Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Trakya Kaymakamı Beye Teessüf

Trakya Kaymakamı Beye Teessüf

Trakya'nın bir ilçesinde (şehir ismi vermeyeceğim, gayem saldırmak ve ismen teşhir etmek değil) kaymakam bey, 23 Nisan törenlerinde başı örtülü bir hanım öğretmen ile birlikte resim çektirtmek istememiş.

Üzücü bir olay... Tahammülsüzlük.

Kaymakam beye, Avusturya cumhurbaşkanının tesettürlü bir Türk kızına diplomasını verirken çekilmiş fotoğrafını göstermek lazım.

Bugünkü düzende hanım öğretmen açık olabilir, tesettürlü olabilir, buna kimse karışamaz. Karışan faşisttir.

İslamî bir düzende hiçbir Müslüman kadın öğrenmen başı açık olarak çalışamaz.

Laikçi bir düzende bir kaymakam başı örtülü öğretmeni dışlayabilir.

Laik bir düzende dışlayamaz.

Böyle bir kimse laik veya laikçi bir düzende kaymakamlık yapabilir ama İslamî bir düzende yapamaz.

Bir soru: Kaymakam bey bu cür'et ve cesareti nereden alıyor, niçin böyle yapıyor?

Benim tahminim, bu antidemokratik ve insan haklarına aykırı tutumu dolayısıyla birilerinin ve bir kesimin gözüne girmek, kendisine baskı yaptırtmak, bunun üzerine istifa etmek ve politikaya atılmaktır. (Tahminimde yanılmış olabilirim...)

Ucuz kahraman mı olur, pahalı kahraman mı?

Bizdeki başörtüsü krizi tamamen yapaydır. Devletimizin, ülkemizin, halkımızın böyle bir problemi yoktur.

Başörtüsü konusunda dünyanın demokrat, insan haklarına bağlı ve saygılı, hukukun üstünlüğü prensibini kabul etmiş medenî ülkeleri ne yapıyor, ona bakmak ve onları taklit etmek gerekir.

Dindar bir kadın öğretmen çarşaf bile giyse ona karışmamak gerekir.

Önemli olan vasıflı bir öğretmen olması, vazifesini iyi yapması değil midir?

Bir öğretmenin başını örtmesi ne suçtur, ne de ayıp. Asıl ayıp olan şey, seksî dekolte kıyafetlerle iş görmektir.

Trakya kaymakamının esef verici ayırımcılığı konusunda Müslümanlar ne yapacaklar?

Ne yaptılar?

Benim bu yazım gibi birkaç cılız mırıltı ve inilti.

Ne yapılmalıydı?

En az bir milyon Müslüman, en az yirmi beş ayrı makama ve kuruma e-mailler göndererek durumu protesto etmeliydi.

Müslüman hukukçular harekete geçmeliydi.

Gazetelerde tam sayfalık teessüf ilanları yayınlanmalıydı.

Bunlar yapılırken kesinlikle hakaret edilmemeliydi, çok seviyeli bir üslup ve ifade kullanılmalıydı.

Avusturya cumhurbaşkanının, Viyana'da bir diploma töreninde, Türkiyede başörtülü olarak okuyamadığı için ülkesine gidip okumuş başörtülü bir kızımıza diplomasını verirken çekilmiş fotoğrafı arşivlerden çıkartılmalı ve bütün gazetelerimizde, dergilerimizde basılmalı, televizyonlarımızda gösterilmeli, çerçeveletilerek her yere asılmalı, kartpostalları yapılmalıdır.

Avusturya cumhurbaşkanı medenî bir insanmış...

Kaymakam beye ayrı sıfatı veremiyorum.

(Türkiyede ileride bütün öğretmenleri ve bütün öğrencileri çarşaflı Kız İslam Mektepleri kurulacaktır.)


Mehmet Şevket Eygi
araştırmacı yazar


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com