Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


İmana hizmet edecek sohbethâneler

Hazret-i Muhammed'in (Salât ve selam olsun ona) daveti, tebligatı, dini, müjdeleri, uyarıları, iyi haberleri kendisine ulaşmış olan bir kimse sadece Allah birdir demekle kurtulamaz. Allah birdir'in yanında Muhammed Resulullah deyip şüphesiz bir şekilde iman etmesi gerekir.

İnsanlar, Allah'ın varlığını, birliğini, sıfatlarını, emir ve yasaklarını ancak Muhammed aleyhissalatü vesselamın vesatetiyle ve tebligatıyla doğru olarak öğrenebilir.

İslam'a göre bir insan için en kıymetli şey imandır.

Allah'ın kabul ettiği bir imanla imanlı olan (o imanla ölmüş olmak şartıyla) ebedî saadetini kurtarır.

İmanı yoksa yahut imansız ölürse ebedî felakete, zarara, azaba uğrar.

İmdi bir mü'minin üç ana vazifesi şudur:

1. Kendi imanını korumak, imanla ölmek için gerekenleri yapmak.

2. Mü'min kardeşlerinin imanlarını korumak için çalışmak. Bu onlara yapılabilecek en iyi yardım ve hizmettir.

3. İmanı olmayanların imanlı olmaları için nasıl çalışmak gerekiyorsa öyle (doğrudan doğruya veya dolaylı olarak) gayret sarf etmek, çırpınmak.

Bu üç temel vazifeyi, hizmeti bırakıp da gülünç işlerle uğraşanlara acınır. Onlar maalesef beyinsizdir.

Şu dindar geçinen bazılarına bakınız... Havalar ısındı ya, camilere klima cihazı koymak için çırpıyorlar... Hoparlörler 110 desibelden fazla bağıramıyormuş, onları atıp yerlerine 150 desibellik dehşetli ve korkunç mükebbireler koyacaklarmış...Vah vah!.. Halkın ve gençliğin bir kısmı imansız kalmış, onlar klima ve hoparlör derdinde...

Bugün ülkemizde irtidat (dinden çıkma) yangını ve genel felaketi vardır. Biz mü'minlerin, mürted olanların yahut dinle alâkası bulunmayanların derhal yardımına koşmamız gerekir.

Nasıl?.. İşte önemli olan bu nasıl'dır...

Peygamberimiz (Salât ve selam olsun ona) "İnsanlarla akılları (kültür ve anlayışları) derecesinde konuşunuz" buyurmuşlardır.

Dinsiz sosyetik bir gence Mızraklı İlmihal vermek bir çözüm değildir.

Ona, onun anlayacağı dilde hitap edilmelidir.

Onu İslam'a, imana, Kur'an'a çekecek kimselerin kültürleri, ilimleri, irfanları, insanlıkları, vicdanları, ahlâk ve faziletleri, mürüvvetleri, ferasetleri ondan üstün olmalıdır.

Dinimizde sohbetin büyük yeri vardır.

İslam nasihat=öğüt üzerine kuruludur.

En güzel öğütler kal=söz ile olanlar değil hal ile olanlardır.

Kabaca bağırıp çağırarak, tahkir ederek, azarlayarak tebliğ ve davet olmaz.

En güzel davet ve tebliğ, nazar sahibi kimselerin nazarlarıyla yapılandır.

Olgun, sâlih, medenî, âlim, arif Müslümanların İstanbul'da en az yüz adet sohbethâne açmaları gerekir.

Nefis bir dekorasyon... Kültür ve sanat fışkıran bir atmosfer... Kibarlık, zarafet, mürüvvet...

İnsanlar tatlı tatlı sohbet ederler, çaylar içilir, muhabbet edilir...

Siyaset ve gıybet yapılmaz... Edebiyat, tarih, sanat, mimarlık, güzel ve iyi şeyler...

Buralara gelenlerin hepsi hidayet bulmaz ama bulan da olur.

Bir kişinin hidayeti için bin kişinin kahrı çekilir...

Bütün bu çalışmalar ne için yapılır?

Allah için... Sadece Allah için... İhlâsla yapılır.

Bu sohbethanelere cemaat, tarikat, hizip, fırka, klik, grup asabiyeti, militanlığı, fanatizmi, holiganlığı, siyaset karıştırılmaz.

İyi niyetli herkes gelsin... Kendisinde saidlik istidadı olanlar hep gelsin... Hoş gelsin...

Buralara şu militanlar sokulmamalıdır: Gelecek ve buradan kendi cemaatine adam ayartacak... Böyle özürlülerin gelmemesi daha iyidir.

Bir Müslüman için en kârlı, en büyük ticaret nedir?

Allah ile ticaret yapmaktır.

"Bir insanın hidayetine (mü'min olmasına) vesile olmak, üzerine güneşin doğduğu ve battığı her şeye sahip olmaktan hayırlıdır." (Hâdis meali)

İslam'dan uzaklaşmış insanları ve bilhassa gençleri imana çekmek için çok güzel, çok faydalı, çok etkili, çok heyecan verici, çok ilgi çekici broşürler hazırlanmalıdır.

Bunlar maddî ticarete, şahsî prestije, siyasete, hizipçiliğe, cemaatçiliğe alet edilmemelidir.

Bu gibi hizmetler kısır ve yetersiz akıllarla, güdük kültürlerle, bezirgânca zihniyetlerle yapılamaz.

Futbol kulübü tutar gibi cemaatçilik yapacak ve sonra dine hizmet edecek... Bu iki şey bir arada olmaz.

Böyle hizmetler Mevlana Celalüddin Rumî, Abdülkadir Geylanî, Ahmed er-Rufâî ve benzeri büyüklerin izinde, onların ruhaniyetlerinin gölgesinde yapılabilir.

Bir Müslüman'ın Nakşî, ötekinin Kadirî, bir üçüncüsünün Rufaî, diğerlerinin şu veya bu tarikat veya meşrebe mensup olmaları önemli değildir. Bütün gerçek tarikatlar Tarikat-ı Muhammediye'dir. Önemli olan sahih bir iman sahibi olmak, feraizi ve sünneti yetine getirip nevahiden ve bid'atlerden uzak durmaktır.

İstanbul'da sadece iman ve İslam için meşrep ve cemaatler üstü bir sohbethâne açan olursa, bendeniz (Suriçinde olmak şartıyla) sık sık gelir çay hazırlar ve gücümün yettiği kadar temizlik yaparım. Karşılığında bir bardak çay bile istemem. Böyle bir mekânda bulunmanın zevki bana ücret olarak yetmez mi?

Sohbet mi? Bendeniz ehl-i sohbet değilim. Sohbet için icazet lazımdır. Çay içerken konuşmalara katılabilirim ama kendimi mürşid gibi göstermekten hayâ ederim, inşallah böyle bir küstahlığa ve densizliğe düşmem.


Mehmet Şevket Eygi
araştırmacı yazar


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com