Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


AŞK SUYA DÜŞÜNCE


AŞK SUYA DÜŞÜNCE!
Ateş denizi.
Gül bahçesi.
Renk fırtınası
Aşk seması.
Işık ve bakış.
Su üzerinde buluşuyor.Renk ve ahenkSuya koşuyor
.Aşkın yüzü suyu hürmetin eateş suya konuk oluyor
.Gül suda diriliyor yeniden Renk kalbin derûnuna damlıyor
Su coşuyor, aşk oluyor, ateş oluyor, alev alıyor.
Su yakıyor ve yanıyor
.Rahmet su yüzüne çıkıyor
Celal ve Cemal dalga dalga nöbetleşiyor
Bir manevi yangın oluyor bir uhrevi serinlik sunuyor ebru...
Yerçizgisi ile gökçizgisi suya düşen renklerde birleşiyor
.Öylesine belirsiz, öylesine elden gelmez bir form oluyor ebru
Ve ebruzen Yer ile gök arasında..
Göklerin ötesini yere indirmeye çalışıyor.
Kalbinde beslediği sözsüz şiirleri su üzerine nakşetmeye çalışıyor
.Hep güzel gören gözleri, güzel bakışlarla süslüyor
. Gören gözün ışığı ebru, renk renk
Ve gayba aşina gönlün, gördüğüne razı gelmeyen aklın ayinesi,
Işıltılı, büyülü, ayartıcı.
Aşkı ve tevhidi bir kor tereddüdüyle Avucunda tutmaya çalışıyor ebruzen
.Gözleri güzelle süslemeye niyetli.
Boyanın su üzerinde kaotik dansından nice gönüllere güzeller devşiriyor.
Ebruzen aşkını suda arıyor.
Ve buluyor da.... 'Güzellik bakanın gözünde saklı' diyor ebruzen..'Baktığınızı bakışınızla güzel eylersiniz.'
Aynı zamanda, aşkın en yalın tarifi bu
Mecnunun Leylâsı neyse, ebruzenin ebrusu o.
Önce ebruzeninin gözünde güzel ebru
Ebruzen güzel baktığı için güzel görüyor, güzelin yüzünü öylece su üzerine düşürüyor. ...
Ebrunun verdiği huzur meğer toprağa yakın oluşundan geliyormuş
Sanatkar, semayı temsil eden herşeyi toprak renklerine yansıtıyor
Modern sanatın aksine çığırtkan ve saldırgan renklerle değil, mutevazı toprak renkleriyle açıyor gönülleri.
Ebru, su üzerindeki toprak renklerinden oluşuyor.
Belki bu yüzden, ebru biraz dünya biraz insan...
Ebru, bir nefis terbiyesi.
Modern yaşamın herşeyi determinist kalıplara vuran anlayışının aksine,belirsizliğe razı olmayı belletiyor, beklemeyi ve tevekkülü öğretiyor.
Ebruzen eserinin son halini başından belirleyemiyor.
Suyun ve boyanın esrarlı dansı, renklerin ve biçimlerin salınışları arasında sadece bekliyorsunuz
Tek bir yaprağın kıpırtısına bile bigane kalmayan Küllî İradenin niyetinizi gerçeğe döndürmesini bekliyorsunuz
.Ebru biraz da kaderi öğretiyor
.En küçük ve sıradan eylemlerinizin Kainatın Sahibince nasıl da ciddiye alındığını farkediyorsunuz.
Sonsuz gökyüzü altında ve yeryüzünde değersiz ve terkedilmiş olmadığınızı anlıyorsunuz.
Rengarenk bir ayinede, ebruda, kendinizi yeniden keşfediyorsunuz.
'Ebruyu elinizle değil gönlünüzle yaparsınız' diyor ebruzen.
'Zaten sanatkâr yeni bir şey yapma iddiasında değildir, sadece var edilmişi yansıtır.
Tasavvuf tabiriyle, 'batını zahire çıkarıyor' ebruzen.
Kainat sayfalarında saklı güzellikleri gün yüzüne çıkarıyor.
.Ebru, su üzerine kurulu evreni yine su üzerinde tasvir ediyor.
Ve aslında bu fonksiyonuyla aşkın yine başladığı yere, yani bakışa, güzel bakışa dönüşünü temsil ediyor.
Ebru, kainatla birebir örtüşüyor
.Modern fiziğin teorik tasvirlerle yakalamaya çalıştığı gerçeği çoktan beri biliyor ebruzen:
hiçbir olayın tekrarı yoktur.
Hiçbirşey tekrar edilebilir olmadığı gibi, Göründüğü gibi de değil.
Eşyanın rengi, biçimi ve hacmi,
İnsanın eşyaya eklenmesi ile herşey gerçeküstüne doğru kanatlanıyor
.Ebru, suretin sirete dönüşünü, gözün gördüğünün gönüle düşüşünü temsil ediyor.
Ebruzenin su ile serüvenidir bu.
Her serüven gibi, nerede başladığı bilinen, nereye vardığı kestirilemeyen bir serüven.
Ve hangi kalbi fethedeceği bilinmeyen bir akın.
Hangi gönülde durulacağı bilinmez bir coşku..Ruhunu renge ve ahenge tekne yapıyor ebruzen.
Boyayı kalbinden damlatıyor.
Göze bir sürme gibi çekiyor gönlünün karasını
.Rengi ve ahengi, aşk denizine salıyor
Aşkı suya düşürüyor..Yakıyor suyu..
Tevhid sırrının yüzüsuyu hürmetine kesret ateşine salıyor suyu.
Ve ahenkle ve renkle serinletiyor insan yüreğini.
Yandıkça su, alev alıyor aşk
.Ve yüreğimiz kanlı bir ebru oluyor.

Senai DEMİRCİ


Edebiyat

MollaCami.Com