Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Çocuk terbiyesinde muvaffak olmanın esasları
بسم الله الرحمن الرحيم
يَا اَيُّهَا الَّذيِنَ آَمَنُوا قُوا اَنْْفُسَكُمْ وَاَهْليِكُمْ نَاراً وُقُودُهَا اَلنَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلاَءِكَةٌ غِلاَظٌ شِداَدٌ لاَ يَعْصُونَ اللَّهَ مَا اَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ
Manası=''Ey iman edenler,gerek kendilerinizi gerek ailenizi öyle bir ateşten koruyun ki, onun yakacağı insanla taştır.(o ateşin) üzerinde iri gövdeli,sert tabiatlı melekler vardırki, onlar Allah'ın kendilerine emrettiği şeylerde asla isyan etmezler.Neye de memur edilirlerse yaparlar''
Ey Şeref_i iman ile müşerref olan ehli iman!
Bugünkü vaazımız,çocuk terbiyesinde muvaffak olmanın esasları üzerinde olacaktır.Cenab_ı Hak ve Feyyaz_ı mutlak rızasına ve kitabına uygun ifade ve istifadeyi cümlemize müyesser eylesin.
Anne ve babaların olduğu kadar milletinde ümit kaynağı bulunan çocuklarımızı terbiyede,dinimizin hükümlerini ve milletimizin güzel an'anelerini esas alan bir metod takip etme zarureti vardır.Çünkü usulsüz terbiye edilen çocuk ile hiç terbiye edilmemiş çocuk arasında büyük bir fark yoktur.Zira yanlış bilen ile hiç bilmeyenin vereceği zarar neticesi itibariyle birbirine eşittir.
Terbiye sisteminde usül,binaya nisbetle 'TEMEL' ağaca kıyasla 'KÖK' gibidir.Temelsiz bir binanın sele,yele ve zelzeleye karşı dayanma gücü olmadığı gibi, usulsüz terbiye edilen çocukların da ruhi ve ictimai sarsıntılarına göğüs germesi ve doğru yolu bulup kurtulması imkansızdır.
İnsanların fiziki yapısı birbirine benzesede fikir ve ruh yapılarında birçok farklılıklar müşahede olunmaktadır.Bu sebeple,her milletin terbiye usulü,kendi düşünce ve kültürü istikametinde gelişmiş bulunmaktadır.Onların metodlarını kendimize ör-nek almak,terbiyede zorlukla karşılaşmaya ve muvaffakiyetsizliğe sebep olur.Atın vücuduna kedi başı,bülbülün gövdesine deve ayağı takmak,ameliyatı yapanın başarısı sayılsa bile,hilkat garibesi haline sokulan canlı için 'BAŞAĞRISI' olur.
Çocuklarımızı ve onların şahsında millet ve memleketimizi zarardan korumak,hepimiz için bir vazifedir.
İnsanların maddi yapısı gibi akli ve ruhi melekeleri de tedrici bir gelişme göstermektedir.Bu sebeple,çocuk terbiyesinde onun tedrici tekamülü dikkatten uzak tutulmamalıdır.Tavuk beslemede arpa ve mısır faydalıdır diyerek,üç günlük civcive mısır yedirmeye kalkışmak hayvancağızın hayatına kasdetmek olur.
Toprağa serpilen bir tohum,yerdeki nema ile mevsim ve iklim şartlarına uyarak ağır ağır filizlenir.Çocuklara uygulanacak terbiye metodları ve ahlaki öğütlerde onların akıl ve düşünce sahasında yavaş yavaş kökleşir ve zamanın ilerlemesi ile kemale ulaşır.
Biz,millet olarak,çocuk terbiyesinde muvaffak olmak için yavrularımızın idrak seviyesine inmeli,onun anlayacağı bir dille ve fakat hikmetli sözlerle öğüt vermeliyiz.Çocuğun yaşı ve başı dikkate alınmadan verilmeye çalışılan bir terbiye,yarar yerine zarar getirir.Bu sebeple, insanlara akıllarının alacağı kadar konuşmak İslami bir usül ve hikmet olmaktadır.
Çocuklar üzerinde disiplin tesis edebilmek için sertlik yerine ciddiyeti tercih emeli;öfkeyi değil,şefkati ön planda tutmalıdır.Onları korkutmaktan ziyade,kendimizi onlara sevdirmeyi esas almalıdır.
Çocuk terbiyesinde özlenen neticeyi elde edebilmek için,onları kötü muhitlerden uzak tutmalı ve faydalı öğüt vermeyi hiçbir zaman ihmal etmemelidir.Çocukları kendi hallerine bırakacak olursak bozulmaları muhakkaktır.Zira açıkta bulunan et bir müddet sonra bozulup etrafa çirkin kokular yaymaya başlar.Etin bozulmasını önlemek için ya tuzlama veya buzlama yoluna gidilmesi gerekir.Yavrularımızın kötü muhitlerden tecridi,buzlamayı;kendilerine nasihat edilmesi ise tuzlamayı andırmaktadır.Bu gibi tedbirleri ihmal eden topluluklar,çocuk terbiyesinde başarılı olamazlar.
Terbiye usulünde tehdit ve tahkir yerine iyiliğe teşvik ve onları ıslah yolunu tercih etmelidir.Göze kaçan çöpü çıkarmak yerine gözü çıkarmak,akıllıca bir hareket değildir.Çöpü gözde bırakmakta hikmete aykırıdır.Çünkü ihmal zarara sebep olur,islah hayra vesile teşkil eder.
Kürsiden mü'minlere Sohbet ve Nasihatler 3 Mehmed Emre sahife 205
eline sağlık kar çiçeği
MEVLAM cümlemize hayırlı evlatlar yetiştirmeyi nasibi müyesser eylesin...
eline sağlık kar çiçeği
MEVLAM cümlemize hayırlı evlatlar yetiştirmeyi nasibi müyesser eylesin...
amin okuyan gözlerinize sağlık bu kitaptan daha yazmayı düşünüyorum güzel bilgiler var
Günümüz insanı olarak en çok hataya düştüğümüz konulardan biri bu çocuk terbiyesi.Sadece karın açliklarını değil,ruhi açlıklarını da gidermek gerek.Buda şüphesiz küçük yaştan itibaren zihinlerine Allah ve Rasülünü onların anlayabileceği dozda aşılamakla mümkün.
Cenabı hakk cümlemizi bu konuda muvaffak eylesin...Allah razı olsun paylaşımın için.Eline sağlık karçiçeği.
Çok güzel bir sohbet. Çocuk eğitiminde dikkat edilmesi gereken birçok noktaya dikkat çekiyor.
Paylaşımlarının devamını bekliyorum karçiçeği :)
Kardeşin iyi bir işe vesile oldu he? :D ;)
inşaallah kardelen kardeşim evet güzel bişeye vesile oldun :D
okuyan gözlerinize sağlık siyah zenci ve kardelen kardeşim :)
Çocuğun yaptığı bir kusuru görmezlikten gelmemelidir.Böyle bir hareket,onun daha büyük suçlar işlemesine zemin hazırlar.Zaman geçirmeden müdahalede bulunmak ve gerekli ikazı yapmak birçok fenalığın yayılmaını önlemiş olur.Kainatın yegane Efendisi ve beşeriyyetin mürebbisi bulunan Peygamberimiz (s.a.v.), zengin müslümanlardan toplanıp fakirlere dağıtılmak üzere devlet hazinesine getirilen hurmaların depolanmasına nezaret ediyordu.Küçük yaşta bulunan torunu Hz.Hasan (r.a.),bahsi geçen hurmalardan bir tanesini alıp ağzına götürdü.Rasül_i Ekrem hemen onun yanına vardı ve parmağını ağzına sokup hurmayı çıkarırken şu ikazı yaptı:
كَخْ كَخْ اِرِمْ بِهَا اَمَا عَلِمْتَ اَنَّا لاَ نَاَكُلُ الصَّدَقَةَ
(م:۳-۱۱۷)
Manası:
''E, e, kaka! At onu bakayım! Bizim sadaka yemiyece-ğimizi sen hala bilmedin mi?''
Anne ve baba,çocuklarına iyi ve kötü işleri tanıtmalı;onun yanında iyileri ve iyilikleri övmeli ve kötülükleri yermelidir.Bu konuşmaları duyan çocuk,kendini iyi işlere alıştırma ve iyi insanları sevip taktir etme yolunu tutacaktır.
Kürsiden mü'minlere Sohbet ve Nasihatler 3 Mehmed Emre sahife 207
Yavrularımız yanımızda bulunurken konuştuklarımıza ve hareketlerimize çok dikkat etmeliyiz.Sözlerimizde yalandan, va'dlerimizde durmamaktan son derece çekinmeliyiz.Çünki onların gözleri fotoğraf makinası,kulakları da teyp gibidir.Bizden tesbit edeceği şeyleri kendi hayatının prensibi haline getirir.Bir ailenin büyükleri arabanın ön tekerleğine,çocuklarda arka tekerleğine benzemektedirler.Anne ve baba,her türlü hareketlerinde,çocuklarının peşini takip ettiklerini hatırdan çıkarmamalı ve onlara kötü örnekler sergilemekten şiddetle kaçınmalıdır.
Baba veya anneden biri, işlediği bir suçtan dolayı,çocuğunu terbiye ederken,diğeri onu müdafaya ve kurtarmaya kalkışmamalıdır.Böyle birhareket çocuğun suça devam etmesine ve kötülüklerinin artmasına sebep olur.
Çocuklarımızı vatansever yetiştirmek için, ecdadımızın vatan için gösterdiği fedakarlıkları dile getirmeli,onların destanlaşmış kahramanlıklarını hikaye etmelidir.
Yavrularımıza ilmin değeri ve sanatın önemini anlatmalı,kazancını tasarruf etme fikrini telkin etmeli ve hayatını kolaylıkla yürütecek bir tecrübeye sahip kılmalıdır.
Çocuklarımızı yaşadığı asrın icaplarını anlayacak ve bilhassa gelecek zamanın şartlarına göre kendini hazırlayacak bir kabiliyet üzerine yetiştirmelidir.Memleketinin istiklal ve istikbalini düşünen bir millet,harp zamanları için göze aldığı masrafları,çocuklarının iyi yetişmesi uğrunda harcamaktan çekinmemelidir.Zira okutulup yetiştirilmeyen çocukların vatana yapacağı zarar,düşmanın zararından az olmayacaktır.
İstikbalimizin ümit kaynağı,vatanımızın bekçisi ve dinimizin hadimi olarak yetiştirdiğimiz yavrularımıza, her yaşta ve her zaman fikren yardımcı olmalı;hayatımız boyunca kazandığımız tecrübelerden onları faydalandırmalıdır.Bu vazifeyi yerine getirir iken,çocuğun onurunu rencide edecek ve direnmesine sebep olacak bir tavır takınmamalı;''Şu işi benim dediğim gibi yapacaksın'' veya ''Bu gün falan yere gitmeyeceksin'' şeklinde emir ifadeleri ile konuşmamalıdır.Söylediklerimizin tepkiye sebep olmamasını istiyorsak,''Şöyle yapılsa iyi olur'' vaya ''Bahsi geçen yere gitmek hayır getirmeyebilir''tarzında bir konuşma usulü takip etmelidir.''Söz var,kestire başı;söz var kese savaşı!'' atasözü hatırdan çıkarılmamalıdır.
Kürsiden mü'minlere Sohbet ve Nasihatler 3 sahife 208