Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Poitiers Savaşı Mücahitler Ganimet

YIL miladî 732. İspanya'yı feth edip Endülüs yapan Müslümanların ordusu Fransa'ya girer, Poitiers şehri ellerine düşer. Mücahitler ganimet toplarken Charles Martel'in ordusu mücahitleri gafil avlar, Müslümanları tepeler ve İslam'ın Avrupa'yı fetih hamlesi ve hareketi durmuş olur.

İslam'a göre savaşlarda ganimet toplanır ve Şeriatın hükümlerine göre, beşte biri Beytülmal-i Müslimîne bırakılmak suretiyle dağıtılır ama bu ganimet toplama işinin yenilgiye, hezimete, Müslümanların katl edilmesine sebep olacak şekilde yapılmaması gerekir.

Ganimet toplamaya başlamadan önce zafer ve galibiyetin kesinlikle kazanılmış olması gerekir.

Düşmana karşı güvenlik tedbirlerinin alınmış olması gerekir.

Şu husus da hiç unutulmamalıdır:

Ganimet, teklif edilen İslam barışını kabul etmeyip savaşı tercih eden Darülharb'te toplanır.

Halkı Müslüman olan, beş vakit ezan okunan, yüz bin camii bulunan bir İslam ülkesi, geçici olarak Darülharb de olsa orada, yapılmayan bir cihadın ganimeti toplanmaz.

Müslümanların canları, kanları, malları, ırzları birbirlerine haramdır.

Müslüman bir memleketin devlet bütçesi, belediyelerinin bütçeleri bir tür beytülmal-i müslimîn sayılır ve onlarda saçı bitmedik Müslüman yetimlerin, mustaz'afların, ehl-i iman fukaranın ve miskinlerin hakları vardır.

Ülkemizde 1970'lerde palazlanan bir radikal İslamcı hareket vardır. O zamanlar birtakım genç mücahitler, resmî ideolojiye dayanan vesayet sistemini ve düzenini ağır şekilde yeriyorlar, onun yıkılması, yerine hak bir nizam gelmesini istiyorlardı.

Onlar hiçbir tâviz=ödün vermiyorlardı.

Çok yüksek emelleri vardı.

Asr-ı Saadeti geri getireceğiz diyorlardı.

Hz. Ömer'i örnek gösteriyorlardı.

Allah onlara fırsatlar verdi.

Lakin bir şeyi unuttular:

Bir İslam ülkesinde ganimet toplanamazdı.

Müslümanlar herkese örnek olmalıydı.

Siyasî iktidarı elen geçiren Müslümanlar, vazifeye bir ceketle başlamışsa, aradan seneler geçtikten sonra yine bir tek ceketle bırakmalıydı.

Tek hedef, bozuk düzenin ve sistemin yerine hak, âdil, temiz bir düzen getirmekti.

Allah rızası için gerçek mânada veya mecâzî mânada cihad yapmak çok büyük bir şereftir.

Cihadın cihad olması için ilk zarurî ve temel şart ihlastır. Yani Allah rızası için yapılacak...

Dün bozuk ve kötü dedikleri bir düzenin haram rantlarına ve haram nimetlerine saldıranlar mücahid değildir.

Peygamber Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) Hayber savaşı esnasında bir çift deri ayakkabıyı ganimet olarak alıp kendisi için saklayan ve bilahare şehit olan bir sahabenin cenaze namazını kılmamıştır.

Mekke'den Medine'ye hicret ettiğinde, Resulullahı evinde misafir eden Ebâ Eyyub el-Ensarî radiyallahu anh gerçek bir mücahitti. Çok yaşlanmış olmasına rağmen İstanbul'a feth etmeye giden İslam ordusuna katılmış, aylarca süren çetin bir yolculuğun zahmetlerine katlanmış ve yaşlılıktan, yorgunluktan vefat ederek İstanbul toprağına sırlanmıştır.

Yirmi beş yaşındayken mücahit, kırkından sonra müteahhit.

Olmaz böyle şey.

Gerçek mücahid Kur'ana, Sünnete, Şeriata, fıkha, İslam ahlakına aykırı şekilde zengin olmaz.

Gerçek mücahid, helal de olsa fazla mala ve servete sahip olmaz.

Bozuk vesayet düzeninin, resmî ideoloji sisteminin haram rant ve gelirleriyle zengin olanlar, köşeyi dönenler bugünün Poitiers savaşını kaybetmişler ve Müslümanlara da kaybettirmişlerdir.


Mehmet Şevket Eygi
araştırmacı yazar

Puvatya Muharebesi, (10 Ekim 732) sanırım bizim 2. viyana kuşatması gibi olmuş..

732 den 1683 e.. neredeyse 950 yıl sonra yeni bir yenilgi.. biz +950 dersek 2630 larda yine avrupada büyük bir savaş bizi bekliyor deriz :D


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com