Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Hiçbir hürriyet laik sistem için tehdit oluşturmaz
Erdoğan, "Tek hedefimiz var, üniversite kapılarındaki kızlarımızın mağduriyetini gidermektir" dedi
ANKARA (ANKA)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, türban konusunda yapılacak düzenlemenin sadece üniversitelerle sınırlı olacağını belirterek, "Önümüzdeki süreç içinde huzur arayışı mahiyetindeki bu arayışımızı bilerek ya da bilmeyerek sabote edecek huzursuzluk üretecek provokasyonlara tanık olabileceğimizi de şimdiden söylüyorum. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değildir. Sokak aralarından alınan fotoğraflarla kalkıp bu süreci provoke etmeye çalışanları çok iyi biliyoruz. Bundan sonra olabilir. Herkesin özellikle de medyanın bu konuda toplumsal barışımızı güçlendirme sorumluluğuyla hareket edeceğine inanmak istiyorum" dedi.
HİÇBİR HÜRRİYET LAİK SİSTEM İÇİN TEHDİT OLUŞTURMAZ
Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Üniversitelerde türban serbestisini getiren düzenleme hakkında değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Kimsenin hak ve hürriyeti başkasının hak ve hürriyetini ortadan kaldıramaz. Hiçbir hak ve hürriyet, demokrasimiz için, Cumhuriyetimizin temel değerleri için, laik sistemimiz için bir tehdit oluşturamaz. Ak Parti hükümeti cumhuriyetin de, demokrasinin de laikliğin de hukuk devletinin de teminatı ve koruyucusudur” dedi.
TEK AMACIMIZ ÜNİVERSİTELER
Bugüne kadar attıkları hiçbir adımın bu ilkelere ters düşmediğini belirten Erdoğan şöyle dedi:
“MHP ile birlikte genç kızlarımızın kılık kıyafetlerinden dolayı yükseköğrenim hakkından mahrum bırakılmamasına yönelik olarak yaptığımız çalışmanın sonuçları dün gece ortaya çıktı. Anayasa'nın zaten bu konularla ilgili olan 10. ve 42. maddelerindeki eşitlik ve eğitim öğretim hakkına düzenlemeleri netliğe kavuştururken fiili yasağı YÖK yasasındaki değişiklikle ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bu değişiklik önerileri ortak teklifimiz olarak TBMM'ye sunulacaktır. İyi niyetli hiçbir yaklaşım, meclis çatısı altında gerçekleştirdiğimiz bu mutabakatın her türlü kaygıyı dikkate aldığını ve bunun altını çiziyorum, kim ne derse desin bizi ilgilendirmez, ister partimin içinden desin, ister şurdan desin buradan desin… Biz burada önemli bir adım atıyoruz. Tek hedefimiz; var üniversite kapılarındaki kızlarımızın mağduriyetini gidermekten başka hiçbir şeyi amaçlamadığını bilmesi lazım.”
PROVOKASYONLARA DİKKAT
Başbakan Erdoğan yapılan düzenlemenin sadece yükseköğrenimle sınırlı olduğunu tekrar altını çizdiği konuşmasında sürecin provake edilebileceğini de belirtti. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz üniversitelerdeki bu huzursuzluğu yine üniversitelerde ortadan kaldırarak normalleşmeyi sağlayalım diyoruz. Birileri çıkıp yeni sorun alanları icat etmeye çalışıyor, kimse lütfen buna gayret etmesin. Ve bunları da iyi niyetle izah etmek mümkün değildir. Hatta önümüzdeki süreç içinde huzur arayışı mahiyetindeki bu arayışımızı bilerek ya da bilmeyerek sabote edecek huzursuzluk üretecek provokasyonlara tanık olabileceğimizi de şimdiden söylüyorum. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değildir. Sokak aralarından alınan fotoğraflarla kalkıp bu süreci provoke etmeye çalışanları çok iyi biliyoruz. Bundan sonra olabilir. Herkesin özellikle de medyanın bu konuda toplumsal barışımızı güçlendirme sorumluluğuyla hareket edeceğine inanmak istiyorum.”
KURUMSAL MUTABAKATI GERÇEKLEŞTİRDİK
Erdoğan, toplumsal mutabakatta var olanı parlamento çatısı altında MHP ile gerçekleştirdiklerini de belirterek, “Bu da bizim kurumsal mutabakat arayışımızın bir neticesi olmuştur. Aynı şekilde bunun dışarıda da birçok sivil toplum örgütleriyle uzantısı olduğunu açıklamak isterim” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Gerilim isteyenler, gerilimden beslenenler, toplumu kutuplara çekenler gizli ajandalarıyla birlikte birer birer deşifre oluyor. Hukuk devletinde karanlık odalar, komitalar, çeteler, mafyalar yoktur, olmamalıdır” dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmaya, Kütahya'da meydana gelen tren kazasında duyduğu üzüntüyü dile getirerek başladı. Hayatlarını kaybedenlere vatandaşlara Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılara şifalar dileyen Erdogan, olayın tüm yönleriyle incelendiğini belirtti. Erdoğan, Türkiye'de yıllardır raylı sistemin ihmal edildiğini ifade ederek, raylı sistemin yenilenme çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
SORUNLARDAN BESLENME DÖNEMİ ARTIK KAPANDI
Geçen hafta içinde 49 yıl aradan sonra ilk defa bir Yunan başbakanı olarak Kostas Karamanlis'in Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdiğini anımsatan Erdoğan, ziyaretin iki ülke arasındaki ilişkiler açısından son derece faydalı geçtiğini söyledi. Erdoğan, iki ülke arasında tarihi bazı sorunlar olduğunu herkesin kabul ettiğini belirterek, “Şunu anlamalıyız ki sorunları büyütme, sorunlardan beslenme dönemi artık kapanmıştır. Her iki ülke de hem kendine hem de komşusuna güvenmek zorundadır. Zira global dünyada hiçbir ülkenin komşusuyla ilişkilerini, ihtilaflar üzerinde yürütme lüksü kalmamıştır” dedi.
Karamanlis ile yaptığı görüşmelerde sadece sorunları masaya yatırmadıklarını söyleyen Erdoğan, “Birlikte neler yapabileceğimizi, ne gibi değerler üretebileceğimizi de konuşma fırsatı bulduk. Geçmişin olumsuzluklarına takılıp kalırsak, aydınlık bir gelecek inşa edemeyiz. Dünün sorunlarını yarınki nesillere aktarırsak barışa ve dostluğa hizmet etmiş olamayız. Bizler sorunlu alanları bir kenara koyup sorunsuz alanlar üzerinden bir taraftan hareket ederken sorunlu alanlarla ilgili çalışmalarımızı da yürütmenin gayreti içindeyiz. Ülkelerimizin birbirini tehdit olarak algılamasını değil, imkan olarak, fırsat olarak algılamasını istiyoruz” diye konuştu.
ÜÇ TARAFI DENİZLERLE DÖRT TARAFI DÜŞMANLA DOLU ÜLKE
Başbakan Erdoğan, yıllarca Türkiye'nin 'üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili' bir ülke olduğumuz söyleminin, birilerinin ağzından hiç eksik olmadığını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fakat Ak Parti iktidarı bu kabuğu kırdı, bütün komşularıyla olan ilişkilerini geliştirerek, korkuların yapay, gereksiz ve zararlı olduğunu da işaret etmiştir. Dile getirdiğimiz geniş bakış açımız dış politikamız için de iç politikamız için de geçerlidir. Sorunlara siyah beyaz bir zirveden bakmıyoruz. Çözüm noktasını yakalamaya çalışıyoruz. Sorunları birbirinin adeta yedeği haline getirmek değil çözümleri birbirini tamamlayacak şekilde üretmek zorundayız. Bizim yaptığımız, yapmak istediğimiz budur. Bazıları, sorunları birbirine yedekleyerek siyaset yapıyor. Bazıları, 'bir sorunu çözelim ötekini erteleyelim' diyor. Oysa Türkiye'nin birçok sorunu öteki sorunlarla adeta iç içedir.”
TÜRK SİYASETİ İDEOLOJİK KALIPLARDAN ÇOK ÇEKTİ
Katı ideolojik kabukların, Türkiye'de kesimlerin düşünce ufkunu daralttığını ve toplumsal kesimlerin yıllarca önyargılarla beslendiğini söyleyen Erdoğan, Türk siyasetinin katı önyargılardan çok çektiğini, yanlış bilgiler, tahammülsüz yaklaşımlar ve hoşgörüsüz tutumların da ayrılıkları keskinleştirdiğini belirterek bu olumsuzlukların ilelebet tazelenemeyeceğini ifade etti.
GİZLİ AJANDALARIYLA BİRLİKTE DEŞİFRE OLUYORLAR
Türkiye'nin hukuk ve adalet yolunda olduğunu ve çağdaş dünyanın saygın bir üyesi olarak gelişmesini sürdürdüğüne işaret eden Erdoğan şöyle dedi:
“Gerilim isteyenler, gerilimden beslenenler, toplumu kutuplara çekenler gizli ajandalarıyla birlikte birer birer deşifre oluyor. Düne kadar anlamakta güçlük çektiğimiz, bizim, 'Milletimizin arasından çıkmaz' dediğimiz, ülkemize asla yakıştırmadığımız provokasyonlar bertaraf oluyor. Hak ve hakkaniyetten yana olan herkes bu süreci dikkatle izliyor, mutlulukla takip ediyor. Karamsar olmak için hiçbir neden yoktur. Bütün göstergeler, refahın adaletle birlikte çoğaldığını, Türkiye'de önyargıların kırıldığını gösteriyor. Hukuk devletinde karanlık odalar, komitalar, çeteler, mafyalar yoktur, olmamalıdır. Hukuk devletinin tüm vatandaşları emniyet ve güven içindedir. Bütün meselemiz toplumun tamamının kazanmasıdır.”
MASKELİ SİYASET DEVRİ KAPANDI
Türkiye'yi yorgun düşüren tartışmaların, tedavülden kalkacağını söyleyen Erdoğan, “Gelin hep birlikte bu ülke insanının vicdanının üzerindeki yüklerin tamamını hep birlikte kaldıralım. Hepimiz birbirimizin hukukunu koruyacak, savunacak kadar olgunlaşmış bir milletiz. Artık maskeli siyaset devri tamamlanmıştır. Bunu böyle bilin” dedi.
Başbakan Erdoğan, grup toplantısında partisinin düzenlediği Siyaset Akademisi hakkında da bilgi verdi.
Yeni Şafa
ey erdoğan bey birkaç sorum olacak sana keşke duysan sesimi
1-) şimdi bu üniversitelere kapalı girmek zaten hakkımız değilmiydi? (bu politik görüşüm dini görüşüm elbette farklı)
2-) daha önceden ruhsatla izin verilen kapalı olarak çalışma imkanımıza ne oldu peki? şuan yeni düzenlemeye göre kapalı çalışmak yasal olarak yasak değil mi? (buda politik görüşüm dini görüşüm farklı)
3-) ve merak ediyorum bu "türban" kaosunun ardında değişen diğer maddeler nedir?
vatanımız, devletimiz bunlardan ne kâr decek ne zarar edecektir?
bunların faturası kimlere çıkacaktır?
neyse ya sen önemli işlerle meşgulsün ben yormayayım seni ;)