Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


YÜCE ALLAH’I TANIMADA, ESMAÜ’L HÜSNA’NIN ÖNEMİ

YÜCE ALLAH’I TANIMADA, ESMAÜ’L HÜSNA’NIN ÖNEMİ

Halit ÖZDÜZEN*
Araştırmacı-Yazar


Her varlık kendi özellik ve nitelikleri ile bilindiği gibi, Yüce Allah da sıfatları ile bilinmektedir. “De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ?” Ayetiyle bileni, bilmeyenden ayırmıştır. Bilmeyenin inancı kültüre bağlı olarak meydana gelirken, bilen tahkiki imana erişip, en güçlü iman olan “yakine” yönelmektedir! Nebi, Veli ,Sıddık ve Şehitlerin imanı olan bu iman, depremde yıkılmayan sağlam binalar gibi, her tür sarsıntıda ayakta kalabilmektedir!...

Allah’ın (C.C.) Zatıyla ilgili Kur’an’da birçok ayet bulunmakta olup,bunlardan bazıları mealen şöyledir: “Allah kendisinden başka İlah olmayandır. En güzel isimler yalnızca O’na mahsustur.”(Tâha 20/8) “Allah göklerin ve yerin nurudur.”(Nur 24/35) “Allah...O’ndan başka ilah yoktur. O, Hayy ve Kayyumdur.(Al-i İmran 3/2) “Allah, her şeyin yaratıcısıdır.O her şeye vekildir.”(Zümer 39/62) “De ki O Allah birdir.Allah Samed’dir. Onun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur;ama her şey ona muhtaçtır. O, doğurmamış ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir.”(İhlas 112/1-4), “O, Evvel’dir, Ahir’dir, Zahir’dir, Batın’dır. O, her şeyi bilendir.” (Hadid ,57/3)

Yukarıda geçen: Nur olduğunu inzal ettiği, Nur Suresi 35.Ayetiyle, Zatının Nur ve varlıkların ana kaynağını da Nur olarak açıklamaktadır. Allah’ın güzel isimlerinden birisi de “en-Nur” dur. Al-i İmran Suresi 2. Ayette kendisinden başka İlah olmadığını, her şeyin varlığının kendine bağlı olup,Zatının diri (canlı) olduğunu bildirmektedir. İhlas Suresinde ise: “De ki, Allah birdir.”Ayetiyle, Vahdaniyetini, tekliğini ve eşsiz bir olduğunu vurgulamakta;Samed olarak, hiçbir şeye ihtiyaç duymadığı gibi hiçbir kimseye muhtaç olmadığını, yarattığı varlıkların tamamının zatına muhtaç olduğunu belirtmektedir. Kendisini -doğurarak veya başka türlü- hiçbir varlık meydana getirmediği gibi Zatı Akdesi de varlıkları doğurarak meydana getirmemiştir. (Bu ayette haşa “ İsa Allah’ın oğludur.” diyen Hıristiyanlara yalanlama bulunmaktadır.) O, yarattıklarının hiçbirine benzememekte; biri, bir kısmı, ya da tamamının kendinin misli ve benzeri olmadığını özellikle betimlemektedir. Yüce Allah’ın böyle bilinip, O’na bu özellikleri ile inanmak gerektiğinin bilinmesi için, Peygamber Efendimiz tarafından bu Ayete İhlas ismi verilmiştir. Hadid Suresinin 57.Ayetinde: Evvel olarak bütün varlıkların evveliyatından çok evvel, yani ezel ezelde var olduğunu, Ahir olarak, bütün sonlardan daha son, ebeden, ebed yani “sonsuz zamanın, olmayan sonu” olduğunu, zahirde(dışta), batında(iç alem) -“Emir Aleminde”- ne varsa kendisiyle kaim(bağımlı) olup ve kendine dayandığını vurgulamaktadır. Son ayette ise her şeyin kendi ilmi ve bilgisi dahilinde olduğunu bildirmektedir. Varlığını zikrettiği ayetler bunlarla sınırlı değildir; Mürşid-i Azam olan Yüce Kur’an’ın her suresinde, Zatı ve güzel sıfatları anlatılmaktadır.

Rabb’i tanıyıp, öğrenerek yakınlaşmanın şartı: Sıfatlarını bilerek ibadet edip, onları tefekkür ederek, Zatını zikredip O’na yakarmaktan geçmektedir. Sıfatlar “O’nun Güzel İsimleri” olarak Kura’an’la inzal olduğu gibi Buhari,Tirmizi ve İbn-i Mace’nin kitaplarına aldıkları Hadislerde de zikredilmiştir. Hadis literatüründe en çok hadis rivayet eden zat olarak bilinen Ebu Hureyre’den nakledilen: “Allah’ın doksan dokuz -yüzden bir eksik- adı vardır.Bunları anlayarak, ezberleyip sayan (zikreden) Cennete girer.Allah tektir teki sever.”( Buhari) Tirmizi’nin ise Ebu Hureyre’den naklettiği bir rivayette:” Cenab-ı Hakk’ın doksan dokuz ismi vardır, kim onları özümseyerek ezberlerse Cennete girer” şeklindedir.

Hadis ilminin İmamları olarak zikredilen ve aynı asırda ayrı,ayrı şehirlerde yaşamış bulunan Tirmizi ve İbni Mace’nin aynı kaynaktan naklettikleri Hadis’in metinlerinin başlangıç kısmı yaklaşık aynı olmakla beraber,ancak biri birinden değişik 25 Esma içermekte, böylece sayının 99’la sınırlı olmadığı anlaşılmaktadır. Aslında Hadislerin lafzına(sözlerine) bağlanıp kalmak doğru değildir. Aslolan o cümleden Resulullah Efendimizin ne demek istediğinin anlaşılmasıdır. Unutulmaması gereken, Efendimizin sözlerinin bir bölümünün muhatabı, yaklaşık Üç-Beş yüz kelimeyle konuşabilen Bedevilerdi. Hadis uzmanı Prof. Dr. İbrahim Canan’ın bu doğrultudaki düşünceleri konumuza ışık tutmaktadır: “Hadisleri okurken, metnin lügâti(sözlük) manasına bağlanıp kal-maktan ziyade, Resulullah Efendimizin (S.A.V) asıl kastını tefekkür et-mek, araştırmak daha uygundur.Ancak bunu yaparken, Bâtınilerin yaptığı gibi işi ifrata götürüp,İslâm’ın umumi prensiplerine ters düşen tevillere kaçmak da doğru değildir.Cenab-ı Hakk’ın ihlas ve iyi niyet sahiplerini daima doğruya hidayet edeceğine inanabiliriz.Şu halde bize düşen aşkla, samimiyetle Resulü Ekrem’i anlamak için adım atmak,gayret göstermektir.Bu bahçeye giren istediği daldan meyve alamasa da, nasipsiz kalmaz,ulaşacağı dallar bulabilir.Bütün iş, sepeti doldurmak arzusuyla Sünnet bahçesine girmektir. Rahmet-i Rahman kimseyi boş çevirmeyecek kadar zengindir, engindir.” (Hadis Usulü Tarihi, Akçağ Yay.1998/Ank)

Altı Hadis İmamından biri olan Ahmed bin Hanbel’in aldığı Hadis-i Şerifte de, Yüce Allah’ın sıfatlarını Doksan Dokuzla sınırlanamayacağını göster-mektedir.: “ Ya Rabb’i sana, senin isimlerinin hepsiyle niyaz ederim. O isimler ki, sen Zat’ı Bari’ni onların hepsiyle anmışsındır.Kitaplarında inzal buyurmuş,yahut bir peygamberine öğretmiş,veya ezeli gayb ilminde kendin için seçmişsindir.”

Tarihi gelişim içerisinde,Esmâ’ül Hüsna konusunda kitap ve şerh yazan değerli otoriteler,İbni Mace’nin tespitlerine değinmişlerse de, özellikle Tirmizi Hadisi’ni kaynak alarak şerh etmişlerdir. Hadislerde zikredilen isimlerin Kur’an’da çoğu açık geçmekte olup, zaten sıhhatine bu nedenle hükmedil-miştir. Halk arasında Esmaü’l Hüsna denildiğinde, bu Hadis anlaşılmakta,o nedenle bazı Müslümanlar, Allah’ın Güzel İsimlerinin 99’la sınırlı olduğunu sanmaktadırlar!...

Tirmizi’nin Sünen’ine aldığı isimler: er-Rahman, er-Rahim,el -Melik, el- Kuddüs ,es-Selam, el-Mü’min, el-Müheymin,el-Aziz, el-Cebbar, el-Mütekebbir, el-Halik, el-Bari, el-Musavvir,el- Gaffar, el-Kahhar,el-Vehhab, er-Rezzak,el-Fettah,el-Alim, el- Kâbiz(Kabid), el-Bâsit, el-Hâfid,er-Râfi,el-Muizz,el-Muzill,es-Semi,el-Basir,el-Hakem,el-Adl,el-Latif, el-Habir,el-Halim,el-Azim, el-Gafur, eş-Şekur, el-Aliy,el-Kebir,el-Hafiz,el-Mukit, el-Hasip,el-Celil,el- Kerim,er- Rakib,el-Mucib, el-Vâsi, el-Hakim, el-Vedud, el-Mecid,el-Bâis, eş-Şehid,el-Hakk, el-Vekil,el-Kaviy, el-Metin,el-Veli,el-Hamid,el-Muhsi,el-Mübdi,el-Muid,el-Muhyi,el-Mümit,el-Hayy,el- Kayyum, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, el-Ahad,es-Samed, el- Kâdir,el- Muktedir,el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zahir, el-Batın,el-Vali,el-Müteâli, el-Berr, et-Tevvap, el- Müntakim,el- Afüvv, er-Raûf, Malikü’l-Mülk, Zü’l Celali Ve’l İkram, el-Muksit,el-Cami,el-Gani,el-Muğni, el-Mani, ed-Darr, en-Nâfi, en-Nûr, el- Hadi, el-Bedi,el-Baki,el-Varis,er-Reşid, es-Sabur


“O, yaratan, kusursuzca var eden,şekil veren Allah’tır. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nu zikretmektedir. O,Aziz ve Hakimdir. (Haşr 59/24)

Kur’an-ı Kerim’de açık-seçik isim ve sıfat olarak geçen geçen ve birçok araş-tırmacı ve ilim otoritesinin üzerinde ittifak ettiği, Allah’u Teâla’nın bilinen i-simlerinden, bazılarını şöyle sıralayabiliriz :

1-ALLAH. C.C., 2-El-RAHMAN, 3-Er-RAHİM. ,3-Er-RABB, 4-El-MELİK /El-MALİK, 5-El-MUHİT,6-El- KADİR, 7-El-ALİM, 8- El-HAKİM, 9-El ALLAM, 10-Et-TEVVAP, 11-El-BARİ, 12-El-GAFUR, 13-El-BASİR /BASAR, 14-El-NÂSİR, 15- El-VASİ, 16-El-BEDİ, 17-Es-SEMİ,18-El-AZİZ,. 19-El-RAUF, 21-El-KARİB, 22-El HABİR, 23-El-HAYY, 24-El-KAYYUM, 25- El-ALİ /ALİY/ ÂLÂ, 26-El-AZİM , 27-El-VELİ, 28-El-GANİ ,29-El-HALİM, 30-El-HAMİD, 31-El-VEHHAB,. 32-El-CAMİ, 33-El-İLAH., 34-El- MALİKÜ’L MÜLK, 35-El-LATİF,. 36-En-NÂSİR, 37-El-VEKİL, 38-Er-RAKİB, 39-El-HASİB,. 40-El-KEBİR/EKBER, 41- El-AFÛV, 42-El-MUKİT , 43-El-VAHİD, 44-Er-REZZÂK, 45-El-FÂTIR, 46- El-KAHİR, 47- El-KÂDİR,. 48-El-HAKK, 49-El-FÂLIK, 50-El-HALİK/HALLAK/HALIK, 51-El-HAKEM, 52-El-MEVLA, 53-Eş-ŞEHİD/ ŞAHİD, 54-El-HAFİZ/HAFIZ,. 55-El-MUCİB, 56-El-MECİD /MACİD, 57-El-VEDUD, 58-El-MUSTEÂN, 59- El-GALİP, 60-El- KAHHAR., 61-El-MÜTEALİ, 62-El-VALİ, 63-El-ŞEDİD, 64-El-VARİS, 65-El-HALLAK / HALİK, 66-El—BERR, 67-El-MUKTEDİR, 68-El-HAFİ, 69-El-HADİ ,70- Es-SADIK, 71-El-MÜBİN, 72-En-NUR, 73-El- KERİM/ EKREM, 74-El-MUHYİ, 75-El-MÜNTAKİM /MÜNTEKİM, 76-El-FETTAH, 77-Eş-ŞEKUR/ ŞAKİR, 78-El-KÂFİ ,79-El- REFİ, 80-ZU’L ARŞ - REB’ÜL ARŞ, 81-El- KAVİ/KAVİYY, 82- El-METİN, 83- ZÜ’L CELALİ VE’L İKRAM, 84-El-EVVEL,85-El-ÂHİR, 86-Ez-ZAHİR, 87-El- BÂTIN, 88- Es- SELAM, 89-El-MÜ’MİN, 90-El-MÜHEYMİN, 91-El-CEBBAR, 92-El-MÜTEKEBBİR, 93- El-MUSAVVİR, 94-El-EKREM, 95-El-AHAD, 96-Es-SAMED, 97-El-BAKİ, 98-El-ADİL,99-El-CELİL/CELAL, 100-El-DEYYAN, 101-El-HANNAN, 102-El- KABİZ, 103-El-BASIDU, 104-El-MÜTEKELLİM, 105-El-MANİ, 106-El-MENNAN, 107-El-MÜBDİ, 108-El-MUĞNİ, 109-El-MUZİLLU, 110-El-MU’İZZ, 111-En-NAFİ, 112-Es-SUBHAN, 113-El- EBED ,114-El-FERD, 115-El-GAYYUR, 116-El-MÜRİD, 117-El-DAİM, 118- Eş-ŞAFİY.

Yapılan araştırma çerçevesinde bazı isimlerin, birkaç ve hatta onlarca ayette geçtiği gibi, Er-Rahim isminin 114 surede zikredildiği belirlenmiştir . Yukarıda değindiğimiz gibi, Allah’ın İsimleri bu kadarla sınırlı değildir. Kur’an tefsiri konusunda uzmanlaşmış bazı zatların, 313 isim belirlediklerine dair rivayetler yanında, Allah’u Taala’ya sonsuzluk ifadesi olarak “1001 ismi hürmetine” yakarmak, dua literatürümüze de girmiş bulunmaktadır!...

Kur’an’da, “İsimlerin en güzeli Allah’ındır. Öyleyse O’nu bunlarla zikredin...”* (Araf 7/180) “De ki, ister Allah diye –zikredin- çağırın, ister Rahman diye çağırın,hangi güzel isimlerle çağırırsanız O’nundur...” (İsra 17/110) Zikirle ilgili , “Ayık olunuz, kalpler ancak Allah’ın zikri ile itminan bulur. (Rad 13/28)

Allah’a en güzel yakarış, O’nun Yüce sıfatları ile yapılanıdır. Rabb’i anmanın en anlamlısı ise, O’na Kur’an’da Peygamberlerin dilinden zikre-dilen, içerisinde Esmaü’l Hüsna’nın geçtiği özel dualarla sunulandır.

Ya Rabbi, bizleri de bütün güzel sıfatlarını tanıyıp; onlarla seni tefekkür ve zikrederek , amel ve ibadetlerinde sana hiçbir şeyi ortak koşmayan, aşık ve sadıklar zümresine dahil eyle!…






* Sosyo-kültürel konularda birçok araştırması bulunan Özdüzen’in Kitaplarından Aşk Yolcusu/Tarikatlar ve Alevilik, Tasavvuf Yolcusu/Mevlana ve Mevlevilik( Ötüken Yayınları/İst.) ve Esmaü’l Hüsna ( Beyaz Kule Yayınları/Ank.) yayımlanmış olup; çok sayıda şiir, makale ve denemesi gazete, dergi ve Internet sitelerinde yayımlanmaktadır. Şiirlerinden bir bölümü çeşitli formlarda bestelenmiş olan yazarın diğer araştırmaları yayıma hazırlanmaktadır.

Teşekkürler, bu konuda ne anlatılırsa anlatılsın, yeterli olmaz ve bu sırları anlatabilecek dil kelime bulunmaz.
Bu isimleri insana da vermiştir onu seyretmeli, sanki Rabbi seyreder gibi , Tabiki yetmez ....
İnsanı okumalı , kitap okur gibi, mümkün mü?
Neden ? işte sana bir sebep, kainat bir sır ise, insan sırlar üstü, insanı anladıysan sırlar çözülür , hele değer verirsen
Yaratandan dolayı, çözülmesi kolay olur ondan dolayı.
Rabbim harika, küçücük bir canlıyı ele al, onun için gerekli herşeyi yaratmış, ince ince düşünmüş, peki insan?
İnsan en güzeli, en mükemmel, en harika olanı , olmalı Neden ? Çünkü ona değer vermiş, onu Yaratan.


Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com