Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


SEVGİLİLER SEVGİLİSİNE

Allah’tan korkmayanlardan korkarız. Sen ki dünyada bir ağaç altında gölgelenip de sonra bırakıp giden ve yoluna devam eden bir yolcu gibiydin. Cennet yolculuğunda bir adım bile atamayan bizler, nasıl yolunun takipçileriyiz diyebiliriz ki. Bize yasakladığın şeyleri meşru gören, bizlere bıraktığın emanetleri unutan bir topluluk olarak nasıl ümmetindeniz diyebiliriz ki. Haklarını gözetmemizi istediklerinin yerine sadece kendi haklarımızı gözetirken, Senin şehadet ettiklerini tanımazken nasıl şefaat dileyelim engin rahmetinden.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlardı sultanlara gönderdiğin mektupların Efendim. Biz de Senin gibi Allah’ın adıyla başlıyoruz satırlarımıza Ey Sultanlar Sultanı. Ey günahkarların umudu! Affına sığınarak, kirlenmiş ruhlarımızla, günahkar dillerimizle sesleniyoruz Sana. “Kişi sevdiğiyle beraberdir” derdin Efendim. Bizler bu satırları yazarken Seninle beraber olamamanın hüznünü yaşıyoruz Ey Sevgililer Sevgilisi. Her nefes alışında ümmetin aklına gelirdi Efendim. Mübarek hayatında gönlünden hiç eksik etmediğin biz günahkar kullarının ise her nefes alışlarında gönülleri daralır Efendim. Ellerimiz titrer adını yazarken. Yüreğimiz yerinden çıkacakmış gibi olur. Seni nasıl anlatacağımızı bilemeyiz, çünkü Seni anlatmak için önce günahsız olmak lazım. Günahkar kalplerimizle, kırılası ellerimizle seni nasıl anlatabiliriz ki. Seni anlatmaktan acizken Rabbimiz aklımıza gelir: “Şanım hakkı için, size kendinizden öyle (izzetli) bir Peygamber geldi ki, sıkıntıya düşmeniz O’na ağır gelir; O size çok düşkündür. Müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” (Tevbe:9/128) Biz de çağlar üstü şefkatine, engin merhametine sığınarak başlarız satırlarımıza. Ey nurunun hatırına kainat yaratılan Sevgili! Sen her işinde alemlerin Rabbinden yardım isterdin. Biz ise hep başkalarından medet umarız. Sen Allah’tan korkardın. Biz Senin ayağının altına aldıkların şimdi başlar üstündeyken hangi cüretle Sana seslenelim Efendim! Vasiyetini taşıyamadık zamanımıza. Nasihatlerini tebliğ edemedik. Bir eline dünyayı diğer eline güneşi verseler dahi vazgeçmediğin davana sahip çıkamadık. Ve sözünü iyi dinleyemedik, iyi belleyemedik Efendim. “Allahım! Bilmiyorlardı, bilselerdi yapmazlardı” sözünü duyunca utanıyorum kendimden. Bilerek yapmış olduklarım aklıma gelince yüzüm kızarıyor, yüreğim sızlıyor Efendim. Sonra “Allah’ım onlara merhamet et, çünkü onlar cahil bir kavim.” duan aklıma geliyor, ümitleniyorum. Ümidimizi kırma Efendim. Ümidimizi kırdırma Allah’ım. Sen gidince gündüzlerimiz gece oldu Efendim. İnanmak istemedi yokluğuna ellerimiz. En uzun gecelerde ışığımız sendin Ey Nur! Sendin kalabalıklarda yalnızlığımız. Çaresiziz, Ey çaresizlerin çaresi.

İshak AYDINCI - Nisan/2008

:'( rabbim bizi peygamber efendimize hakiki ümmet eylesin...peygamberimizin sancağı altında toplanmayı nasip eylesin...bu güzel paylaşım için çok teşekkürler...tuba kardeşim


:'( rabbim bizi peygamber efendimize hakiki ümmet eylesin...peygamberimizin sancağı altında toplanmayı nasip eylesin...bu güzel paylaşım için çok teşekkürler...tuba kardeşim

Aminn Aminn kardeşim Allah razı olsun ilgine ben teşekkürederim

Allah’tan korkmayanlardan korkarız
allah razı olsun mevlam peygamberimizin şefaatine nail eylesin cümlemizi


Edebiyat

MollaCami.Com