Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Haber7 ve Cafesiyaset saçmalığı!

Haber7 ve Cafesiyaset'in bugün yayınladığı bir haber(!)den bahsedeceğim. "Pala Tayyip" videosu... Haber(!)le birlikte "Bu bir ***.com yorumudur" diyerek reklamını yaptıkları siteden...

R. Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta sergilediği hareket mizahi bir biçimde anlatılmak istenmiş ve bir video hazırlanmış. Video içerisinde 3-4 defa videoyu hazırlayan sitenin adı geçince bahsi geçen siteyi inceleme fırsatı buldum.

Pala Tayyip videosunda, hepimizin bilip söylediği "ilahî"lerden "Sordum Sarı Çiçeğe" sözleri o saçmasapan şarkının bir parçası olmuş. Bunu şaşkınlıkla karşılayarak videoyu hazırlayan siteyi inceledim.

Site haber7 grubuna ait olmalı ki sitenin tasarımı ya da haber7'nin videonun çıktığı andan itibaren sitede yayınlaması bunu gösteriyor.

Site hakkında "Issırgan tiyatro grubu iki felsefe doktoralı, bir kelam doktoralı, bir islam hukuku masterlı, bir din eğitimi masterlı ve bir din psikolojisi masterlı (tez dönemi - aynı zamanda (nlp) uzmanı) bil kuvve ve bil fiil yetenek, hezarfen senarist ve oyuncu kadrosuyla kahkaha ve gülüşlerinize hazırdır. Pergelin bir ayağını kitab ve sünnette sabitleyip, diğer ayağı ile 80 günde devri alem, balonda beş hafta, denizler altında yirmibin fersah, aya yolculuk ve arzın merkezine seyahat yapmaya hazır olun. " bilgisine ulaşabiliyoruz.

Site içerisinde İslami mevzular hafife alınmış; resmen dalga geçilmiş. Hürmet edilesi gereken mukaddesat oyun havası eşliğinde video edilmiş.

Pergelin bir ayağı kitap ve sünnette, öyle mi?

Allah aşkına "Beş Kandil" diye isimlendirdiğimiz o mübarek geceleri dahi oyun havası eşliğinde söyleyip mizah ürünü yapmanın neresinde kitap ve sünnet?

"Yeni doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet, orta kulağına da iç ezan okunur" ifadesini günün fetvası olarak yayınlamanın neresindedir sünnet?

Mukaddesata hürmet imanın devamının bir şartıdır kıymetli kardeşlerim. Cenab-ı Hakk Mukaddesata hürmetsizlikten muhafaza eylesin cümleyi...

Haber7 ve cafesiyaseti bu tutumundan ötürü kınıyorum.

Size katılmamak mümkün değil.Haber7 zaten iyice cıvıtmaya başladı.Sıralamada 1. ya da 2. sırada ya habertürke nasıl fark atarım endişesi var herhalde.
Bahsi geçen site sanırım haber 7 ye bağlı değil ama bu gibi saçma şeylerin haber7 de bulunması kınanacak bir durum.

Haklısınız kardeşim. Katılmamak elde değil...


Haklısınız kardeşim. Katılmamak elde değil...


Haklısınız kardeşim. Katılmamak elde değil...

ıssırgan.com u uzun zaman bilirim. haber7 ile herhangi bir bağlantısı zaten yok. bir çok haber sitesinde çıkan ıssırgan klibini haber7 de koymuş sadece.. bu kadar da tez canlı olmayın.. elin oğlu şarkı söyler, eurozon hadise bilmem ne ortalığın çirkefini çıkarır sus pus.. alınan tii lere kıyamet koparırız..

bahsi geçen site herşeyi kendi çaplarınca ti ye alan bir yer.. haber olacak kadar dikkat çeker olmuşlar ha :)

Burada sözkonusu yapılan sitenin (ki ismini vermediğiniz için vermiyorum) yöneticilerinden biriyim. Bir arkadaşım bu linki bana yolladı. Okudum. Bu sitenin genel yapısına baktığımda, sözü edilen konular hakkında cevap verilmeye değer bir site olduğunu anladığım için üye oldum ve yanlış anlaşılmaları düzeltme ihtiyacı hissettim.

Sitemizle alakalı olan eleştirilerinizi öncelikle bize iletmenizi isterdim. Zira pek çok eleştiriye elimizden geldiği kadar cevap vermeye çalışıyoruz. Varsa, hatalarımızı düzeltmeye çalışıyoruz. Elbette bizlerde hata yapabiliriz. Bunları düzeltmek için her türlü bilgi, görgü, düşünce ve felsefeye açığız. Keşke bu eleştirilen konular direk olarak bize iletilseydi de gıyabımızdan (-ki biz buna literatürde gıybet diyoruz) yazılar yazılıp yorumlar yapılmasaydı.

"Sordum sarı çiçeğe" adlı şiir Derviş Yunus EMRE'ye aittir. Aşık Yunus bu şiiri sadece yazmıştır. Bestelememiştir. Bu şiirin bestekarı (Yani ilahi olarak okuduğumuz şekilde besteleyen), 1994 yılında Hakk'ın rahmetine kavuşan Merhum Üstad Tahir KARAGÖZ'dür. Pekçok farklı şekilde bestelenmiş ve yorumlanmış bir şaheserdir. Çocukluğumuzda ilk ezberlediğimiz, çocuklarımıza da ilk ezberlettiğimiz segah makamındaki ilahilerimizdendir.

Ancak gelin görün ki, bu ifade yani "sordum sarı çiçeğe" ifadesi asla kutsal bir ifade değildir. Kitap, sünnet çerçevesinde değerlendirmeye tabi tutalım. Lütfen eleştiren arkadaşlar bana özel olarak iletsinler. Mukaddesat bunun neresinde?

Bu ifade "sordum sarı çiçeğe" değilde "sordum sarı laleye" olsa ne değişir. Dinimizi mi küçültmüş oluruz? Dinsiz mi oluruz? Mukaddesata saldırmış mı oluruz? Kur'ana ve Sünnete karşı gelmiş mi oluruz? Lütfen bunu izah ediniz.

Biz bu tür inanışları, yani İslam'ın özünde olmayan ve ruhuna ters olan inanışları eleştiriyoruz. Bid'atları eleştiriyoruz, İslam gibi cihanşumul bir dini değil.

Kaldı ki, bizim amacımız sizin siteniz türündeki sitelere gelen ziyaretçilere ulaşmak değil. Hayatında "ilahi nedir, Yunus Emre nedir, İslam nedir" bilmeyen insanlara ulaşmak. Pek çoğuna da ulaştığımızı ifade etmek isterim.

Kur'an ve sünnete muhalif neyimiz varsa lütfen bize iletiniz. Bunu, siteden kaldıracağıma dair bir taahhüt olarak kabül ediniz.


Allah, kendisinin razı olmayacağı bir işi yapmayı bize nasip etmesin. Amin



Muhabbetle,

Sözkonusu Sitenin Yöneticisi


Not: Bu arada Haber7 ile hiçbir bağlantımız yoktur.

Ayrıca eleştirilen "Mubarek Geceler" isimli çalışmamızın sözlerini de ekliyorum.

Yorumsuz....


MÜBAREK GECELER

Kadir’de melekler semadan iner
Bin aydan hayırlı olur geceler
Kalpler mutmaindir beşer muttaki
Melekler dünya’ya iner geceler

Geceler, geceler, geceler, mübarek geceler

Beraat’ta affolur müebbet günah
Kullar eylemezler dünya’ya tamah
Mü’minin dilinden düşmez zikrullah
Bizi istiğfara salar geceler

Geceler, geceler, geceler, mübarek geceler

Kadir’de melekler semadan iner
Mirac’da semaya çıktı peygamber
Namaz farz olundu kıldı mü’minler
Mü’min barda değil secdede geceler

Geceler, geceler, geceler, mübarek geceler

Kisranın sarayı yerle bir oldu
Mecusi ateşi söndü kül oldu
Hak gelince batıl hep zail oldu
Mevlüt’le nurlandı zifir geceler

Geceler, geceler, geceler, mübarek geceler

Ragaib gelince başlar üç aylar
Esma ile coşar bütün aşıklar (hu der aşıklar)
Bu gece makbuldür bütün dualar
Bizi tesbihata salan geceler

Geceler, geceler, geceler, mübarek geceler


Muhabbetle....

"Bu sitenin genel yapısına baktığımda, sözü edilen konular hakkında cevap verilmeye değer bir site olduğunu anladığım için üye oldum ve yanlış anlaşılmaları düzeltme ihtiyacı hissettim."

"Yanlış anlaşılmalar" üzerinde biraz duralım isterseniz...

Yazdıklarımı cafesiyaset ve haber7de de yazdım. Sizin sitenizde yazmam için üye olmam gerek, niye üye olayım? Bir kenara "iletişim" butonu koyaydınız, ya da üye olabileceğim bir içerik yayınlasaydınız...

Şahsımın bu site ile uzaktan ya da yakından bir ilgisi yoktur; öyle ki site sorumlusu tahmin ettiğim "Piri Reis" nickli üye de yazımı eleştirmiş. Google'de aratıp ulaştığım sitelerde yazma ihtiyacı hissettim; zira bu sitede de mukaddesata hürmet edildiğini gördüm. Her şeyden evvel o çalgıyı barındırmıyorlar sitelerinde.

"Sordum sarı çiçeğe" sizin de bahsettiğiniz şekilde bir "ilahî"nin sözleridir; her ne kadar bir şiir olsa da yine sizin ifadenizle "Çocukluğumuzda ilk ezberlediğimiz, çocuklarımıza da ilk ezberlettiğimiz segah makamındaki ilahilerimizdendir." "Sordum sarı laleye" dediğinizde durum değişir; zira burada "Sordum sarı çiçeğe" ifadeleriyle ilahi hedef alınmıştır, bunun hiçbir savunması olmaz, olamaz!!!

"İlahî" olan "Allah'ı hatırlatan"dır. Bahsi geçen şiir de mukaddesat mı oluyor?

Kıymetli kardeşim, oyun havaları gözünüzü/aklınızı/fikrinizi öyle bürümüş olmalı ki, sizin yine oyun havası eşliğinde söylediğiniz o Mübarek gecelerde söylenegelen "İlahî"yi yine oyun havası eşliğinde video etmişsiniz. Bunu bir yanda Yunus Emre "İlahî Aşk"ın tesiriyle yazıp diğer yanda mevlithanlar İlahî Aşk'ı hatırlatmak için okurken siz saçmasapan bir şarkıya ilave yapıp adeta dalga geçiyorsunuz...

Öyle ya, çiçek olsa ne olur, lale olsa ne olur... Size göre öyle tabi; orada gördüğünüz/anladığınız baharın açan güzün kuruyan sıradan bir çiçektir. Sarı olsa ne oluur, kırmızı olsa ne oluuur.. Sizin için doğada çiçek olsa ne oluuur, olmasa ne oluur; asıl Yunus'un gördüğünü görmedikten sonra çalı da olsa olur.

***

Dinimizde 5 kandil vardır, hani şu sizin güle oynaya söylediğiniz. E tabi 5 kandil demek, bir fırsat demektir Mü'minler için. Sevinmeli elbette Mü'min. Ancak MÜ'MİN GİBİ sevinmeli..

Mü'min sevinmesini de en iyi bilendir, nasıl sevineceğini de iyi bilir... Mü'min sevindiğinde şükreder, gidip sazı darbukayı eline alıp da ele güne rezil etmez kendini, hem de MÜBAREK dediğimiz o fırsat gecelerini, kandil gecelerini bu şekilde söyleyerek.

Kıymetli dostum; oyun havasıyla İslami kavramların öğretilebileceği nerde yazıyor? "Şarkı, türkü (çalgılı, nefse hoş gelen çalgılar) dinleyen günahkar olur, bunu dinlerken zevk alan küfre girer"

Hadi o fetva bölümüne bu fetvayı koyun da göreyim samimiyetinizi!!!

"Nerdeymiş o fetva" diye sormaktan başka yapacağınız hiçbir şey olmaz; yapamazsınız.. Çünkü sitenizde geçin çalgıyı, udu, neyi.. Oyun havasından başka şey yok!

Ulemanın, Allah dostlarının, "Ben bu ilmi kitaplarıma hürmet göstererek elde ettim" buyuran İmam-ı Azam'ların; ömründe Cenab-ı Hakk'tan haya ettiği için bir kez dahi olsun ayağını uzatıp da uyuduğu olmayan alimlerin hürmet ederek öğrettiği bu ilimleri siz oyun havası eşliğinde mi öğreteceksiniz? Bırakın Allah aşkına... Bir yanlış şey varsa, bid'at varsa adam gibi anlatılır, yazılır... Hadi yazın kıymetli kardeşlerim; "Müziğin, çalgının caiz olmadığına dair fetvayı!"

Biliyorum ki onu da oyun havasıyla söylemeye kalkar ve komik duruma düşersiniz..

***

"Kaldı ki, bizim amacımız sizin siteniz türündeki sitelere gelen ziyaretçilere ulaşmak değil. Hayatında "ilahi nedir, Yunus Emre nedir, İslam nedir" bilmeyen insanlara ulaşmak."


Öyle miii? Haram olan çalgı ve oyun havasıyla İslam'a hizmet ediyorsunuz demek... Ne kadar ilginç bir sistem.. "Kur'an ve sünnete muhalif neyimiz varsa lütfen bize iletiniz. Bunu, siteden kaldıracağıma dair bir taahhüt olarak kabül ediniz." Çalgı ve oyun havası İslam'a, Kur'an ve Sünnete aykırıdır, hadi kaldırmayın da sözünüzün eri olmadığınızı ispatlayın! Çalgının "haram" olmadığını ispatlamaya kalkarsınız, bundan eminim. İnşaallah emin olduğum bu düşüncemde yanılırım da siz onları kaldırırsınız... ;)

"Biz bu tür inanışları, yani İslam'ın özünde olmayan ve ruhuna ters olan inanışları eleştiriyoruz. Bid'atları eleştiriyoruz, İslam gibi cihanşumul bir dini değil."

Peki kandiller???

Sevr Mağarası???

Ve diğer meseleler???

Her biri bir şarkının sözlerinin yerine geçmiş!!!

Bunlar mukaddesat değil miydi de o şarkının sözleri arasına layık gördünüz?

Bid'at olanları bu şekilde anlatarak mı doğruya varacaksınız??

***


"Kaldı ki, bizim amacımız sizin siteniz türündeki sitelere gelen ziyaretçilere ulaşmak değil. Hayatında "ilahi nedir, Yunus Emre nedir, İslam nedir" bilmeyen insanlara ulaşmak."


Bak sen şu hedefe! İslam'ı bilen zaten biliyor, bilmeyen de bari böyle öğrensin, öyle mi kıymetli dostum? Ya sana sorarsa o İslam'ı bilmeyen: "Dostum bu bizim meyhanedeki müzikle aynı, ne fark var ki, sadece sözleri değiştirmişsiniz, ha orda durmuşum ha burda, ne farkı var ki, ha Ağrı dağı önünde durmuşsun, ha Sevr?? derse ne cevap vereceksin???

;)


"Allah, kendisinin razı olmayacağı bir işi yapmayı bize nasip etmesin. Amin"


AMİN!

Not: Site yönetimi verdiğim bu rahatsızlıktan ötürü kusura bakmasın lütfen!!!

Mollada olmasam bunlardan bi haber olacaktım,inceleyelim hele kim kimden Tİ olmuş. ;D

“Bugün, şeyhlerinin amellerinden başka bir şeye bakmayan ve kulak asmayan sofiyye, raks ve semâ’ı dinleri ve şerîatleri hâline getirmişlerdir. Şeyhlerinin amellerine istinad edip, onu, tâatları ve ibâdetleri olarak kabûl etmişlerdir. ‘Onlar öyle kimselerdir ki, dinlerini bir oyun bir eğlence haline getirmişlerdir...’ (A’râf sûresi, 51)

“Yukarıdaki rivâyetlerden anlaşılmış oluyor ki; bir kimse, haram bir fiili güzel kabul ederse, İslâm zümresinden çıkar, mürted olur. Bunun üzerine, semâ ve raks meclisine tâ’zim etmenin (kabul ve tasvip ederek saygı göstermenin); hatta, onu ibâdet ve tâat hâline getirmenin şenâetini (fenalığını) düşünmek lâzımdır!..” (el-Mektubat, 1, 266)

Ah be benim kalbi ve aklı saf kardeşim. İsterdim ki buraya yığınla ayet yaz, onları tefsir et, arkasından sünnette yerini göster, kaynaklar ver ve bize islamı öğret.

Ama malesef diğer pek çok kardeşimizde gördüğümüz bu eğitimsiz tavırlar malesef ümmeti felakete sürüklemiştir. Yazdıklarından anladığım kadarıyla sen İslamiyeti öğretecek seviyede bilmeyen, bu işin eğitimini alıp çilesini çekmemiş, internetten kopyala-yapıştır mantığıyla İslam'a hizmet ettiğini zanneden, islamî ilimlerden hiçbirine vakıf olmayan ama kalbinin temiz olduğuna inandığım birisin.

Gönlüm isterdi ki seninle ciddi ve ilmi bir şekilde bu konuyu tartışalım. Ama malesef bu ilmi seviyenin sende olduğunu sanmıyorum. Ve bu konuyu burada kapatıyorum. Umarım kalbini kırmamışımdır. Hakkını helal et.

Yine de sana bir link vereyim. Bu yazıyı ve altındaki kaynakların tamamını oku. Ondan sonra seninle bu konuyu görüşelim.



Muhabbetle...

Not: Bir de ilahi kasetini dinleyeceğiz 3 tane örnek ver de arkadaşlarımız faydalansınlar.

Sen konuyu kapatabilirsin; çünkü diyebilecek bir şeyin kalmadı. Fakat ben bu konuyu elimden geldiğince forumlarda açıklayacağım; senin çalgıyla öğretmeye çalıştığını link vererek değil, kaynağıyla belirteceğim.

Üstteki yazıda da kaynakları olduğu gibi...

Fakat ben gidip bir siteyi önermeyeceğim, direkt orijinal eserleri önereceğim...

Bana gelmiş çalgının İslam'da caiz olduğunu anlatacak...

İslam'ı edebiyle öğretenler (haşa) cahil idiler de sen çalgı ve oyun havasıyla öğretmeye kalkacaksın benim darbukacı kardeşim...

Senin verdiğin linki yıllar önce okudum; ama önce işin aslını orijinalinden öğrendim..

İşine gelmiyor o sitenin sahibi olarak "müzik caiz değil" demek!

Ve buna sen "ilim" diyorsun...

Yukarıdaki mesajım yine bu siteden bir alıntıdır. Severek okuduğum Halis Ece'nin yazısında buna güzelce değinilmiş, o metni bu sitede bu başlığa taşıyarak sen de oku istedim...

http://www.mollacami.com/konu/edebiyat-siir-tasavvuf-12043.html

Dilersen orijinal metinleri çevirelim birlikte, bir başkasının çevirdiği ansiklopedilere bakmayalım, ne dersin??

Kıymetli dostum çalgı çalıp şarkı sözlerinin yerine o adlarını anarken dahi edeble andığımız mukaddesatı koyarken çok çile çekmiş anlaşılan...

Diyorum ki biraz daha çile çekmiş olsaydın eminim ki yaptığının ne durumda olduğunu kavrardın.

Şöyle biraz diz çürütüp orijinal eser kurcalasaydın o darbukayı kenara bırakırdın, eminim... ;)

Sen darbuka çalmaya devam et; ben bu yazıyı elimden geldiğince forumlara ulaştırıp yaptığınızın İslam'a aykırı olduğunu savunacağım...

Mukaddesata hürmet imanın devamının bir şartıdır!

Mukaddesata hürmet imanın devamının bir şartıdır!

Mukaddesata hürmet imanın devamının bir şartıdır!


Sen de biliyorsun yaptığının pek müspet bir iş olmadığını; ama ne yaparsın işte.. Duyurdun bir kere kendini cümle aleme.. İşin sonunda "ya arkadaşlar, ben size çalgı çaldım, şarkı türkü ile bu işi yapmaya kalktım, pergelin ayağı Kitap ve Sünnette dedim ama; meğer değilmiş, çalgı harammış" deyip rezil olmak da var..

En iyisi sen darbuka ile devam et, senin için çıkarı yok..

***

;)

Ha bir de ilahi istemişti sanırım..

3 kaset miydi?

Ben sana 30 albüme yakın önereyim...

Bu sitenin en çok sevdiğim/takdir ettiğim yönüdür..

İlahî deyip de İlahî yayınlamaları..

Bu sitenin İlahiler bölümünü geziniz, ben gezdim...

Ama darbukaları yokmuş; o yüzden ziyaret eder misiniz bilemem..

;)


Mollada olmasam bunlardan bi haber olacaktım,inceleyelim hele kim kimden Tİ olmuş. ;D


;D


Bu sitenin İlahiler bölümünü geziniz, ben gezdim...

Ama darbukaları yokmuş; o yüzden ziyaret eder misiniz bilemem..


:)
_________________

Immm ne desem bilmiyorum ki ::)
Zaman çok farklı bir zaman. Bir çok islam dışı hareketin mübahlaştırılmaya, sevdirilmeye başlandığı hatta bu durumun uygulandığı bir zaman. Uyanık olmak gerek, uyanık!...


Güncel Haberler

MollaCami.Com