, hatta aliniyorlar o zamanda ;)

Aslinda cok güzel bir mesaj verilmis.

Ey müslüman...bunca dert musallat olmusken ümmetin basina sen hala klimaylami ugrasiyorsun diyor hocaefendi.

Bugün saraylar misali camiiler insaa etmek icin yarisan müslümanlar,
burnunun dibinde yasanan dejenerasyona lakayit kalma....


Ilk yazimda da dedigim gibi. Klima hariç yazinin hemen hemen her yerine katiliyorum. Ama klima konusunda israrliyim :)
Yani zaten camiye zor geliyor insanlar. Ya 'çok sicak, rahat edemiyorum' diye camiye gelen birisi tekrar gelmezse? Gelenleride kaçirmayalim degilmi?

Yani söyle bir sey bile var: Cemaate namaz kildiran imam, namazi, yani kiraatini, hafif tutmali ki cemaate bıkkınlık gelmesin.
Nitekim:

Cabir Ibnu Abdullah radiyallahu anh'dan, soyle dedi: Muaz Ibnu Cebel her defa Rasulullah'in arkasinda (yatsi) namazini kilar sonra kavmine (yani Seleme ogullarina) gelir, onlara imamlik yapardi. Bir gece Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber yatsiyi kildi. Sonra kavmine gelip, onlara imam oldu. Suretu'l-Bakara'dan baslayip okumaya giristi. Bunun uzerine cemaatten bir kimse selam verip ayrildi, sonra namazi yalniz basina kilip cikti. Namazdan sonra o kimseye: "Ey fulan! Sen munafik mi oldun?" dediler. O da: "Hayir, munafik degilim. (Hele sabah olsun) Vallahi, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem huzuruna muhakkak gidecegim ve ona mutlaka bunu haber verecegim." dedi. Ertesi gun Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e geldi ve sunlari soyledi.

"Ya Rasulullah! Biz su ceker develer sahibiyiz. Butun gun isimiz basinda didiniriz, (yatsi olunca gelip namaz kilariz) Muaz sizinle birlikte yatsiyi kildi sonra geldi ve bize imam olup Suretu'l-Bakara'dan baslayip okumaga kalkti." Bunun uzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Muaz'a donup: "Ya Muaz! Sen dinden nefret ettirici misin? Fulan sureyi oku, fulan sureyi oku!" buyurdu.

Sufyan der ki: Amr’a: "Ebu'z-Zubeyr bize Cabir'den tahdis etti ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Vessemsi ve Duhahe'yi, Ve'dduha'yi, Ve'I-leyli iza yagsa’yi Ve sebbih isme Rabbike'I-a'la'yi oku buyurmustur" dedim. Bunun uzerine Amr: "Iste bunlar gibi sureler" cevabini verdi. (Buhari(701) ve Muslim (465))

Açiklama babindan: Sure-i Bakara Kur'an-i Kerimin en uzun sûresidir. Asagi yukari 50 sayfa civarinda bir suredir. Ve rasulumuz bu sureyi okuyan ashabina kisa sûreler okumasini tavsiyede bulunmuslar.

Yinelemek gerekirse: abartmadan, israfa kaçmadan müslümani rahatlatmakta bir beis olacagini (Rasulumuzun hadisine dayanarak) düsünmüyorum.

dünya bi imtihan yeriyse ?


Benim yazima mi yazdiniz bu yorumu kardesim tam anlayamadim ;)

Benim yazima mi yazdiniz bu yorumu kardesim tam anlayamadim ;)

yazının tamamına yani m.ş. eygiye


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com