Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


" DİYANET ve kadınlarımız için reformist hareket talebleri"

Diyanet İşleri Başkanlığı, il müftülüklerine gönderdiği yazı ile camilerde kadınlar için de namaz kılacak yer ayrılmasını, özellikle cuma günleri kadınların camiye gelmesinin sağlanmasını istedi. Bunun üzerine Manisa’da kadınlar, Sultan Camii’nde kendilerine ayrılan özel bölmede ilk kez cuma namazı kıldı.

*** *** ***
- İşte atılımcı, reformist ve demokrat Diyanetimizden kadın haklarına saygı bağlamında yeni beklentilerimiz:

-isteyenin bir yüzü verenin hem dünyası hem ahireti :-X

- Kadınların camilerde arka saflarda özel bölmelerde tecrit edilmişçesine namaz kılmaya zorlanmaları ve ön saflarda namaz kılma sevabının sadece erkeklere tahsis edilmesi demokrasiye, insan haklarına ve eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden dolayı, öncelikle bu fetvadaki bahse konu aykırılıkların giderilmesi için çalışma başlatılmasını talep ediyoruz. :-[

- Özellikle sesi güzel hanımların müezzin olarak yetiştirilmesi suretiyle ezan sesinin çok daha çekici ve fonksiyonel hale getirilmesini, bu yolla cemaatin camide namaz kılma aşkının ve feyzinin de artmasının temin edilmesini ve acilen bir pilot bölge seçilerek burada sesi güzel bayan sanatçılarımızın müezzin olarak istihdamı suretiyle ilk adımların atılmasını istiyoruz. (Geçiş döneminin daha yumuşak olması babında ilk etapta Bülent Ersoy ile başlayacak çalışmanın akabinde Muazzez Ersoy ile devamı sağlanabilir) :-\

- Tabii ki Diyanetten beklediğimiz asıl reform “kadın imam” mevzuundadır! Kazak erkek sayısındaki düşüşle birlikte süeter erkek sayısındaki ciddi artış, kadınlarımızın imamlık konusundaki yeteneklerini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu bağlamda en kısa zamanda “kadın imam” olayının hayata geçirilmesini istiyoruz. Bu şekilde (İmam seçiminde gerekli hassasiyet de gösterildiği takdirde) camiye ve cemaate devamın tavan yapacağını düşünüyoruz. :'(

- Cenaze namazlarında “Er kişi niyetine” ve “Hatun kişi niyetine” tarzında seslenişlerin de insan haklarına uygun olmayacağı kanaati taşıdığımız için bundan sonra “İnsan kişi niyetine” tarzında genel bir seslenişle birlikte cenaze namazına başlanmasının sağlanmasının daha uygun olacağı düşüncesindeyiz. :o

- Her yönden örnek alınan ABD’nin, devrim niteliğindeki siyahî başkan seçiminin de örnek alınması suretiyle ilk kez bir Kadın Diyanet İşleri Başkanı atanarak bu konuda yepyeni bir çığır açılmasını bekliyoruz. ::)

- Diyanet İşleri Başkanlığı, televizyonlardan her gün erkeklerin Kuran okuması olayına da mutlaka bir çözüm bulmak zorunda. Televizyonlardan kadın hafızların okuduğu Kuran’ın yayınlanması hem eşitlik ilkesine daha uygun olacaktır hem televizyondan Kuran dinleyerek sevap kazanan inanan sayısı artacaktır hem de bu saatlerdeki seyirci sayısının artmasına mukabil oluşacak reklâm gelirleri ile ekonomik anlamda da önemli bir açılım sağlanacaktır. :(

- En önemli mevzulardan biri de nikâh konusudur. Öncelikle kadın imamların nikâh kıymasının önü açılmak suretiyle bu hususta bir adım atılmasını bekliyoruz. Bununla eş zamanlı olarak da nikâhta ve boşanmada eşitlik olgusunun hayata geçirilmesi babında hem kadına hem de erkeğe eşit şartlarda boşama yetkisinin tanınmasını dolayısıyla mehir olayının da bu bağlamda değerlendirilmesi konusunda bir çalışma yapılmasını istiyoruz. ???

:o :o :o :o :o
Yazıdaki her cümleyi ağzım açık okudum.Bu nasıl talepler böyle İslam'dan bihaber yaşayıp çeşitli saçma sapan talepleri istemek ne hadlerine, Allah rızası için bi Kur'an-ı kerim'i, Buhari'yi, Müslim'i vs... sünnetleri anlatan çeşitli kitapları ellerine alıp okuyup gelsin bu taleplerde bulunanlar. >:( :-X
Hadi onlar bilmiyorlar, Diyanet din ile alakalı olması gereken herşeyi bilir (bilmeli de), nasıl bunlara destek verip taleplerine olumlu karşılık verir, pes!... >:(
Demek herşeyi bilmek yetmiyor, insan hakettiği mevkinin hakkını vermeli, diyanet işleri başkanlığını kınıyorum!... :-X
Yazık böyle İslam'dan bihaber yaşayıp insanların aklına fitne sokanlara. :( Ne edersin kendine edersin kendine, olan onlara olacak. :-X
Düşünmek bile istemiyorum ama eğer bu talepler bigün gerçek olursa vay halimize vay ki ne vay, Allah (c.c.) o günleri göstermesin... :'(
Bunlar kıyamet alametleri... ::)
Yahu zaten kadın haklarını en iyi savunan din İslam değil mi insaf be :-X
Allah (c.c.) sonumuzu hayr eylesin...

Acep ben bunları öldürsem kaç yıl yerim... ::) :P

Hayret bu kadarcık mı istemişler? :o Şaşırmadım amerikanın oyuncağıyız ya böyle şeyler istenmesi doğal Allah hidayet versin ne diyelim!
Bu arada Firdevs kardeşim kaymakamlara özel indirim yaparlar fazla yemezsin ;)


Bu arada Firdevs kardeşim kaymakamlara özel indirim yaparlar fazla yemezsin ;)

:) :D
Hele bi olalım da... ::) ;D
Hem canları sağolsun gerekirse müebbet yeriz. ;)
Ben girersem seni de götürürüm söyleyeyim Talebecikk, sensiz girmem... ;D ;D ;D

Yok ben almayayım benim dışarda işlerim var ziyaretine gelirim :)


Yok ben almayayım benim dışarda işlerim var ziyaretine gelirim :)


Olsun canın sağolsun, o da yeter... ;)

sy. kaymakam hanım beni bu işte kullana bilirsiniz. ben efe'ce hallederim bu işi. bu ne saçmalık yaa. allahım sabır selamet ver yaaa rabbi. bunlar nasıl kişiler (müslümanlar) ya! >:(


sy. kaymakam hanım beni bu işte kullana bilirsiniz. ben efe'ce hallederim bu işi. bu ne saçmalık yaa. allahım sabır selamet ver yaaa rabbi. bunlar nasıl kişiler (müslümanlar) ya! >:(

:)
Çok teşekkür ederim. :)
Aman yok efenim ben şaka yaptım olur mu öyle şey ::) her ne olursa olsun cana kastedmek ne haddimize, zaten dinimizde de böyle birşeye sıcak bakmaz en güzeli anlayabilecekleri bir dille nazikçe anlatabilmek, hem atalarımız ne demişler tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır. Biz de en doğru izah etme yolunu seçersek evelallah onları da yaptıkları bu yanlıştan geri çevirebiliriz İnşallah... :)

Bunaların tek amacı bence ,Ehli Sünnet velcemaat akidesini ortadan kaldırıp İslama bid atleri sokmak,müslümanları itikatlarını zayıflatmak.
kimdir bunlar ya ne yapmaya çalışıyorlar ,Rabıya şirk deyenleren ne beklenir ki?

okurken ne anladım ben biliyomusunuz...
bu ilk paragrafdan sonrakileri ilkine bakaraktan gırgır olsun diye yazmışlar sandım...
ama sizin cevapları okuyunca onu bizim akıllımı akıllı,şeherlimi şeherli,demokratikmi demokratik,çagdaş mı çagdaş,çook çok ileri gitmiş,çok bilmiş kukla insanımızın yazdıgını anladım...
umarım dogru anlamışımdır...
bizim medeni insanlarımız çok zeki...bizim gibi gerizekalılar,anca böle sölenmesi bilip ayakta uyumayı çok kabulleniyoruz...
kendi çapımızda bişiyler yazarak güya tepki veriyoruz işte...
söz meclisden dışarı Allah aşkına alınmayın olurmu.... ::) ::) ::) ::) ::) ::) ::)
paylaşım içinde çok tşkkrlr...

ama sizin cevapları okuyunca onu bizim akıllımı akıllı,şeherlimi şeherli,demokratikmi demokratik,çagdaş mı çagdaş,çook çok ileri gitmiş,çok bilmiş kukla insanımızın yazdıgını anladım...

sayın leyya ne demek istediğinizi anlayamadım,bi ufak izahat alsak ???

Böyle düşünen insanların diyanetle ne işi olabilir daha da doğrusu diyanet böyle düşünen insanları nasıl bu kadar ciddiye alabilir aklım almıyor. >:( Allah sonumuzu hayır etsin. Bu insanlara da hidayet nasib etsin. Amin

bence konuyu yanlış değerlendirmiş bazı arkadaşlar,

yani okuyunca öyle bir his oluştu,

yazan kişi bence şunu yapmaya çalışmış,

Manisa’da kadınlar, Sultan Camii’nde kendilerine ayrılan özel bölmede ilk kez cuma namazı kılmışlar ya..

yazar bence derki ,

bunu isteyen kişiler baskı yapıp diyanete kadınların da cuma namazına alınmasını sağladılar,ki bildiğim kadarıyla bu zaten dinen yasaklanmış bir iş değil,işgüzarlık yapılıp sanki kadınlara bu hakkı diyanet verdi gibi davranılmış,

ve daha pek çok istekleri var aslında bu mihrakların,ama bunları istedikleri gibi dillendiremiyorlar,kamuoyu baskısı falan,

onlar söyleyemiyorlar ama biz şöyle bir tahmin edelim acaba daha ne isteyebilirler diye bir dillendirme yapılmış,

ki bence yazan kişi çok da haksız değil,bende yakında bu hareketleri bekliyorum,

affınıza sığınarak bir örnek vereyim,

bulunduğum yerde müftülük bir duyuru ile kadınların özel hallerinde camilere girebileceklerini ve bu duyurunun diyanetten yapıldığını söylediler,

biz bu yaz bu olayı birebir yaşadık,diyanete bir yazı yazdık ve bu konuyu sorduk ve tabii aldık boyumuzun ölçüsünü :(

yazıyı bulabilirsem paylaşacağım....

yazıyı buldum,yayınlıyorum,

biz diyanete şunu sorduk,(soru metnini bulanadım ama kısaca şöyleydi)


*burada hanımlara hayızlı halda camiye girebileceklerini belirtmişsiniz,

aldığımız dini bilgiler bu doğrultuda değil,eskiden beri hadislerin de ışığında kadınların bu özel hallerinde camilere değil hatta bahçesine bile giremediğini biliyoruz,şimdi hangi ayet ve hadis ve icma ,kıyasa dayanarak hanımlara böyle bir fetva veriyorsunuz,

29.05.2007 tarihli ve 29052007203145 kayıt nolu, Dini Sorular Komisyonuna sorduğunuz sorunuzun cevabı, (aşağıda)

Hayız hali, İslâm dininde bazı ibadetlerin yapılmasına engel olan hükmî kirlilik (hades) olarak nitelendirilmiş ve bununla ilgili bazı fıkhî hükümler konmuştur. Kur'an'da, hayızın bir nevi sıkıntı ve rahatsızlık hali olduğu, bu dönemde kadınlarla cinsî münasebetten uzak durulması gerektiği (el-Bakara 2/222), boşanmış kadınların üç hayız/temizlik süresi iddet bekleyeceği (el-Bakara 2/228), hayızdan kesilen veya henüz hayız görmeyen kadınların iddetinin ise üç ay olduğu (et-Talâk 54/4) belirtilir. Hadis kitaplarında hayızın tanımı ve mahiyeti, hayız süresinin alt ve üst sınırı, hayız gören kadının dinî muafiyet ve yükümlülükleri, onlarla ailevî, beşerî ve sosyal ilişkiler konusunda gerek Hz. Peygamber'in gerekse hanımlarının önemli ve ayrıntılı açıklamaları yer alır.

Bu açıklamalar daha sonraki dönemlerde oluşan fıkhî bilgi ve hükümlerin de ana malzemesini teşkil etmiştir.
Hayız, bir nevi abdestsizlik ve cünüplük hali, yani hükmî kirlilik (hades) veya mazeret kabul edilir. Hayızlı kadının namaz kılmasının ve oruç tutmasının câiz ve sahih olmadığında, yani hayzın bu iki ibadetin ifasına engel bir mazeret sayıldığında fakihler görüş birliğindedir. Hayız süresince terkedilen namazların kazâ edilmesinin gerekmediği, oruçların ise temizlendikten sonra tutulacağı hususlarında da görüş birliği vardır. Bu konuda Hz. Peygamber'in bilgi ve onayı dahilinde cereyan eden uygulamalar esas alınmıştır (Buhârî, “Hayız”, 20; Müslim, “Hayız”, 69; Ebû Dâvûd, “Tahâret”, 105).

Hayızlı bir kadın hac ibadetini eda ederken Kâbe'yi tavaf hariç hacla ilgili bütün işlemleri ve ibadetleri (menâsik) yapabilir. Haccın rüknü olan ziyaret (ifâza) tavafını yapmak üzere temizleninceye kadar Mekke'de bekler. Hanefîler'e göre hayızlı olarak tavaf yapılması geçerli olmakla birlikte ceza kurbanı kesilmesi gerekir.
Hayızlı kadının Kur'an okuması ve Mushaf'ı eline alması, mescide girip orada kalması, Hanefîler de dahil fakihlerin çoğunluğuna göre câiz değildir. Bu konuda hayızlı kadın cünüp kimse gibidir. İHTİYAÇ HALİNDE MESCİDE girebilirler, dua ve zikir niyetiyle dua âyetlerini, Fâtiha, İhlâs gibi sûreleri besmeleyi, kelime-i tevhid ve şehâdeti okuyabilirler.

Mâlikî fakihleri ise, bazı sahâbe ve tâbiîn âlimlerinden rivayet edilen görüşlerin desteğiyle, kadının hayız süresi içinde Kur'an okuyabileceğini, fakat hayız kanı kesildiği andan itibaren gusledip temizleninceye kadar cünüp hükmünde olup Kur'an okuyamayacağını belirtmişlerdir. İbn Hazm bu şartı da aramaz. Mâlikîler ve İbn Hazm dahil bir grup İslâm bilgini, cünüplük halinin iradî, hayızın ise gayri iradî oluşundan hareketle hayızlı kadın lehine bir ayırım yapmayı gerekli görmüş, özellikle Mâlikîler kadınların Kur'an öğretimi ve öğrenimi için böyle bir ruhsata ihtiyacı bulunduğu noktasından hareket etmişlerdir.

Hayızlı kadının hayız sebebiyle ibadet edememesi, Kur'an okuyamaması dinin kendisine tanıdığı bir muafiyettir. Bu ibadetleri yapamadığı için dinî bir sıkıntı, eksiklik ve sorumluluk duyması yersizdir. İbadetlerde sayı ve süreden ziyade niyet ve fikrî-ruhî yoğunluk önemlidir.

Fakat Kur'an öğretimi ve öğrenimi ile meşgul olan kadınlar, hatta mazeret beyan etmesinin kendisini zor durumda bırakacağı bir ortamda bulunan kadınlar yukarıdaki ruhsattan yararlanarak hayızlı oldukları halde Mushaf'ı ellerine alıp, Kur'an okuyup dinleyebilirler.

sayın................okumuş biri olarak dini konularla ilgili değerlendirmelerinizin daha sağlıklı olması için, mutlaka Diyanet ilmihali(iki cilt) baştan sona okumanızı ve hükümlerde ittifak edilenlerle hakkında farklı görüş ileri sürülenleri bilmenizi; ayrıca Peygamberimiz'in sözleri ilgili değerlendirme yapmadan önce de Diyanet ilmihal birinci ciltte bulunan "Sünnet" bahsini ve imkanınız varsa bir "Fıkıh usulü" kitabının ilgili bölümlerini okumanızı tavsiye ederiz.

Hımm ::) Evet biz yanlış anlamışız cepni kardeş. :-[ Yazıyı okuduğumda ben de birinin bilerek iğnelemek amacıyla yazdığı bir yazı diye düşünmüştüm ama altında yazar ismi göremeyince bu sefer de diyanetin sitesinden alındığını düşündüm. Leyya kardeşimiz doğru anlamış ama. :)


Serbest Kürsü

MollaCami.Com