Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


İntihar Eden Genç Kadın

Adana'da gencecik bir anne intihar ederek hayatına son verdi. Sebebi geçim sıkıntısı, parasızlık. Kocası başka bir yere çalışmaya gitmiş. Sekiz aydır evin kirasını ödeyemiyorlarmış. İki çocuğu yetim kaldı.

Bir bürokrat bu intihar için normal bir vak'adır demiş...

Kesinlikle normal değildir.

İslam dininin yardım ile ilgili birçok kuralı vardır:

Bunlardan biri şudur: Hayâlı kimseler yardım istemekten utanırlar. Binaenaleyh komşuları ve sorumlu Müslümanlar (Rahatsız etmeyecek ve üzmeyecek şekilde) istihbarat yapmalı ve o istemeden yardımına koşmalıydı. Civarındaki fakirleri ve miskinleri araştırmamak bir suçtur, ahlaken kötü bir şeydir. Kadıncağızın durumu muhtara söylenseydi o ilgilenirdi, devlet yardım edebilirdi.

Zamanımızda İslam'ın bazı kesin farzları Kur'ana, Sünnete, icmâya, fıkha uygun olarak uygulanmıyor.

Bu kadına zekât verilmesi gerekirdi ama verilmedi.

Çünkü, şu anda ülkemizde zekatları, fıkha aykırı olarak birtakım dernekler, cemaatler, tarikatlar, tüzel kişiler toplamaktadır. Hâlbuki zekâtların gerçek şahıslara (zekât parası veya malın temlik edilerek) verilmesi gerekir.

Yokluktan, açlıktan, sefaletten intihar eden zavallı kadının vebali, hakları olmadığı halde zekât toplayanların üzerinedir.

Zekât parasıyla cami yapılmaz.

Zekât parasıyla hayra hizmet edecek bina, mesela okul yapılmaz.

Şu ana kadar çeşitli zamanlarda zekât ile ilgili hayli uyarı yaptım ama pek faydası olmadı. Ne de olsa işin içinde para var.

Zekâtın kimlere, nasıl verilmesini gerektiği konusunda muteber kaynaklardan derlediğim ve önemli bilgiler ihtiva eden (içeren) yeni bir yazı hazırlıyorum.

Bilhassa gerçek Nurcu kardeşlerime hitap ediyorum:

Üstad hazretleri iman, İslam, Kur'an hizmetleri için halktan, dostlarından, sevenlerinden para istememiş, toplamamıştır. Şu anda Nurculuk adına zekât parası toplayanlar şer'an ve ahlaken çok vahim bir hatâ işlemekte ve merhum Üstadın ruhunu muazzeb etmektedir.

Muhterem Sünnî tarikatlar da zekât toplamamalıdır.

Bütün Sünnî cemaat, tarikat, vakıf, dernek ve kuruluşlar müşterek bir teşkilat kurarak zekâtların Kur'ana, Sünnete, fıkha, Şeriata uygun şekilde fakirlere, miskinlere ve Kitabullahta zikre dilen diğer kimseler (gerçek şahıslara) ulaştırılmasını sağlamalıdır.

Zekât paraları bir havuzda toplanamaz.

Zekât paralarıyla (kurulduğu takdirde) Zekât Sandığı Kurumu'nun müdürüne ve personeline maaş ödenemez, işletme, kira, ısınma, nakliye vs giderleri karşılanamaz.

Şu günkü halimize bakınız:

Zekât parası topluyorlar, bununla icabında hela yapıyorlar.

Beş yıldızlı lüks fuhuşhanelerde iftar ziyafetleri veriyorlar.

Zekât paralarıyla hahamlara, papazlara, patriklere nefis yemekler yediriyorlar.

Zekât paralarıyla uçak bileti alıyorlar, beş yıldızlı otellerde kalıyorlar.

Zekât paralarıyla şahısların veya cemaatlerin reklâmını ve propagandasını yapıyorlar.

Bunların hiçbir şer'an ve ahlaken caiz değildir.

Müslümanların büyük bir kısmı günlük namazı terk etti.

Zekâtlar usulüne göre verilmiyor ve sarf edilmiyor.

Kadın ve kızların yarıya yakını tesettürsüz.

Faiz ve riba gırtlağımıza kadar.

Uyanmazsak sonumuz çok kötü olur.

Zekâtın hiç şakası yoktur.

Hakkı olan zekâtı alamadığı için sefalet ve yokluk içinde intihar eden zavallı annenin vebali hepimizin üzerindedir.

Sillenin ne zaman, nereden, nasıl geleceği bilinmez!..

Hak sillesinin sedası yoktur,

Bir vurdu mu hiç devası yoktur.


Mehmet Şevket Eygi
araştırmacı yazar

su intihar olayi hep canimi SIKMISTIR....

Beş yıldızlı lüks fuhuşhanelerde iftar ziyafetleri veriyorlar.

Zekât paralarıyla hahamlara, papazlara, patriklere nefis yemekler yediriyorlar.

Zekât paralarıyla uçak bileti alıyorlar, beş yıldızlı otellerde kalıyorlar.

Zekât paralarıyla şahısların veya cemaatlerin reklâmını ve propagandasını yapıyorlar.

Bunların hiçbir şer'an ve ahlaken caiz değildir.



birileri bişeyleri farkediyor ama hiiiiççççç üstüne alınan yok!

evet kilise restore edip bismillah diyerek kapısını açarsan herşey beklenir herkesten bu devirde.....!

ama hesap gününü unutuyorlar ne yazıkki!

fark etmiyolar ki uzerlerine alinmiyorlar...

Bütün yaziyi okudum ve hakli buldum bir çok yerini.

Yalniz su kisimlar:

Hâlbuki zekâtların gerçek şahıslara (zekât parası veya malın temlik edilerek) verilmesi gerekir.

Zekât parasıyla cami yapılmaz.

Zekât parasıyla hayra hizmet edecek bina, mesela okul yapılmaz.


Illa sahislara para olarak verilecek sarti varmi? Hiç duymadim, görmedim ve okumadim sahsen.
Kaynak verebilen, genis bilgisi olan arkadaslar varmi?

Yazida muteber kaynaklardan bahsediyor. Nedir aceba bunlar. Bir bilginiz varmi vahit koç kardesim?


Çünkü, şu anda ülkemizde zekatları, fıkha aykırı olarak birtakım dernekler, cemaatler, tarikatlar, tüzel kişiler toplamaktadır. Hâlbuki zekâtların gerçek şahıslara (zekât parası veya malın temlik edilerek) verilmesi gerekir.

Zekât parasıyla cami yapılmaz.

Zekât parasıyla hayra hizmet edecek bina, mesela okul yapılmaz.

Şu ana kadar çeşitli zamanlarda zekât ile ilgili hayli uyarı yaptım ama pek faydası olmadı. Ne de olsa işin içinde para var.

Zekâtın kimlere, nasıl verilmesini gerektiği konusunda muteber kaynaklardan derlediğim ve önemli bilgiler ihtiva eden (içeren) yeni bir yazı hazırlıyorum.

Muhterem Sünnî tarikatlar da zekât toplamamalıdır.




Mevlamız nasıl verileceğini belirlemiş işte ayetimizin meali = Tevbe süresi

Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.


İşte onlardan biride konumuzda söz konusu olan:Mücahid:
Bundan maksad, Allah yolunda gönüllü olarak savaşa katılmak istediği halde, yiyecekten, silahdan ve diğer şeylerden mahrum olan kimse demektir. Böyle bir kimseye, ihtiyaçlarını gidermesi için zekat verilebilir. Buna: "Fi sebilillah infak = Allah yolunda harcama" denir. (Büyük islam ilmihali)

Fi sebililleh kelimesi "efradını cami ağyarını mani" bir kelimedir. Hatta kitaplarımızda fakir olmasa bile, ailesinin ve kendisinin ihtiyaçları için alması, toplaması ibaresi mevcuttur.
Hatta bir yerde bir garyede (köyde) bir medinede (şehirde) bir mekanda hepsi mevcutsa yani fakir, miskin vesaire kişiler varsa mevcutsa aklı selim olan kimse, Allah yolunda olanı tercih eder diye geçer... Diğerlerine verilmez anlaşılmasın sakın.

Yazımızda geçen cemeat,dernek tarikat, tüzel vesaire bunlar toplayamaz ibaresi bir üstteki fi sebililleh ayeti ile ters değilmidir. Yani o kişiler Allah yolunda değilmidirler, zekat verilmez ise o anlaşılır.

Zekat parası ile cami okul kuran kursu vesare yapılmaz denilmiş. Biz paramızı fakire, miskine verdiğimizde o kişinin ev yapması caizmi acaba!!!
Ki o evde sadece oturur. Lakin bir camide bir kuran kursunda devamlı ibadet edilir. Bu takdiri sizlere bırakıyorum.

Diğer meselede o muteber kitapları merak ettim doğrusu.

Sünnü tarikatlar para toplamamalı denilmiş o halde kimler yapsın bu "Zekât memuru" göevi nereye gitti.
Şu kelimeyi söylerken bile neyse. Dinler arasi diyalog adı altında ki kişilermi toplasın!!!Tek din İslam yav

peki hocam ben zekat bi fakir ulkeye gonderdim ehamdulillah ... paramin bi kismiylida ogrenci okuttmaya verdim elhamdulilah... peki ogrenci okutmak zekkata dahil olmaz mi?


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com