Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Allahâın Habibinden ayrı kalan her şey mahzun olur
ALLAHâIN HABİBİNDEN AYRI KALAN HERŞEY MAHZUN OLUR
Mescid-i Nebevî ilk yapıldığı sırada minbersizdi. Resûl-i Ekrem, hutbe irâd buyurduklarında kuru bir hurma kütüğüne dayanırdı. Uzun müddet böyle devam etti.
Ashabın isteği üzerine üç basamaklı bir minber yapıldı. Artık Peygamber Efendimiz s.a.v. minbere çıkıp halka hitapta bulunuyordu.
Resûl-i Ekrem s.a.v. yapılan minbere çıkıp ilk hutbesini okuduklarında, hamile deve ağlayışını andıran acı sesler ve ağlamalar duyuldu.
Baktılar, ortalıkta ne hamile deve ve ne de deve yavrusu vardı. Ağlayan o kuru direkti. Kütüğün deve gibi ağlayışını Peygamber Efendimizâle birlikte Ashab-ı Güzin de duyuyordu. Bir türlü susmuyordu.
Fahr-i Âlem, minberden inip yanına geldi. Elini üstüne koyup teselli edince sustu. Hatta hurma kütüğünün deve gibi sızlamasını işiten Sahabîler de gözyaşlarını tutamamışlar, ağlamışlardı.
Rasulullah s.a.v. buyurdular ki:
âSiz onu ayıplamayın. Zira Allahâın Rasulü herhangi bir şeyden ayrı düşerse o şey behemahal (derhal) mahzun olur.â (Tecrid-i Sarih)
Mektubatâta da İmam-ı Rabbani k.s. Peygamberimiz s.a.v.âin şöyle buyurduğunu nakleder:
âEğer, ben onu kucaklayıp teselli vermeseydim, Resûlullahâın ayrılığından kıyâmete kadar ağlaması böyle devam edecekti.â (417.Mektûp)
huzunlendim