Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Kar Yağıyor bu Şehire!.. Ve Sen Yoksun

Kar Yağıyor bu Şehire!.. Ve Sen Yoksun



Senden ayrılalı kaç yıl oldu, kaç asır geçti, kaç yaz, kaç kış, kaç gün, kaç ay..? Saymadım.. Sen giderken ardında bir dağbaşı yalnızlığı bıraktın bana. Bir çöl ıssızlığı, yokluğun kimsesizliğim oldu, yokluğun kederim, söyle şimdi ben nerelere giderim… Yağmurlar bu şehre kızgın artık, yağmıyor sokaklara… Şimdi kar içinde bedenim, buza döndü dünya...

Sen gittin kar yağıyor bu şehire! Ve ben üşüyorum, gökyüzü yere dökülüyor sanki, bembeyaz bir gülücükle, nazla... Gözlerimin içinde bir eski hikaye geziniyor sokakları... İnsanlar farkında değil, bilmiyorlar bu hikâyeyi…

Hani hayallerimiz vardı geleceğe dair, mutluluk dolu. Rüzgarlar savurdu, ulaşamayacağımız yüksek dağlara yağdı.
Öyle de olsa koynumda hala mavi mavi hayaller taşıyorum sana dair... Sen gideli yüreğim yangın, gözlerim buğuludur benim...Kar yağıyor bu şehire ve sen yoksun, üşüyorum!.. Yoksun!.. Gözlerime, dudaklarıma, yüreğime yağıyor kar!..

Giderken ardından son bir çığlığımı ekleyebilmiştim sadece... Giderken "beni de al" diye bağırabilmiştim sadece... Ama nafile duymamıştın...

Yıllarca hayalinle yaşadım bu yerde, hayalinle avundum senden uzaklarda da olsa, bir tatlı sözüne, bir tebessümüne hasret kaldım…. Sen bir serap gibi yıllardır içimin çöllerinde; yaklaştıkça uzaklaştın benden, uzaklaştıkça yaklaştın... Bilki hayalin bile serinliktir kavrulan ruhuma, üşüyen yüreğime sıcaklıktır…

Gel ey sevgi meleğim, cangülüm, bir bahar sabahı toprağıma can olmak için gel!.. Damarlarıma kan olmak için gel!.. Hasretlik boyu uzayan raylarda, gönlünün sıcaklığına muhtacım...

Bilki, kaynağı sendedir mutluluğumun, çaresi sendedir yüreğimin. Uzaklığın çekilmiyor, uzaklığın işkence… Ne zaman seni düşünsem şiirler dökülüyor kar gibi kaldırımlara, şarkılar ağlıyor yokluğuna..

Uzak dağbaşlarının serin seherlerinde, gökyüzünü süsleyen gözlerini aradım kaç kez. Seni ararken ırmaklara döktüm derdimi, rüzgârlara döktüm. Bin ’âh’la iniledi dağlar, bin ’âh’la aktı pınarlar, ’âh’ımdan kan damladı gül yapraklarından, yaralı bülbüller figan etti…

Özlemin bir bulut gibi sardı beni, bir yağmur gibi üstüme yağdı her gece. Damlalar yüreğime vurdukça, seni sevmek her gün biraz daha büyüdü içimde...

Gel ey gül-i rana; gel ey cangülüm, ayakların kanasa da dikenlerden, binbir pusu kurulsa da yollara, prangalar vurulsa da ayaklarına, kırıp zincirleri gel… Gelmezsen yok olurum, tükenirim. Gelmezsen bil ki, ölüme savurur beni hayat…

Geceler boyu hayalinin peşinden koşarken şaşırdım yolumu... Bir uçuruma düştüm, canım yandı, kanadı her yerim...

Gel ki, uzak dağyollarında küçük bir su olup, sevda pınarı gönlüne akayım… Ürkek ceylanlar gibi sokulayım yanına. Gel koru beni zamanın zulmünden, merhametinin gölgesine al… Kucakla beni şefkatinle, yüreğime bıraktığın o kutsal ışık için, aşk için kucakla…

Her gece ismini anarım gecenin en ıssız saatlerinde. Korkuyorum senden uzaklarda sensiz, yüreğim sensiz dağbaşı ıssızlığı, yüreğim sensiz en karanlık gece... Sana doğru kayıyor gönlümün bütün yıldızları, sana doğru akıyor gönlümün ırmakları…

Uykusuzum her gece böyle, yorgunum sensiz.
Hani diyorum bir gece hasretini yüklenerek çıkıp gelsen, ısınsa üşüyen duygularım. Sonra başımı koysam dizlerine kapansa kirpiklerim; uyusam, bir daha hiç uyanmasam…


Nuri CAN

Ne muhteşem bir yazı, çok duygusal. Teşbihler desen bir harika. Gönlüne sağlık sevgili firdevs, bizlerin bu duygu yüklü yazıyı okumamıza vesile olduğun için.

Beğenmene çok sevindim...
Güzellik gören gözdedir, böyle güzel bakan yüreğine sağlık...
Senin de dediğin gibi biz sadece vesileyiz Allah (c.c.) yazanlardan razı olsun...
Değerli yorumun için çok teşekkür ederim arkadaşım...

Giderken ardından son bir çığlığımı ekleyebilmiştim sadece... Giderken "beni de al" diye bağırabilmiştim sadece... Ama nafile duymamıştın...

emeklerine sağlık firdevs süperdi....


Beğenmene çok sevindim...
Güzellik gören gözdedir, böyle güzel bakan yüreğine sağlık...
Değerli yorumun için çok teşekkür ederim arkadaşım...

Geceler boyu hayalinin peşinden koşarken şaşırdım yolumu... Bir uçuruma düştüm, canım yandı, kanadı her yerim...

Gel ki, uzak dağyollarında küçük bir su olup, sevda pınarı gönlüne akayım… Ürkek ceylanlar gibi sokulayım yanına. Gel koru beni zamanın zulmünden, merhametinin gölgesine al… Kucakla beni şefkatinle, yüreğime bıraktığın o kutsal ışık için, aşk için kucakla…

Her gece ismini anarım gecenin en ıssız saatlerinde. Korkuyorum senden uzaklarda sensiz, yüreğim sensiz dağbaşı ıssızlığı, yüreğim sensiz en karanlık gece... Sana doğru kayıyor gönlümün bütün yıldızları, sana doğru akıyor gönlümün ırmakları…

Uykusuzum her gece böyle, yorgunum sensiz.
Hani diyorum bir gece hasretini yüklenerek çıkıp gelsen, ısınsa üşüyen duygularım. Sonra başımı koysam dizlerine kapansa kirpiklerim; uyusam, bir daha hiç uyanmasam…


Allah Razı olsun firdevs... :-*


Giderken ardından son bir çığlığımı ekleyebilmiştim sadece... Giderken "beni de al" diye bağırabilmiştim sadece... Ama nafile duymamıştın...

emeklerine sağlık firdevs süperdi....

Okuyan gözlerinize sağlık, değerli yorumlarınız için ben teşekkür ederim sevgili Asude ve RavzaHamza...


Kar Yağıyor bu Şehire!.. Ve Sen Yoksun



Senden ayrılalı kaç yıl oldu, kaç asır geçti, kaç yaz, kaç kış, kaç gün, kaç ay..? Saymadım.. Sen giderken ardında bir dağbaşı yalnızlığı bıraktın bana. Bir çöl ıssızlığı, yokluğun kimsesizliğim oldu, yokluğun kederim, söyle şimdi ben nerelere giderim… Yağmurlar bu şehre kızgın artık, yağmıyor sokaklara… Şimdi kar içinde bedenim, buza döndü dünya...

Sen gittin kar yağıyor bu şehire! Ve ben üşüyorum, gökyüzü yere dökülüyor sanki, bembeyaz bir gülücükle, nazla... Gözlerimin içinde bir eski hikaye geziniyor sokakları... İnsanlar farkında değil, bilmiyorlar bu hikâyeyi…

Hani hayallerimiz vardı geleceğe dair, mutluluk dolu. Rüzgarlar savurdu, ulaşamayacağımız yüksek dağlara yağdı.
Öyle de olsa koynumda hala mavi mavi hayaller taşıyorum sana dair... Sen gideli yüreğim yangın, gözlerim buğuludur benim...Kar yağıyor bu şehire ve sen yoksun, üşüyorum!.. Yoksun!.. Gözlerime, dudaklarıma, yüreğime yağıyor kar!..

Giderken ardından son bir çığlığımı ekleyebilmiştim sadece... Giderken "beni de al" diye bağırabilmiştim sadece... Ama nafile duymamıştın...

Yıllarca hayalinle yaşadım bu yerde, hayalinle avundum senden uzaklarda da olsa, bir tatlı sözüne, bir tebessümüne hasret kaldım…. Sen bir serap gibi yıllardır içimin çöllerinde; yaklaştıkça uzaklaştın benden, uzaklaştıkça yaklaştın... Bilki hayalin bile serinliktir kavrulan ruhuma, üşüyen yüreğime sıcaklıktır…

Gel ey sevgi meleğim, cangülüm, bir bahar sabahı toprağıma can olmak için gel!.. Damarlarıma kan olmak için gel!.. Hasretlik boyu uzayan raylarda, gönlünün sıcaklığına muhtacım...

Bilki, kaynağı sendedir mutluluğumun, çaresi sendedir yüreğimin. Uzaklığın çekilmiyor, uzaklığın işkence… Ne zaman seni düşünsem şiirler dökülüyor kar gibi kaldırımlara, şarkılar ağlıyor yokluğuna..

Uzak dağbaşlarının serin seherlerinde, gökyüzünü süsleyen gözlerini aradım kaç kez. Seni ararken ırmaklara döktüm derdimi, rüzgârlara döktüm. Bin ’âh’la iniledi dağlar, bin ’âh’la aktı pınarlar, ’âh’ımdan kan damladı gül yapraklarından, yaralı bülbüller figan etti…

Özlemin bir bulut gibi sardı beni, bir yağmur gibi üstüme yağdı her gece. Damlalar yüreğime vurdukça, seni sevmek her gün biraz daha büyüdü içimde...

Gel ey gül-i rana; gel ey cangülüm, ayakların kanasa da dikenlerden, binbir pusu kurulsa da yollara, prangalar vurulsa da ayaklarına, kırıp zincirleri gel… Gelmezsen yok olurum, tükenirim. Gelmezsen bil ki, ölüme savurur beni hayat…

Geceler boyu hayalinin peşinden koşarken şaşırdım yolumu... Bir uçuruma düştüm, canım yandı, kanadı her yerim...

Gel ki, uzak dağyollarında küçük bir su olup, sevda pınarı gönlüne akayım… Ürkek ceylanlar gibi sokulayım yanına. Gel koru beni zamanın zulmünden, merhametinin gölgesine al… Kucakla beni şefkatinle, yüreğime bıraktığın o kutsal ışık için, aşk için kucakla…

Her gece ismini anarım gecenin en ıssız saatlerinde. Korkuyorum senden uzaklarda sensiz, yüreğim sensiz dağbaşı ıssızlığı, yüreğim sensiz en karanlık gece... Sana doğru kayıyor gönlümün bütün yıldızları, sana doğru akıyor gönlümün ırmakları…

Uykusuzum her gece böyle, yorgunum sensiz.
Hani diyorum bir gece hasretini yüklenerek çıkıp gelsen, ısınsa üşüyen duygularım. Sonra başımı koysam dizlerine kapansa kirpiklerim; uyusam, bir daha hiç uyanmasam…


Nuri CAN

Kutlarım hemşerimsüppperdi. ;)


Beğenmene çok sevindim hemşerim...
Değerli yorumun için ben teşekkür ederim...

sevgili firdevs27 döktürmüşün yine mşlllh..
süper bi yazıydı...
ilk defa hasret çekmeden okudum bir yazıyı...
eline emegine gönlüne saglık...
tşkklr...

Rica ederim arkadaşım.
Mevla sen ve senin gibi hasret çeken bütün kardeşlerimizin tez zamanda hasretlerini gidersin İnşallah...
Okuyan gözlerine, hissedebilen yüreğine sağlık...
Beğenmene çok sevindim arkadaşım... :)

Gel ey sevgi meleğim, cangülüm, bir bahar sabahı toprağıma can olmak için gel!.. Damarlarıma kan olmak için gel!.. Hasretlik boyu uzayan raylarda, gönlünün sıcaklığına muhtacım...

Amin... çok güzel emeğine sağlık kardeşim.


Sevgili Peygamberimiz

MollaCami.Com