Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Kelime-i Tevhid ve Fazîleti
**أَمِ اتَّخَذُوا آلِهَةً مِّنَ الْأَرْضِ هُمْ يُنشِرُونَ** لَوْ كَانَ فِيهِمَا آلِهَةٌ إِلَّا اللَّهُ لَفَسَدَتَا فَسُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَرْشِ عَمَّا يَصِفُونَ
Meali; Yoksa (Mekke müşrikleri) birtakım ilâhlar edindiler de yerden ölüleri onlar mı diriltecekler?
Eğer yer ile gökte Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, bunların ikisi de muhakkak fesada uğrar yok olurdu. O halde Arş'ın Rabbi olan Allah, onların vasfetmekte oldukları şeylerden (bütün noksanlıklardan) beridir, münezzehtir.
Yerde gökte yani bütün varlık dünyasında şayet söz sahibi olacak ve kendisine itaat edilecek Allah'tan başka ilâhlar olsaydı muhakkak ikisi de fesada uğrar yok olurdu. Yer ve gök bütün kâinat yok olup giderdi veyahut hiç var olamazdı. Mademki, bütün düzenleriyle varlıklarını sürdürmektedirler, o halde Allah'tan başka ilâh yoktur.
Çünkü ilâh demek hiçbir hususta acizliğe düşmesi mümkün olmayacak şekilde mükemmel bir kudret sahibi demektir.
Sözün kısası Allah'tan başka ilâh yoktur diyebiliriz.
Allah'tan başka ilâh yoktur deyince neyi hatırlarız Kelime-i Tevhidi hatırlarız. Peki nedir bu Kelime-i Tevhid لا اله ا لا الله محمد رسول الله Le ilehe illellah Mühammedün Rasûlüllah'dır
Yani Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed aleyhisselatü vesselam da Onun Resulüdür demektir.
Bütün hak dinlerin özü, aslı, esası, cevheri bu kelimedir. Hep bu minval üzerine gelmiştir. Çünkü maddî hayatın devamı için dünyadaki su ne kadar mühimse, manevi hayat için de, Lâ ilâhe illallah o kadar, hatta ondan daha fazla ehemmiyet arz eder. Veya maddi hayat için yemek yemek, ne kadar mühimse, Mühammedün Rasûlüllah o kadar önemlidir, mühimdir.
Ebu Hüreyre (r.a) der ki,
Ya Rasülellah Kıyamet gününde senin şefaatinle insanların en mutlusu kimdir diye sordum. Rasülellah (s.a.v)
Ey Ebu Hüreyre Senin hadise olan düşkünlüğünü gördüğümden dolayı bu hadisi senden önce hiçbir kimsenin sormayacağını zannetmiştim. Kıyamet gününde benim şefaatimle insanların en mutlusu, kalbinden içtenlikle , Lâ ilâhe illallah diyen kimsedir…
Enes (ra) anlatıyor.
Resulullah (s.a.v) buyurdular ki, Kıyamet gününde, insanlar birbirlerine girecekler. Hz. Adem aleyhisselam`a gelip, Evlatlarına şefaat et diye talepte bulunacaklar. O ise benim şefaat yetkim yok.
Siz İbrahim aleyhisselam`a gidin! Çünkü o Halilullah`tır diyecek. İnsanlar Hz. İbrahim`e gidecekler. Ancak o da Ben yetkili değilim!
Ancak Hz. İsa`ya gidin. Çünkü o Ruhullah`tır ve onun kelamıdır diyecek. Bunun üzerine Ona gidecekler. O da Ben buna yetkili değilim. Lakin Muhammed (s.a.v)`e gidin diyecek. Böylece bana gelecekler. Ben onlara ben şefaate yetkiliyim diyeceğim. Gidip Rabbimin huzuruna çıkmak için izin talep edeceğim. Bana izin verilecek. Önünde durup, Allah`ımızın ilham edeceği ve şu anda muktedir olamayacağım hamd’lerle Allah`a medh u senada bulunacak, sonra da Rabbime secdeye kapanacağım. Rabb Teala Ey Muhammed! Başını kaldır! Dilediğini söyle, söylediğine kulak verilecek. Ne arzu ediyorsan iste, talebin yerine gelecektir! Şefaatte bulun, şefaatin kabul edilecektir buyuracak. Ben de Ey Rabbim! Ümmetimi, ümmetimi istiyorum diyeceğim. Rab Teala (Çabuk onların yanına) git! Kimlerin kalbinde buğday veya arpa denesi kadar iman varsa onları ateşten çıkar diyecek. Ben de gidip bunu yapacağım! Sonra Rabbime dönüp, önceki hamd u senalarla hamd ve senalarda bulunacağım, secdeye kapanacağım. Bana, öncekinin aynısı söylenecek. Ben de Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim! diyeceğim. Bana yine Var, kimlerin kalbinde hardal danesi kadar iman varsa onları da ateşten çıkar denilecek. Ben derhal gidip bunu da yapacak ve Rabbimin yanına döneceğim.Önceki yaptığım gibi yapacağım. Bana, evvelki gibi Başını kaldır! denilecek. Ben de kaldırıp Ey Rabbim! Ümmetim! Ümmetim! Diyeceğim. Bana yine Var, kalbinde hardal danesinden daha az miktarda imanı olanları da ateşten çıkar denilecek. Ben gidip bunu da yapacağım. Sonra ördüncü sefer Rabbime dönecek, o hamdlerle hamd’ü senada bulunacağım, sonra secdeye kapanacağım. Bana Ey Muhammedi Başını kaldır ve (dilediğini) söyle, sana kulak verilecektir! Dile, talebin verilecektir! Şefaat et, şefaatin kabul edilecektir! denilecek. Ben de Ey Rabbim! Bana La ilahe illallah diyenlere şefaat etmem için izin ver diyeceğim. Rabb Teala Bu hususta yetkin yok! veya bu hususta sana izin yok! Lakin izzetim, celalim, kibriyam ve azametim hakkı için lailahe illallah diyenleri de ateşten çıkaracağım! buyuracak.Yani öle rast gele gelişi güzel, yapmacık söyleyelim değil, manasını düşünerek, kalpten gelerek, içtenlikle söyleyen içindir. İhlaslı olmak şarttır, şart koşulmuştur. Ancak ihlasla söyleyen kişilerin söylemesiyle günahları af olunur.
O halde şöyle diyebiliriz. Eğer tevhid sözü onu yani söyleyeni günahlardan uzak tutmuyorsa o zaman söyleyen kimse ihlaslı değildir. Bu durumda o sözün bir emanet gibi olmasından korkulur ki sonuçta emanet kendisine verilir Hafazanallah…
Rabbim izzeti, celali, kibriya ve azameti hakkı için lailahe illallah diyenlerden kılsın…
Yine Peygamber (s.a.v.)
Yeryüzü ve gökler terazinin bir kefesine, bu mübârek kelime de diğer kefesine konulsa, elbette bu kelime ağır gelirdi burmuşlardır.
Yine Alî b. Ebî Tâlib (r.a) dan rivayeten,
Biz bir kere Garkad (kabristanında) bir cenâzede bulunduk. Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem de yanımıza gelip oturdu, biz de etrâfına oturduk. Resûl-i Ekrem`in elinde bir asâ vardı. O hazret başını eğdi. Asâsiyle yere vurmağa başladı. Sonra buyurdu ki Sizden hiçbir kimse ve nüfûsu mahlûkadan hiçbir nefis yoktur ki, onun (Allâhu Teâlâ tarafından) Cennet`teki ve Cehennem`deki yeri takdîr ve ta`yîn edilmemiş olsun! Onun şakî ve saîd olduğu tesbit olunmamış bulunsun! Bunun üzerine Ashâb-ı Kirâm`dan birisi dedi ki Öyle ise yâ Resûlallâh! Ameli ve ibâdeti bırakıp Cenâb-ı Hakk`ın takdîrine i`timâd edemez miyiz? Bizden, saâdet ehli (olması mukadder) olan her kişiyi kazâ-yı ilâhî, ehl-i saâdetin (hayır) ameline sevk eder, (kişi Cennet`e nâil olur). Yine bizden ehl-i şakâvetten (olması mukadder) olan her kişiyi de kazâ-yı İlâhî, ehl-i şakâvetin (şer) ameline sevkeder, (bu da Cehennem`e girer). Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem cevâben Saâdet ehline, saâdet sâhiblerinin (hayır) ameli (sevdirilerek) îfâsı kolaylaştırılır. Ehl-i şakâvete de eşkıyâ zümresinin (şer) işleri (sevdirilerek) îfâsı teshîl edilir, buyurdu.
Sonra Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem şu mealdeki âyet-i kerîmeyi okudu O kimse ki Allah hakkını verir, Allah`tan korkar, güzel kelimeyi, (Lâ ilâhe illâ`llâh) Kelime-i Tevhîd`ini tasdîk eder, muhakkak biz o kimseye hayra karşı yüsrü mûcib bir haslet müyesser kılarız. O kimse ki, hakkullâh`a buhl edip inâyet-i ilâhiyyeden istiğnâ ve güzel kelimeyi tekzîb eder, ona da hayra karşı usrü şiddet-i mûcib bir haslet müyesser kılarız…
Bizler bu kelimeye devam ettiğimizde Rabbimiz bize Efendimiz (s.a.v) in yardımı olacağını ve suallere cevap verme tagatını vereceğini bildirmektedir. İşte bundan daha büyük müjdemi olur.
Ebu Hüreyre (ra) dan rivaten
Rasülullah (s.a.v) İman’ınızı tazeleyiniz buyurdu. Ya rasülellah ! İmanımızı nasıl tazeleyeceğiz denildi? lâ ilâhe illallah’ı çok söyleyiniz.buyurdu.
Ebu Hüreyre (r.a) dan rivaten
Allah’ü Teala’nın arşın önünde nurdan bir direği vardır. Kul Lâ ilâhe illallah deyince bu direk titrer. Allahü Teala sakin ol deyince, direk Lâ ilâhe illallah diyeni bağışlamadığın müddetçe nasıl sakin olurum der Bunun üzerine Allahü Teala Onu bağışladım buyurur direkde sakinleşir.
Lâ ilâhe illâ`llâh kudsi kelimesi afaki alemde nefislerdeki kötü duyguları silmek içindir. Nefsin temizlenmesinde son derece faidelidir. Büyükler nefsi temizlemek için bu kelimei muazzamayı kurtuluş yolu olarak seçmişlerdir.
Ne zaman nefse azgınlık gelip ahdi bozmak istese , bu bu kelimeyi hatırlayıp imanı yenilemek lazımdır.
Şeyh Ebu Rebi el Maliki şöyle anlatır.
bir gün bir ziyafet için bir sofra kurulmuştu. yemek yerken, baktım bir genç, yemek yemeden üzüntülü bir şekilde oturuyordu. Sebebini sordum Ne oldu, bir derdin mi var? Hasta misin bir yerin mi ağrıyor falan diyenlere genç dedi ki Annem’i cehennem’de yandığını gördüm dedi ve ağlamaya başladı ve müteessir olduğunu söyledi. Bende o gence dedim ki (daha önce den okumuş olduğum) yetmiş 70 bin kelime-i Tevhidin sevabını, hemen hediye ettim dedim.Biraz sonra o ufku açık genç Allah’a hamdolsun deyip cehennemden kurtulduğunu söyledi. Ve yemek yemeğe başlamış.
Yetmiş 70 bin kere kelime-i tevhidi okuyan veya okuyup baskasina hediye edildigi takdirde cehennem azabından kurtuluşuna sebeb olur. Hadis-i şerifi aklıma geldi, okudum ve Hadisin doğruluğuna inandım demiştir.
Silsile-i Saadetten Ebul faruk Hz.leride hatim adedi hakkinda “Bunun 70.000 değil, 72.000 okunması lazım geldiği”ni, ısrarla nakletmektedir.
Hadis-i Şerif’lerden de anlaşıldığı gibi
Kelime-i Tevhid okuyan cennete gidecek ve Allah’ın lutfuna erecektir. Yetmiş 70 bin kelime-i Tevhid okumak için Allah’ın dostu ve ehli olan muhteremlerce mâlumdur. Hatta halkımız arasında da Yetmiş 70 bin kelime-i Tevhidi okumak meşhurdur ki buralara dayanmaktadır.
Bu gencin keşfi doğrudur, bu hususta Peygamberimiz’den de rivayetler vardır. Kim Yetmiş 70.000 tevhidi kendi için veya bir başkası için okursa, bunun faydası tam hasıl olur buyurdu.
Maneviyat büyüklerinden Sadeddîn-i Ferganî hazretleri demiştir ki,
Ölmüşlerin arkasından Yetmiş 70.000 kelime-i tevhid okunup, onların ruhlarına hediye edilirse, bu ölüler için verilen sadakaların en hayırlısıdır. Eğer bir kişinin ruhuna bir kimse veya bir kaç insan bir araya toplanıp, Yetmiş 70.000 tevhid okuyarak gönderirlerse Allah’ın izniyle ve kelime-i tevhidin şefaatiyle o kimse cehennem azabından kurtulur buyrulmuştur.
Allah-u Teala hazretleri cümlemizi ve cümle ümmet-i Mukammed’i Son nefes ve son nefes de dahil Kelime-i tevhid üzere Ahirete intikal eden kullarından eylesin. Amin, Amin, Amin….
(mollacami.net//ücharfbeşnokta )
Emeğinize sağlık kardeşim, Allah razı olsun
emeğine sağlık kardesim allah razı olsun
Emeğinize sağlık kardeşim, Allah razı olsun
Allah razi olsun kardesim ..
Cenabu hak kelimei tevhidini dilinden ve kalbinden düsürmeyen kullarindan eylesin ins..Okuduklarimizi ihlas ile okuyup mükafatina nail olmayi nasip eylesin...
Allah razi olsun kardesim ..
Cenabu hak kelimei tevhidini dilinden ve kalbinden düsürmeyen kullarindan eylesin ins..Okuduklarimizi ihlas ile okuyup mükafatina nail olmayi nasip eylesin...
Amin..
Allah razı olsun kardeşim,sayenizde arşivimiz genişlemekte :)
Cümlemizden razı olsun...Hatmimize katılmak isteyen kardeşlerimiz
http://www.mollacami.net/forum/index.php/topic,18983.0.html buradan katılabilirler...
kıymetli hocam....dolu dolu...çok doyurucu bi paylaşım olmuş...
Allah razı olsun...ayrıca açılan hatmimizi teşvik ettiğiniz için ayrıca şükranlarımı sunarım....
Cümlemizden razı olsun, Okuyan gözlere sağlık...
Rabbim hatmimizi şimdiden kabul buyursun...
emeğine sağlık kardesim allah razı olsun