Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Mızrağın Ucunda ki Kefen..

SELÂHADDİN EYYUBİ, ölüm döşeğinde idi.

Kendisinden sonra, yerine geçecek olan oğlu Melik Efdal’i yanına çağırdı ve ona şunları nasihat etti: “Evlâdım sana, bütün iyiliklerin kendisinden geldiği Allah (c.c.) korkusu ile doğrudan ve doğru yoldan ayrılmamayı vasiyet ederim.

Allah (c.c.)’ın emirlerini yerine getirmekte elin gevşek olmasın ve kusur işlemeyesin. Bilesin ki, kurtuluş ancak bundadır.

Kimsenin kanı ile, ellerini kirletme. Halkının emniyeti ve saadeti için çalış. Onları Allah (c.c.)’ın sana bir emaneti bil.

büyüklerine değer ver. Arkadaşlarını koru.

Herkesin bir gün öleceğini aklından çıkarma. Kimsenin hakkını zayi etme. Kul hakkı, kul affetmedikçe kalkmaz.”

Bu nasihatlardan sonra, vaziyet olarak da şunu istedi:

Kefenimi bir mızrağın ucuna bağlayıp, tellalın eline vereceksin. O, sokak sokak gezecek ve halka şöyle bağıracak:

“İşte ey ahali! Bu Kudüs fatihi Selâhaddin’in kefenidir... Dünyadan, sadece bu kefenle gidecektir. Bundan gayrı mal, mülk, mevkii ve makam, ölüm kapısından öteye geçmeyecektir. Bakın ve ibret alın!”

selim gündüzalp

gerçekten ibret alınacak bi konuya deinilmiş teşekkürler kardeşim

ben teşekkür ederim,şifaotu kardeşim ..

İşte ey ahali! Bu Kudüs fatihi Selâhaddin’in kefenidir... Dünyadan, sadece bu kefenle gidecektir. Bundan gayrı mal, mülk, mevkii ve makam, ölüm kapısından öteye geçmeyecektir. Bakın ve ibret alın!” . emeğine sağlık

sizde sağolasınız ihvan kardeşim..


gerçekten ibret alınacak bi konuya deinilmiş teşekkürler kardeşim


ben teşekkür ederim, _fırtına_ kardeşim ..


Dini...

MollaCami.Com