Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Çocuk, ailenin gülüdür

Çocuğu iyi yetiştirmek için, her şeyden önce, çocuk yetiştirme meselesini ciddiye almak gerekir. Çünkü ciddiye alınmadan hiçbir şey başarılamayacağı gibi, bir aile için en önemli mesele olan çocuk yetiştirme işi de başarılamaz. Çocuk büyütmek başka, çocuk yetiştirmek ise çok daha başka bir şeydir. Çocuğu okula göndermek, yedirip içirmek, giydirip gezdirmek, asla onu yetiştirmek demek değildir. Eğer öyle düşünülürse, bu düşünce sonucunda olacakların bedeli ağır bir şekilde tahsil edilir.

Çocuk, gönüllerin meyvesi, ruhların sevgilisi, yurdun yuvanın nur yüzlü meleği, anne ve babanın ise gözünün nuru, gönlünün neşesidir. Çocuğun en güzel tarifini, Hz. Peygamber şöyle yapıyor: “Çocuklar yeryüzünde gezen ciğerlerimizdir.” (M. Arif - 1001 Hadis –No:640)

“Ey Rabb’imiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl. Neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerini göster, tövbemizi kabul et. Zira tövbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.” (Bakara:128)

“Rabb’im! Beni ve zürriyetimi namaz kılanlardan eyle. Rabb’imiz duamı kabul buyur. Rabb’imiz, hesap görülecek günde, beni, annemi, babamı ve inananları bağışla.” (İbrahim:40)

“Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun.” (Tahrim:6)

“Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; onlara ve size biz rızk veririz. Şüphesiz onları öldürmek büyük bir hata (suç ve günah)tır.” (17/31)

“Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. O dilediğini yaratır, dilediğine kız çocukları, dilediğine de erkek çocukları bahşeder. Veya onları hem erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğini de kısır yapar. O her şeyi bilendir. Ve her şeye gücü yetendir.” (Şura:49-50)

“Çocuklar dünya hayatının süsüdür.” (Kehf:46)

Ve bunlar gibi bir çok ayet, çocuk eğitimi konusunda biz anne-babalara ışık tutmaktadır.

Size, konumuzla alakalı birkaç tane de hadisi şerif aktarmak istiyoruz.

“Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüklerinizden sorumlusunuz.” (Buhari)

“Çocuğunuza bırakacağınız en güzel miras, onu, hem dünya ve hem de ahiret mutluluğuna eriştirecek bir terbiyedir.

“Allah’tan korkun ve çocuklarınız arasında adaleti gözetin.” (Buhari) “Kişinin öldükten sonra geride bıraktığı şeylerin en hayırlısı, kendisine dua eden salih bir evlat, sevabı kendisine ulaşan sadakayı cariye, kendisinden sonra halkın amel ettiği ilimdir.” (Ebu Davud)

“Kim, üç kız veya üç kız kardeş veya iki kız kardeş veya iki kız yetiştirir, te’diblerini (edeblendirilmelerini ) eksik etmez, onlara iyi davranır ve evlendirirse cenneti hak etmiştir.” (Ebu Davud – Tirmizi)

“Çocuklarınıza ikramda bulunun ve onların edebini güzelleştirin.” (İbn-i Mace)

“Çocuklarınıza ilk söz olarak La ilahe illallah’ı öğretin.” (İbn-i Mace)

Bir çiçeği bile yetiştirmek için, o işin inceliklerini bilmek gerekirken, yaratılmışların en kıymetli ve en kompleksi olan insanı yetiştirmek için de, o işin inceliklerini bilmek şarttır. Onun için sunacağımız bazı önemli noktalar, yaptığımız araştırmalar sonucu elde edilen ve her anne-babanın yapması gerek konulardır.

Çocuk, ailenin gülüdür. Aile bahçesinin ayrı bir rengi, ayrı bir ahengidir. Ailenin saadet kaynağı olan bu güneş misali yavrularımızdır. İlahi bir lütuf ve ikram olan bu saadet güneşimiz için biz anne-babaların dikkat etmesi gereken şu noktaları beraberce gözden geçirelim.

♥ Çocuğunuz doğduğunda ona güzel bir isim koyun. Bu isim mahşerde çağırılabileceği bir isim olsun!

♥ Çocuğunuz sağ kulağına ezan, sol kulağına kâmet okunsun!

♥ İlk günden itibaren ona besmelesiz bir uygulamada bulunmayın ki, dini inançlarınızı aşina olmaya başlasın!

♥ Onlara haram lokma yedirmemeye gayret gösterin!

♥ Kardeşler arasında ve aile ortamında adaletli davranmaya dikkat edin.

♥ Çocukları eğitirken en iyi eğitimin “iyi örnek olmak” olduğunu unutmayın!

♥ Çocuğunuza zaman ayırın, çocuğunuzla birlikte geçen zaman asla boşa harcanan zaman değildir! Çocuğu sevmek, ona bolca ve pahalı oyuncak almak değil, ortak faaliyetleri paylaşmak, ona zaman ayırmak, onunla oyun oynamaktır. Çocuğu sevmek, sözle sevgiyi ifade etmenin ötesinde, eylemle bu duyguyu ona yaşatmaktır.

♥ Çocuğunuzla birlikte olduğunuz zaman, tüm dikkatinizi ona yoğunlaştırın. Bu nedenle de, başka bir işle meşgûl olurken değil, kendinizi rahat hissettiğinizde, çocuğunuzla ilgilenerek, anne ya da baba olmanın keyfini çıkarın.

♥ Aşağılamak, suçlamak, çocuk adına karar vermek yerine, çocuğu dinleyin. Unutmayalım ki, çocukla iletişime geçmenin temel öğelerinden biridir dinleme. “zaman zaman anneme bir şey anlatmak istediğimde, anne sana bir şey söyleyebilir miyim? Derim. O da, tabii söyle, der. Bunun üzerine ben de anlatmak istediğimi anlatırım. Tam bitirdiğimde, ne söylemiştin? Diye sorar,” 12 yaşındaki bu kız çocuğunun tarif ettiği şekilde bir dinlemeyle değil, ona değer verdiğinizi hissettirecek şekilde onu dinlemelisiniz. Yarım dinleme yerine, tüm dikkatinizi vererek dinleyin. Bu dinlemede bazen anne-babanın bir şey söylemesine bile gerek yoktur. Çoğu kez, bir çocuğun ihtiyacı olan tek şey, ona duygularının anlaşıldığını hissettiren, sıcak bir sessizlik ortamıdır. o halde çocukların sözlerine özenle kulak vermeliyiz.

♥ Dinlendiğini gören çocuk, kabul edildiğini ve dolayısıyla sevildiğini düşünen çocuktur. Bu da çocuğun ruhsal eğitimi için çok iyi bir başlangıçtır.

♥ Göz kontağı kurarak, gülümseyerek, onun boy seviyesine inerek, kabul belirtisini beden diliyle pekiştirin. Böylelikle çocuk, kişiliğine saygı duyulduğunu düşünerek, sizinle olan sıkı iletişimini sürdürür. Aksini anladığında ise size olan güveni azalır ve bir daha sizinle iletişim kurmamaya kadar gider.

♥ Anne-babasının kendisini dinlediğini bilen çocuk, duygularını açıkça ifade etme olanağı bulur. Aldığı tepkilerle “anlaşıldım” duygusunu yaşar. Böylelikle rahatlar.

♥ Çocuğunuza karşı davranışlarda tutarlı olun. Kendi içinizde davranışlarda bulunmanız ya da anne-babanın birbiriyle çelişen biçimde davranması, çocuğu, doğruyu bulma konusunda zorlar.

♥ Çocuğunuzun hiçbir şekilde, başka çocuklarla karşılaştırmayın. Çocuk, anne-babası tarafından önemsenmek, değerli bir insan olarak kabul edilmek ihtiyacındadır. Onun başka çocuklarla karşılaştırılması, kendini değerli bir insan olarak görmesini engeller. Çocuğun kendine özgü, bağımsız bir birey olarak kabul edilmesi, ruh sağlığının temelini oluşturur.

♥ Çocukların çoğunluğu her şeyi görür ve hisseder. Anne ve babanın yaptığı her şeyi içine çeken sünger gibidirler. Anne ve baba, sevgi ve saygı temeline sahip bir ekip olarak çalışırsa, çocukların yetişmesi için, korunaklı ve güvenli bir mekân sağlamış olurlar. “Hayatta çocuklarınızın ne olmasını istiyorsanız, kendi yaşamınızda ve konuşmalarınızda onu yansıtmaya çalışın.” (Lydia H. Sigourney) Çocuğun veya gencin, büyük hedef sahibi olmasını sağlamadan, ona hiçbir büyük iş yaptıramazsınız. Fakat hayali ve hedefi olursa, ona erişmek için bilgiye de ulaşmaya çalışır. O hedef, insanları zorluklara katlandırır. Azmi ve iradeyi çelik gibi yapar. Hz. Ali (rh), asırlar öncesinden o yolu gösteriyor. “Çocuklarınıza, hedef gösterin.”

♥ Her şeyin hızlı ve öfkeli olduğu bir dünyada kendinden hoşnut bir çocuk, huzurlu olacak ve kendi maneviyatından keyif alacaktır. Onun için çocuğun düş kurmasına, düşüncelerine, yazılarına, icatlarına, şaheserlerine ya da kavramlarına sınır koymamasına izin verin. Bir çocuğun hayal gücü teşvik edilirse, gelişmeye ve üretmeye devam edecektir.

♥ Çocuğun, bir işi başarabileceğine inanıyor ve yapmasını istiyorsanız, ona işin önce kolay taraflarını göstereceksiniz. Böylece çocuk, işi gözünde büyütmeyecek ve yapabileceğine inanacaktır.

♥ Çocuğu yönlendirmede, radyo ve TV’ den de faydalı programları seçip izleterek, birlikte değerlendirmeler yaparak, ileri derecede faydalanılabilir. Fakat bunların kullanımında, çocuk belli bir anlayış seviyesine gelinceye kadar kontrollü ve dikkatli olmak gerekir. Aksi takdirde, faydasından çok zarar da verebilir!

♥ Çocuğun hayat şartlarından haberi olacak şekilde hayata da hazırlamak gerekir. “Çocuğumu rahat ettireyim,” düşüncesiyle, her isteği yapılırsa, onlara, farkında olmadan kötülük etmiş oluruz!

♥ Çocuğa daha küçük yaşta, “örnek insan” olma arzusunu vermek lazım.

♥ Aile birçok açıdan bir bahçe gibidir. Bir ailenin üyelerine vereceği en büyük armağan, herkesin aile ve dünya bahçesinin bakımından sorumlu olduğu bilincidir. Herkes bu bahçenin bakımı için, zaman ayırmalı, ara sıra yabani otları ayıklamalı ve sulamak için kendi katkısını yapmalıdır. Bu alışkanlık da, çocuk yaşlarda kazanılması zaruri olan bir davranıştır.

♥ Disiplin bir kere denendikten ve uygulandıktan sonra, bireyin kendini kontrol etme yeteneğini geliştiren bir yaşam antrenmanı biçimidir. Çocuk, bu biçim üzere yetiştirilmelidir. Disiplin bir anlamda, çocuğun sahip olduğu sorumluluklarıyla yaşantısındaki hareketlerinin, doğal ve sosyal sonuçlarını kabul etmesidir. Evet, disiplin, çocuk eğitiminin bir parçasıdır ama, bizim anladığımız şekliyle ceza ve dayak değildir. Çocuğun topluma uyumu üzerine yoğunlaşmak ve davranışı yönlendirmeyi amaçlamaktır. Davranışı yönlendirmede, çocuğa ceza yerine farklı seçenekler sunulmalıdır. Burada en önemlisi de, görmek istediğiniz davranışı siz sergilemeyi ihmal etmeyin. Çünkü çocuklar, anne-babalarının tüm davranışlarını karbon kağıdı gibi aynen kopya ederler. Korku ve kaygılarını da, coşku ve olumlu huylarını da...

♥ Kardeşler hayatta birlikte yürümek, yetişkinliğe yan yana adım atmak, aynı anne-babaya sahip olmak ve hayat deneylerini paylaşmak gibi özel bir fırsata sahiptir. Çocuklar her zaman bir kardeşe sahip olmanın değerine anlamaz. Anne-babalar olarak yapabileceğimiz en iyi şey, aynı kayığın içinde olmasalar da, aralarında bir sevgi nehrinin akacağına emin olacakları şekilde çocuklarımız arasındaki iletişimi, sevgiyi ve saygıyı teşvik etmektir. Böylece çocuk, kardeşinin değerini bugün olmasa bile, bir gün mutlaka anlayacaktır.

♥ Arkadaş seçiminde onlara yardımcı olun ve kimlerle arkadaşlık etmesi gerektiğini onu uygun bir dille anlatmaya çalışın!

♥ Çocuğu mümkünse fark ettirmeden yönlendirin!

♥ Ve bu tüm anlattıklarımızla beraber, çocuğa, çocukluğunu mutlaka yaşatın, onu sıkmayın!

♥ Şu üç noktayı asla gözden kaçırmamak gerekir. 1. Çocukları manevi değerlerden uzak bırakmamak, 2. Hoş görülü olmak, 3. Yakın ilgi ve sevgiden onları mahrum etmemek!

Anlattığımız bu noktalar hayatımızın her safhasında çocuğumuzla olan yaklaşımımızı sağlayan birkaç püf noktadır. Siz bunları, yaşadıklarınız, gördükleriniz ve duyduklarınızla daha da çoğaltabilirsiniz. Biz size bu kapıyı araladık, kapı açıp girmek size kalmış bir şey. Bunun yanı sıra okul sorunları ve okul çocuklarıyla da ilgili şu konuya da değinerek daha detaylı bilgi için konuyla alakalı eserlere başvurabilirsiniz.

Niçin bazı öğrenciler okuldan hoşlanıp, öğrenmek için çaba sarf ederken ve yapabildiklerinin en iyisini yapmaya çalışırken, diğerleri okuldan nefret etmekte, zorlukla ödevlerini yapmakta, buna bağlı olarak, başarıları kapasitelerinin altında olmaktadır?...

Okul başarısızlığını üç önemli faktör etkilemektedir.

1. Ev ve aile ortamı

a) Özgüven

b) Otonomi – kendi kendini yönetme

c) Motivasyon

d) Başarı konusunda anne-babanın tutumu ve desteği

e) Ebeveynin aşırı baskısı

f) Ebeveynin beklentisi

g) Stres oluşturan olumsuz ev koşulları

2. Bireysel özellikler

3. Okul ve öğretmen

Başarıda önemli olan faktör, çok çalışmak değil etili ve verimli çalışmaktır. Bu nedenle çocuğa, zamanı iyi kullanmasını ve yönetebilmesini öğretin. Programını öyle yapsın ki, ders çalışmanın yanı sıra spor ya da diğer etkinliklere zaman kalsın, tüm gününü masa başında verimsiz bir şekilde geçirmesi yerine, aktif katılımıyla ya da pasif izleyici olarak değerlendireceği bir programı (basketbol oynama, radyo dinleme gibi) destekleyin. Burada önemli olan, çocuğun derse ve ders dışı faaliyetlere yeterince, uygun bir şekilde zaman ayırabilmesidir.

Öğretmenlerinin ve okul arkadaşların iyi özellikleri gösterilerek, öğretmen ve öğrencileri sevdirmeye çalışmak da, okul başarısı açısından önemlidir.

Dersleri günü gününe yaparsa, öğretmenini dinlerse, çocuğunuzun da başarılı olacağını telkin etmeyi ve teşvik etmeyi ihmal etmeyin.

Koyulan kuralların yaptırımı için, çocuğun takip edilmesi gerekmektedir. Okula başlayan çocuğun, eve gelir gelmez kıyafetini çıkarıp, yerine asması, elini-yüzünü yıkaması, karşılıklı biraz sohbetten ve yemekten sonra ilk önce ödevlerini yapması sağlanmalıdır. Ödevlerini yaptıktan sonra, rahat rahat oynayacağı tatlı dille ona anlatılmalı ve ödevlerin yapılana kadar, ara arada olsa, ebeveynlerden biri ona refakat etmelidir!

Okuldan gelen çocuğunuzun mutlaka defterlerine bakın. Neler yaptığını inceleyin ve bunun üzerine biraz konuşun. Çocuğa yeni şeyler öğrenmenin hazzını ve okula gitmenin ne kadar güzel bir şey olduğunu anlatın, bunu da onunla ilgilenirken kendinizin de haz aldığını hissettirerek, hareketlerinizle belli ettirin!

Ey yüce Rabb’im! Emanet ettiğin çocuklarıma karşı sabırla, en doğru yaklaşımda bulunmama için bana yardım et. Öfkelenip hatalı davranmaktan, çocuklarımı olumsuz etkileyecek söz ve davranışlardan beni muhafaza et.

Ey yüce Allah’ım! Çocuklarımızı, tertemiz yarattığın gibi tertemiz büyütmek, imanlı, ihlâslı yetiştirmek için gerekli gücü bize ver...

Emanet edilmesi gereken en “Emin”e emanet olunuz.

Mine izgi


Çocuk Egitimi ve Gelişimi

MollaCami.Com