Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Ellerim Üşüyor,Lamba Kırık...

Sen gelmeyişlere boğdun kendini
Bense bekleyişlere..

Hala aynı köşenin dibinde bekliyorum ben,
Sen hangi hülyalar peşindesin, kim bilir.

O ellerimi bıraktığın /bir daha tutmadığın
Bitmeyecek ayrılıkları başlattığın
Sokak lambası bozuk bir caddede
Aydınlanmamış dünyamı karartmıştın sen!

Biliyor musun sevgili,
Şimdi burada havalar soğudu.
Ellerim üşüyor /haberin yok senin.
Ceplerime koyasım gelmiyor ellerimi
Onlarda yaşasın diye hasretini..

Hüzün çehremde çok silik.
Onu biraz daha uzaklara sakladım.
Sana ait tüm ümitleri
tebessümler perdeliyor.
biliyor musun?
O köşenin dibinden her gün geçiyorum
Ellerimi bıraktığın,
O sokak lambasız caddenin içinden.

Geçen haftaydı galiba,
Sokak lambasını yapmışlar.
Bilmiyorum ben çok üzüldüm.
Sana ait karanlıklarımı bile elimden alıyorlar.
Sen benim aydınlığım değildin ki
Seni aydınlıklarda arıyayım.
Bilmiyorsun değil mi?
Her akan göz yaşında biraz da senin suçun var.

Bu gün yine bir burukluk üzerimde.
Gece çok sessiz diyorsun /duymuyorsun sevgili..
Dışarı da yağmur yağıyor,
bir ıslaklık gözlerimde.
Ama kapı da ki zilin sesini ben de duymuyorum,
aylardır.

Her akşam işten gelirken, geçiyorum.
O ellerimi bıraktığın,
Artık sokak lambası olan caddeden.
Çok tenhadır sen de bilirsin.
Bilmem hatırlar mısın ?
O gün de o yüzden orda konuşmuştuk.
Bazen orda ki kaldırımlara oturasım geliyor.
Sokak lambasını yapmasalardı otururdum.
Ama aydınlıklar beni sarmıyor.
Çünkü ben seni karanlıklarda kaybettim.

Bu sabah arkadaşımın mesajıyla uyandım.
Yataktan kalkalı 3 saat olmuştu.
Nişanlamışlar seni,
Parmağına bitimsiz ayrılıkları takmışsın.
Ahtım vardı her güzel günün de senin tebrik etmeye,
Ama bilmiyorum senin yüzün var mı?
Beni görebilmeye...

Yüzüne gülücükler çok yakışır senin,
Çok söylemişimdir, çok aşinasın.
yine gülüyorsun değil mi?
Ben yıllardır o gülücüklerle ısınmıştım.
Sen hala gülüyorsun, duymuyorum ama
Sen zaten sessiz gülersin.
Bunu eminim bilmiyorsun.
Bazen yanından geçerken bakıyorum,
sokak lambasına.
Ne kadar da üşümüşüm.
Caddeye kar yağıyor.
Caddeyi ışıtmışlarya,
yeni yeni görebiliyorum.

Bir akşam vakti gene,
Bu sefer yıllar geçiyor üzerimden.
Mesaiyi bitirdim gene evime dönüyorum.
Seni ziyaret etmeye yol alıyordum.
Hava dışarı da bahar, içerde kış hala.
Ellerimde titreme hastalığı başladı /bilmiyorsun.
Ellerimi bıraktığın o caddeden geçecektim.
Karanlıklara bir karanlık daha eklenmiş gibi
Sokak lambası yanmıyor, kırmışlar.
İçerimde bir kırık var, o bana zaten yetiyor.
Caddede ki karanlık bir sancı oluyor içerimde.
Yolum yine ayrılığa düştü sanki..
Yollar gene ayrılıklarla birleşecekti.
Bu sefer ben yol değiştiriyordum.

Sen gideli seneler olmuştu.
Senin üzerinden çok yıldız kaymıştı yüzümde.
Hasretlikler nasır bağlamış,
Hüzün hala ağlıyordu /sen (yine) görmüyordun.

Sen ellerimi bırakıp gitmiştin,
Bense ellerimden vazgeçtim şimdi,
(dayanamıyor) kaçıyorum.

Fezleke

Teşekkürler...


Teşekkürler...


Edebiyat

MollaCami.Com