Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Başörtüsü İçin Farklı Bir Öneri Daha...

Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, AKP’nin teklifinin yetersiz, MHP’nin teklifinin ise muğlak olduğunu belirterek, “Eğer samimi olarak çözüm isteniyorsa, Anayasa’nın, ‘din ve vicdan hürriyeti’ başlıklı 24. maddesi yeniden düzenlenmelidir. Buraya, ‘Hiç kimse dini inancından veya dini inancına uygun kılık ve kıyafetinden dolayı, anayasa’nın belirlediği haller dışında, anayasa’nın teminatı altında bulunan bir haktan hiçbir sebep ve amaçla mahrum edilemez’ hükmü eklenmelidir” dedi.

Yıllardır haksız ve zorba bir şekilde uygulanmakta olan başörtüsü yasağıyla ilgili tartışmalar son günlerde yeniden alevlendiğini belirten Kutan. ancak bu tartışmalarda gerek iktidar, gerekse muhalefet partilerinin teklif ve yaklaşımlarının sorunu çözmek bir yana daha de derinleşmesine neden olacak nitelikte olduğunu vurguladı.

AKP’NİNKİ YETERSİZ, MHP’NİNKİ BELİRSİZ
Başörtüsü yasağını sadece yükseköğretim hakkıyla sınırlandıran teklifi büyük bir hata olarak nitelendiren Recai Kutan. “çünkü tersinden baktığımızda bunun anlamı; yüksek öğrenim dışındaki bütün alanlarda başörtüsü zulmünü anayasal suç haline getirmek demektir. Oysa başörtüsü yasağı sadece yükseköğrenim alanında değil, başta eğitim ve çalışma hayatı olmak üzere günlük hayatın her alanında en katı şekilde karşımıza çıkan bir haksız uygulamadır. bu yüzden akp’nin teklifini ‘kaş yaparken, göz çıkarmak’ olarak değerlendiriyoruz” dedi.

MHP tarafından önerilen 10. madde’ye ilişkin düzenlemede ise “kılık kıyafet” ibaresinin açık bir şekilde yer almadığını, bunun da belirsizliğe neden olacağını vurgulayan Kutan, Saadet Partisi’nin önerisini şu söylerle açıkladı:
“Saadet Partisi hukukçuları, bu konu üzerinde uzun zamandan beri çalışma yapmaktadır. Gerek Anayasal gerekse yasal düzenlemelerle ilgili olarak yapılan bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan teklifimiz şudur:

Anayasa’nın ‘din ve vicdan hürriyeti’ başlıklı 24. maddesi yeniden düzenlenmelidir.
‘…sahiptir’ ifadesinden sonra gelmek üzere birinci fıkranın sonuna “hiç kimse dini inancından veya dini inancına uygun kılık ve kıyafetinden dolayı, anayasa’nın belirlediği haller dışında, anayasa’nın teminatı altında bulunan bir haktan hiçbir sebep ve amaçla mahrum edilemez” hükmü eklenmelidir. Ancak bu şekildeki bir düzenleme yıllardır uygulanan haksız ve zorba bir yasağı geniş bir perspektifte ve milletin vicdanını rahatlatacak bir netlikte çözmüş olacaktır.”

KİMSE TBMM’NİN ÜSTÜNDE DEĞİLDİR
Yargıtay Başkanı’nın bu tartışmalarla ilgili olarak yaptığı son açıklamaları da eleştiren Recai Kutan, “Anayasa ve yasa yapma yetkisi, Milli İrade’nin yegane tecelligahı TBMM’ne aittir. Hiç bir kişi, kurum ve kuruluş bunun üzerinde değildir. Anayasa’nın değiştirilemez maddeleri dışında, tüm maddeleri milletimizin beklentileri doğrultusunda yeniden ele alınıp değerlendirilmelidir. Bu yüzden herkesi toplumu gerecek ve sorunları daha da derinleştirecek yaklaşımlardan kaçınmaya davet ediyoruz. Hükümeti’de böylesi haksız bir uygulamanın sona erdirilmesi konusunda gerekli kararlılık ve cesareti göstermeye davet ediyoruz” dedi.

hadi bakalım vatana millete hayırlı olsun..


Güncel Haberler

MollaCami.Com