Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Hayvan terbiye etme modeliyle çocuk terbiye edilmez!

Hayvan terbiye etme modeliyle çocuk terbiye edilmez!



Rus psikolog Ivan pavlov’un meşhur “şartlı refleks” modeli meşhurdur. Üzerine deney yaptığı köpeğine, et vermeden önce zil çalıyor, ardından et veriyor. Bunu sürekli yapmaya devam ediyor. Bir müddet sonra köpek zil sesini duyar duymaz kuyruğunu sallamaya başlıyor ve ağzından salyalar akıtıyor. Bilim tarihinde bu olayın adı “şartlı refleks”dir.

Pavlov bu deneyini yaparken, köpeklerin salyalarını görmek için, yanaklarını yaktığını veya keserek yanağını aldığını okumuştum. Nedense hiç kimse, Pavlov’un bilim uğruna (!) köpeklere çektirdiği acıyı konuşmuyor. Batılı ve çağdaş bilim adamları için her yol ve yöntem mubah nasıl olsa!

Pavlov’un bu buluşu, bir devrim kabul edildi psikoloji tarihinde.



Ayı terbiye metodu

Ayıların tef çalarken oynatılması, eski Türk filmlerinden hepimizin hatırladığı bir sahnedir. Ayı oynatıcısı elindeki tefi çalarken, ayı sürekli hopluyor. Etrafına doluşan çocuklarda, ayı’nın ne kadar güzel eğlendiğini düşündüklerinden olsa gerek, ayıyı alkışlıyorlar. Ayı oynatıcısı tef çalmayı kestiğinde ayı da yere oturur. Bu ayı’ya, tefle oynamayı nasıl öğretiyorlar dersiniz? Hangi eğitim modelini uygulayarak ayı eğitildi?

Tefle oynayan ayıları eğitenler, onları küçük yaşta, altı metal bir plaka ile kaplı bir kafese yerleştiriyorlar. Kafesin altına da bir ateş yakıyorlar. Ateş metalı kızdırınca ayının ayakları yanıyor. Bu esnada ayı terbiyecisi (!) sürekli tef çalıyor.



Günlerce, haftalarca, aylarca tef sesiyle birlikte kafesin altındaki metal ısıtılıyor. Ayakları yandığı için sürekli zıplamak zorunda kalıyor zavallı ayı. Acı içinde sürekli zıplatılıyor ayı. Ayı terbiyecisi için ayının ayaklarının ne kadar acıdığı ne kadar yandığı hiç önemli değil. O sadece tef çalıyor.

Ayı tef sesiyle ayaklarının yanmasına o kadar alışıyor ki, artık sadece tef sesi duyduğunda bile hemen ayağa kalkıp zıplamaya başlıyor.

Artık ayı eğitimini tamamlamıştır. Ömrünün sonuna kadar, sokak sokak gezdirilip tef sesiyle zıplatılmaya hazır hale gelmiş oluyor ayı.



Pavlov’un “şartlı refleks” yöntemi budur. Başka bir ifadeyle, korkutarak ve baskı yaparak öğretmektir. Acı çektirerek davranış kazanmaya mecbur bırakmaktır.



Aynı mantık ve yöntem çocuk eğitiminde uygulanırsa ne olur?

Çocuğuna dayak atarak onu eğitmeye, dayakla çocuğuna davranış kazandırmaya çalışan bir babanın kullandığı yöntem, Pavlov’un “şartlı refleks” yöntemi değil midir?

Sadece fiziki müdahaleden bahsetmiyorum. İnsana fiziki müdahale yapmak kadar, psikolojik müdahale yapmakta, başka türlü bir baskıdır.

“Sözümü dinlemesen seni sevmem” baskısı da “şartlı refleks” yöntemiyle eğitmeye çalışmaktır.

“Beni seviyorsan bu dediğimi yapacaksın” yaklaşımı da “şartlı refleks” yöntemiyle eğitmeye çalışmaktır.



Yeni tip insan modeli

Hayvan terbiye etme modeliyle insan terbiye edilmeye çalışılması sonucunda “yeni tip insan modeli” oluşmuştu,r diyor Pedagog Adem Güneş, “Çocuk terbiyesinde doğru bilinen yanlışlar” kitabında.

“Yeni tip insan modelini” şu cümlelerle tanımlıyor Adem Güneş;

Çocukluk yıllarında, otur deyince oturan, kalk deyince kalkan, yatan deyince ceza korkusu ile yatan, minik çocuklar; bir süre sonra ergenlik dönemi ile birlikte “isyankar” kişilikleri ile okulda öğretmene kafa tutan, evde babaya asi, sokakta komşusuna yaka silktiren insan modeline dönüştüler.



Baskıyla büyüyen çocuklar, her sorununu baskıyla çözmeye çalışırlar.

Dayakla yetiştirilen çocuklar, her sorunlarını dayakla halletmeye çalışırlar.

Korkuyla büyütülen çocuklar, sorunlarını korku oluşturarak çözmeye çalışırlar.

Sevgiden mahrum bırakılma korkusuyla büyütülen çocuklar, sevgiden mahrum bırakarak her sorunlarını çözmeye çalışırlar.



Hayvan terbiye etme metoduyla çocuk terbiye edilmez. Bizler hayvan değil, insan yetiştiriyoruz.







Sait ÇAMLICA

Güzel bir konu ele alınmış...

Fakat çocuk eğitiminde "şartlı refleks" mevzusunu farklı bir yönden kullanıyoruz.

Misal; çocuk oyuncaklarını dağıtıp bir güzel oynuyor. Bunun toplanması gerektiğini bilmiyor. Öylece dağınık bir şekilde bırakıp aklına gelen diğer bir işe geçiyor. Çocuğa oyuncaklarını toplaması gerektiğini öğretmek gerekiyor. Bu ise önce, oyuncaklar toplanmazsa bir daha oynanmayacağı hususunun anlatılıp sonra anne babanın onun yanında, onula beraber toplayarak öğretilmesi ile oluyor.

Bu da bir nevi "şartlı refleks" değil midir? Eh birazcık öyledir.

Ha şuna çok karşıyım; dayak ile, şartlı sevgi ile, minik yürekleri ezmekle eğitim olmuyor maalesef. Yazarında dediği gibi ileriki yaşlarda çok acı bir şekilde yansıyor.

Çocuğuk eğitimi bir hayli zor. RABBim tüm anne ve babaların yardımcısı olsun...

Paylaşım için teşekkürler Letaif kardeşim...


Çocuk Egitimi ve Gelişimi

MollaCami.Com