Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Cebrail (a.s.)'ın Hocası

Birgün Server-i Enbiyâ 's.a.v.' mescidde oturmuş idi. Cebrâîl aleyhisselâm geldi. Sultân-ı Enbiyâ, hazret-i Cebrâîl ile söyleşirdi. Eshâb-ı kirâm mescide gelip, Seyyid-i kâinâtı meşgûl görüp, bildiler ki, hazret-i Cebrâîl ile söyleşir. Sükût edip, oturdular. O sırada hazret-i Alî 'r.a.' içeri girip, selâm verip, yerine oturdu. Hazret-i Osmân 'r.a.' gelip, selâm verip, yerine oturdu. Sonra Ebû Bekr 'r.a.' gelip selâm verdikde, hazret-i Cebrâîl aleyhisselâm ayak üzerine kalkdı. Sultân-ı Enbiyâ hazretleri de ayak üzerine kalkdı. Eshâb-ı kirâm, Server-i kâinâtı ayak üzere kalkdığını görüp, hepsi ayağa kalkıp, hayret etdiler. Zîrâ Fahr-i âlem, Eshâb-ı güzînden kimseye ayak üzerine kalkmamışdır. Sonra bu husûsu, hazret-i Resûl-i ekremden sordular.
Buyurdular ki:
- Ebû Bekr-i Sıddîk mescide girip, selâm verdiği zemân, Cebrâîl aleyhisselâm Ebû Bekr-i Sıddîka ta'zîm için ayak üzerine kalkdı. Ben de ayak üzerine kalkdım. Sonra, yâ kardeşim Cebrâîl, Ebû Bekre ne için ta'zîm etdiniz, diye sordum.
Dedi ki:
- Yâ Resûlallah! Ebû Bekre ta'zîm bana vâcibdir. Zîrâ Ebû Bekr benim hocamdır. Ben sordum,
- Neden dolayı hocandır.
Cebrâîl aleyhisselâm dedi ki:
- Yâ Muhammed 'sallallahü aleyhi ve sellem'! Hak Sübhânehü ve teâlâ, Âdem aleyhisselâtü vesselâmı yaratdığı zemân, meleklere, hazret-i Âdeme secde ediniz, diye emr etdi. Benim hâtırıma geldi ki, secde etmiyeyim. Ben ondan efdalim. Zîrâ ki, o balçıkdan yaratılmışdır, dedim. Bunun üzerine olmağa niyyet eyledim. O zemân ki, Ebû Bekrin rûhu arş altında nûrdan bir köşk içinde idi. Köşkün kapısı açıldı, Ebû Bekrin rûhu çıkdı.
Bana dedi ki,
- Yâ Cebrâîl secde eyle. Sakın muhâlefet etme. Bunu üç kerre tekrârladı. Arkama üç kerre eliyle vurdu. O sırada kalbimden kibr ve enâniyyet ve inâd gitdi. Âdeme secde eyledim. Benden kibr ve enâniyyet, iblîse intikâl edip, Âdeme secde etmedi. Ebedî tard edilip, mel'ûn oldu ve ben de ebedî se'âdete kavuşdum. Yâ Muhammed 'sallallahü aleyhi ve sellem'! Ebû Bekr bu şeklde bana hoca olmuşdur, dedi.

alinti.

Rabbim kibir ve enaniyetten bizleri korusun. paylaşım için teşekkürler talib kardeşim

biz tesekkürler ederiz kardesim Allahin verdigi nurlu gözlerinizi ben cahilin yazilarini lütvedip okudugunuz icin


Rabbim kibir ve enaniyetten bizleri korusun. paylaşım için teşekkürler talib kardeşim

emeğinize sağlık


Rabbim kibir ve enaniyetten bizleri korusun. paylaşım için teşekkürler talib kardeşim


Rabbim kibir ve enaniyetten bizleri korusun. paylaşım için teşekkürler talib kardeşim
Amin HZ ALLAH razi olsun talıb abı :'(

Elinize sağlık..



Ilk defa okuyorum bunu. Ve çok ilgincime gitti. Özellikle su kismi: 'Benden kibr ve enâniyyet, iblîse intikâl edip'.

Nedir bu kissanin kaynagi?

MENÂKIB-I ÇİHÂR YÂR-İ GÜZîN

(Dört Halifenin Üstünlükleri)

Kitabından Yirbirinci Menâkıb imiş :)

Allah razi olsun anise kardesim :)


Allah razi olsun anise kardesim :)


Sizden de kardeşim, sayenizde bir yazının kaynağını araştırmış ve öğrenmiş olduk :)

ilk defa okudum, çok teşekkür ederim.. Allah c.c. razı olsun...


İz Bırakanlar (İslâm Büyükleri)

MollaCami.Com