Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Meleklerin namaza karşı duyarlılıkları
Huzeyfe bin Yemani (r.a.) anlatıyor: Bir gün sabah namazında sonra Resulullah Efendimiz Aleyhissalatü vesselam Hazret-i Ebu Bekir'i (r.a.) sordu. Kimse cevap vermedi. Ayağa kalkıp tekrar sordu. " Ebu Bekir nerededir?" buyurdu. Arka saflardan bir ses geldi. "Buradayım Ya Resulallah!" Resul-i Ekrem Aleyhissalatü vesselam onu yanına çağırdı ve "Nere de idin ya Ebu Bekir? Birinci rek'atte bana yetişemedin mi?" buyurdu. Hazret-i Ebu Bekir (r.a.) " Ya Resulallah! birinci rek'atte seninle beraber tekbir getirdim. Fakat fatiha okunmaya başlandığı sırada abdestimden şüphelendim. Dışarı çıkarken, mescit kapısında bir ses işittim. Geriye döndüm. Bir altın kabın asılı olduğunu fark ettim. İçinde su vardı. Üzerinde bir mendil örtülmüştü. Mendilin üzerinde, ' La ilahe illallah Muhammedür Resulullah' Ebu Bekir's-Sıddık yazılı idi. Mendili kaldırıp abdest aldım. Yine mendili kabın üzerine örttüm. Kap o an kayboldu! Döndüm ve birinci rekatte size yetiştim!" dedi. Resul-i Ekrem Aleyhissalatü vesselam, "Ya Ebu Bekir! Sana müjdeler olsun! Namazda okumamı bitirdim. Sen gelinceye kadar rükua gidemedim. Sana abdest suyunu veren Cebrail Aleyhisselamdı. Mendilini tutan Mikail Aleyhisselamdı. Dizlerimi tutan da İsrafil Aleyhisselamdı buyurdu. Velilerin dilinden / Süleyman Kösmene