Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Tesbih Namazı


Teşekkür ediyoruz...


rica ediyorum agah kardeşim, sizi daha sık görmek isteriz ;)


rica ediyorum agah kardeşim, sizi daha sık görmek isteriz ;)


İnş gönlümüz Mollacami ile aradızda daimi olmak sık sık bulunmak bizimde umudumuz

umudunuz umudumuzdur ;)

Tesbih namazı
Sevabı pek çok olan bir namazdır. Peygamber efendimiz amcası Hazret-i Abbas’a, (Sana öğreteceğim şeyi yaptığın zaman, eski-yeni, önceki-sonraki, gizli-açık, hataen veya kasten işlediğin bütün günahları Allahü teâlâ affeder) buyurup tesbih namazının nasıl kılınacağını bildirmiştir. (Ebu Davud)

Tesbih namazı, mekruh vakitlerin haricinde her zaman kılınabilir. Eğer gündüz kılınırsa dört rekatta bir, gece kılınırsa iki rekatta bir selam vermek daha iyi olur.

Haftada veya ayda bir veya hiç olmazsa ömürde bir defa olsun bu namazı kılmanın iyi olacağı bildirilmiştir. Her rekatında 75 defa (Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber) tesbihi okunarak kılınan dört rekatlı nafile bir namazdır.

[Fazla yer kaplamaması için, bu tesbih yukarıda siyah harfle kısa olarak yazılmıştır. Tesbih denilince bu anlaşılmalıdır.]

Tesbih namazının kılınışı
Allah rızası için nafile namaza niyet edilir. Sübhanekeden sonra 15 defa yukarıda bildirilen Tesbih okunur.

Sonra “Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” denir, sonra Euzü-Besmele çekilip Fatiha ile bir zammı sure okunur.

Sonra rükuya gitmeden tekrar 10 defa aynı Tesbih okunur. Sonra “Vela havle vela kuvvete ila billahil aliyyil azim” denir.

Sonra rükuya varılır, rüku tesbihinden sonra 10 defa Tesbih okunarak, rükudan, (Semiallahü limen hamideh) diyerek doğrulduktan sonra ayakta iken aynı Tesbih 10 defa daha okunur.

Tesbih bittikten sonra, (Rabbena lekel hamd) denir ve secdeye varılır.

Secde tesbihinden sonra 10 defa Tesbih okunur. Secdeden kalkılır, celsede 10 defa Tesbih okunur,

ikinci secdede de yine 10 defa Tesbih okunur. Toplamı 75 eder.

İkinci rekata kalkılınca, yine önce 15 defa Tesbih okunur, sonra yine birinci rekattaki gibi hareket edilir, sonra kadeye varılır. Tehıyyat ve salevatlar okunur.

3. ve 4. rekatlar da ilk iki rekat gibi kılınır.
Her rekatta 75 Tesbih okunmuş olur ki, toplamı 300 eder.
Secde-i sehv gerekirse, secdede bu Tesbih okunmaz.

Allah razi olsun kardesim.

[color=navy]khalid kardeşim verdiğiniz bu güzel bilgiden dolayı Allah(c.c) razı olsun...

[b]yalnız ''Sübhanallahivelhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber'' ile “Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” umut kardeşimizin yazdığı gibi birlikte mi okunacak,yoksa sizin yazdığınız gibi ''Sübhanallahivelhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber'' önce 10 ve 15 'er kere okunup ardına “Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” bir defa mı okunacak bu durumu aydınlatırsanız sevinirim şimdiden teşekkürler...

Esselamu aleykum,
''Şu beş şeyi dilinizden düşürmeyin: Sübhanallah, Elhamdülillah, La ilahe illallah ve La havle vela kuvvete illa billah.) [Taberani]

(Allahü teâlânın indinde, tekbiri, tahmidi, tesbihi ve tehlili sebebiyle Müslüman olarak ihtiyarlayan bir müminden daha efdal kimse yoktur.) [İ. Ahmed]

(Tekbir Allahü ekber,
Tahmid Elhamdülillah,
Tesbih Sübhanallah,
Tehlil La ilahe illallah,
Temcid La havle vela kuvvete illa billah demektir.)

Kur’an-ı kerimde, Bâkıyat-üs-sâlihat [sürekli kalan iyi işler] geçmektedir. Resulullah buyurdu ki: (Bâkıyat-üs-sâlihatı, çok söyleyin. Bunlar; tesbih, tehlil, tahmid, tekbir ve temciddir.) [Taberani]

Her gece yatarken yüz defa (Sübhanallahi velhamdü lillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber) okuyan kimse, yüz defa tesbih, tahmid ve tekbir söylemiş olur. Böylece, muhasebe yapmış, kendini hesaba çekmiş sayılır.

Bir kimse, (Sübhanallahi velhamdü lillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim) derse, hem tesbih [sübhanallah], hem tekbir [Allahü ekber], hem tahmid [hamd] , hem tehlil [la ilahe illallah], hem temcid [la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim] söylemiş olmakla, en kıymetli tesbihi okumuş olur.''
İnşaallah anlaşılmıştır.Selam ve dua ile.

TESBİH NAMAZI

Tesbih namazının, biri gecesinde biri de gündüzünde olmak üzere cuma günü iki defa kılması müstehaptır. Bu namaz dört rekatlı olup, üçyüz tesbihten meydana gelir. Gündüz kılındığında, iki rekat sonunda selam verilmez. Gece kılındığında ise, ikişer rekatlar halinde kılınır. Selef-i salihin bu namazı kılıyor ve bereketini görüyorlardı. Onun faziletini aralarında konuşup kılınmasına teşvik ediyorlardı. Bu konuda bize iki rivayet ulaşmıştır. Bunların biri, Hakem b. Ebân’ın İkrime’den, o da İbn Abbas’tan rivayet ettiği şu hadistir. Rasulullah (s.a.v), Abbas b. Abdulmuttalib’e şöyle buyurmuştur:

“Sana birşey vereyim, bir şey hediye edeyim mi? Onu yaptığında Allah, senin günahlarını, ilk günahlarını, son günahlarını, eskisini, yenisini, yanlışlıkla yaptığını, kasden yaptığını, gizlisini ve açığını hepsini affeder: Sen dört rekat namaz kılarsın. Her rekatında Fatiha’yı ve bir zammı süreyi okursun, bundan sonra kıyam halinde on beş defa:

Sübhânellahi velhamdü lillahi ve lâ ilâhe illallahu vellahü Ekber tesbihini söylersin. Sonra Allahu ekber der rükûa gider, orada bunu, on defa söylersin. Sonra secdeye varır, on defa secdede söylersin. On defa secdeden kalktığında aradaki oturuşta söylersin., On defa tekrar secdeye gittiğinde söylersin. Sonra secdeden kalkıp oturur ve yine on defa söylersin. Sonra ayağa kalkarsın. Böylece her rekatta yetmiş beş tesbih getirmiş olursun. Diğer rekatları da, aynı şekilde kılarsın.

Bu namazı her gün kılman mümkün ise kıl, eğer kılamazsan her cuma günü kıl, bunu da yapamazsan her ay; yapamazsan senede bir; yapamazsan ömründe bir defa bu namazı kıl” buyurdu.467

Ebu Davud es-Sicistanî’ demiştir ki: Tesbih namazı hakkında gelen rivayetlerin en sahihi budur.

Diğer bir haberde ise şöyle buyurulur:

“Tesbih namazını kılan bir kimse, iftitah tekbirinden sonra sübhanekeyi oku. Peşinden onbeş defa tesbih getirir. Sonra Fatiha ve bir süre okur. Bunun ardından on defa tesbih getirir. Böylece kıyamında yirmi beş defa tesbih getirmiş olur. Sonra rükûa varır. Anlatıldığı gibi devam eder. Ancak ikinci secdeden kalkılınca iki rekat arasında tesbih getirmez. Son oturuşta da tesbih getirmez.”

Abdullah b. Zeyyad b. Sem’an’ın, Muaviye b. Abdullah b. Cafer’in babasından rivayet ettiğine göre, Hz Peygamber (s.a.v), ona tesbih namazını öğretmiş ve şöyle buyurmuştur: “Tekbir alarak namaza başlarsın.” Sonra ona, yukarıdaki şekliyle namazı anlattı. Bu rivayette tesbihe şu ilave vardır:

Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm

Peşinden: “Bunu, onbeş defa söylersin” buyurdu. İkinci secdeden sonra kıyam esnasında tesbih okumasını zikretmedi. Bu rivayet, iki vecihten dolayı bana daha sevimli gelmektedir.

Bu, Abdullah b. Mübarek’in tercihidir. Sehl b. Asım’ın İbnu Vehb’den rivayet ettiğine göre o, şöyle demiştir:

“İbnul-Mübarek’e tesbih namazından sordum. Şöyle dedi:

“Tekbir aldıktan sonra Sübhanellahi ve’l-Hamdü lillah” şeklindeki tesbihi, on beş defa okur. Peşinden Euzü-besmele ile Fatiha ve zammı sureyi okur. Peşinden aynı tesbihi on defa okur. Rükuya varır. Rükuda on defa tesbih okur. Secde ve ara oturuşta da anlatıldığı şekilde tesbihleri okur. Bunların toplamı yetmiş beş tesbih eder. Her rakette aynı şekilde tesbihleri söyleyerek dört rekat namaz kılar. Ancak bu namazı gece kılarsa, iki rekatte bir selam verir. Gündüz kılarsa dört rekatta selam verir. Böyle kılmak bana daha sevimli gelmektedir.”

Namaz kılan kimse bu tesbihatları parmaklarıyla saymak istiyorsa, rükuda elleri dizlerinin üzerinde ve secdede elleri yerde olduğu halde sayabilir.

Muhammed b. Cabir’den nakletildiğine göre o şöyle demiştir:

-İbnu’l-Mübarek’e tesbih namazını kılarken ikinci secdeden sonra, ayağa kalkmadan oturup tesbih getireyim mi? dedim.

-Hayır, bu oturuş, namazın sünnetlerinden değildir.” dedi.

İbnu Ebî Rüzme, İbnu’l-Mübarek’ten şunu nakleder. Ben İbnu Mubarek’e: Tesbih namazı kılarken, rükuda üç defa: “Sübhâne Rabbiyel Azîm”, secdede üç defa: “Sübhâne Rabbiyel A’lâ” diyeyim mi?” diye sordum:

-Evet, dedi. Ben:

-Peki, sehiv secdesi yapıldığında, on defa tesbih okunur mu?” dedim.

-Hayır. Tesbih namazı, ancak üçyüz tesbihten ibarettir, dedi.

Tesbih namazında okunacak zammı surenin, yirmi ayetin üzerinde olması daha iyidir. Abdullah b. Ca’fer’in, İsmail b. Rafî’den naklettiği haberde Hz. Peygamber’in (s.a.v) tesbih namazında, Fatiha’dan sonra yirmi veya daha fazla ayet okuduğu rivayet edilmiştir.

Aynı şekilde tesbihe “Lâ Havle” kısmının eklenmesini güzel buluyorum.

Son rivayete uygun olarak eğer her rekatta Fatiha ile beraber İhlas suresini on defa okursa, hem ayet sayısı artmış olur, hem de daha fazla sevap alır.
Selam ve dua ile...

Anladığımız üzere iki şekilde kılabiliriz.Tesbih olan;Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber''adetleri ile söyleyip sonlarına ''Velahavle vela kuvvete illabillahil aziym'' ekleyebiliriz.Ama eklenmesede gene tesbih namazı sahihdir.Amma eklense elbette nur üstüne nurdur.Anladığım her 15 ve her 10 tesbihin son zikirlerine bu temcidi (''Velahavle vela kuvvete illabillahil aziym''eklemektir.Burada aslolan inşaallah devamlı kılabilmek.
Selam ve dua ile...

Allah (c.c) razi olsun bilgilerniz icin...

soru yeri burasi degil biliyorum fakat konuyla alakali oldugu icin tesbih namazinin cemaatle kilinmasi uygunmudur??

kiliniyor biliyordum fakat daha sonra kilinmaz dendi bilgisi olanlar varsa cvp yazarlarsa memnun olurum...

Sual: Bazı kimseler, nafile bir namaz olan tesbih namazını cemaatle kılıyorlar. Nafile namazları cemaatle kılmanın mekruh olduğunu söyleyince, (Biz önce tesbih namazı kılmayı adıyoruz. Adayınca tesbih namazını kılmak vacip oluyor. Vacibi de cemaatle kılıyoruz. Bazen de, cemaatle namaza duruyoruz. Sonra da bozuyoruz. Tekrar kılması vacip olacağı için cemaatle kılıyoruz) dediler. Böyle vacip yaparak cemaatle kılmak caiz midir?
CEVAP
Tesbih namazı, nafile olduğu için cemaatle kılınmaz. Dürer’de deniyor ki:
Ramazanın dışında, vitir de cemaat ile kılınmaz. Bu husus icma ile sabittir.
Ramazanda teravihten başka, cemaat ile nafile kılınmaz. Ancak çağrılmadan gelen bir kişi, birine iktida eder veya iki kişi, bir kişiye uyarsa, mekruh olmaz. 3 kişide ihtilaf vardır. 4 kişi olursa, ittifakla mekruh olur. Bir defa vacip de olsa cemaatle kılınmaz. Vitir vacip olduğu halde, Ramazan dışında cemaatle kılınmaz. Tesbih namazı nasıl cemaatle kılınabilir? Bir şey adak edilince, bunun yapılması lazım olmak için, beş şarttan biri, yapılacak adağın kendisi günah olmamalıdır. Kurban bayramı günü oruç adamak caiz olur. Çünkü, orucun kendi haram değildir, bayram günü tutulması haramdır. Başka gün tutması lazım olur. (Redd-ül muhtar)

Nafile namazı cemaatle kılmayı adayan kimse, mekruh işlememek için, bu namazı yalnız başına kılar. (Tesbih namazını cemaatle kılanları görürsem, mekruh işledikleri ve dinde yanlış bir çığır açtıkları için imamlarını dövmek nezrim olsun) diye adakta bulunsa, dediğini yapmaz. Yemin kefareti verir. Bir namazı kasten bozmak haramdır, büyük günahtır. Bir haramdan kaçmak, milyonlarca nafile namaz kılmaktan evladır. Haram işleyerek farz, mekruh işleyerek sünnet yapılmaz. Günahtan kaçmak ibadet yapmaktan önce gelir. (U.Besair)
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Az bir haramdan kaçmak, 80 bin nafile hac sevabından efdaldir.) [Deylemi]
(Küçük bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından iyidir.) [R. Nasıhin]

Nafile namazların cemaatle kılınmayacağı Mektubat-ı Rabbani’de de vardır

cvp icin tskler khalid...Allah (c.c.) razi olsun...

Değerli arkadaşlar; Tesbih namazı hususunda khalid'in dinimizislam.com adresinden (kaynak bile belirtmeden) kopyaladığı yazılarda dikkatimizden kaçan noktalar olmuş. Yazıyı daha yenice okuma fırsatı bulduğumdan bu karışıklıkları düzeltmeye çalışacağız inşaAllah.

Evvela şu bilinmelidir ki; tesbih namazı kılarken 300 adet okuduğumuz tesbih şudur:

سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ ِللهِ وَلاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَاللهُ اَكْبَرُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ

"Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym"

khalid'in kopyaladığı yazıdaki gibi kılmak da yanlış değildir; ancak Tirmizî'nin el-Câmii'nde İmam-ı Azam Ebû Hanife'nin (rh.) talebelerinden Abadullah b. Mübarek'ten (r.aleyh) rivayet ettiği şekle göre "Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym" tesbihinin tamamı okunarak kılınır. Bazı Allah dostları küfrün, zulmün çok olduğu zamanlarda bu şekilde kılmayı tavsiye etmişlerdir.


***

Nafile namazlar cemaatle kılınabilir mi? Mesela, tesbih namazını buna misal olarak verelim. Herkesin ferden kılabilmesi zor olduğu içindir. Böyle hallerde imamın önce kendi başına tekbir alıp sağa sola selam verip, sonra tekrar tekbir alıp cemaatle birlikte namaza durup tesbih namazı kıldırması caiz olur mu?

Cevap: Teravih namazından başka nafile namazlar için cemaat teşkili meşru görülmemektedir. Nafile namazların münferiden kılınması daha faziletlidir. Aslolan hüküm bu olmakla beraber, bazı şart ve kayıtlara bağlı olarak istisnai bir hüküm de mevcut bulunmaktadır. Şöyle ki: Herkesin tek başına başaramayacağı tesbih namazını, tedai (davetleşmek) ve haberleşmek suretiyle olmaksızın, oturmakta olan birkaç kişi, aralarından birini imamlığa geçirip kendileri de ona uyarak kılsalar caizdir. Fakat, namaza başladıktan sonra selam verip namazı bozmak, "Amellerinizi iptal etmeyiniz" emr-i İlahisine aykırı düşer.

Tesbih namazı cemaatle kılınırken imama uyan cemaatin tesbihleri okumasının şart olup olmadığını açıklayınız?

Cevap: İmama uyan bir kimse, nasıl rüku ve secde tesbihlerini okuyacaksa, tesbih namazında da tesbihatı okuması gerekir. (Mehmed Emre, Fetvalar)

***

İlk soruda da belirtildiği gibi, tesbih namazını cemaatle kılarken bazı imamlar önce kendisi tekbir alıp hemen selam veriyor. Yani bir nafile ibadeti bozuyor, kılmak ona vacip olsun diye. Vacip de cemaatle kılınacağından tesbih namazını cemaatle kılıyorlar. "Amellerinizi iptal etmeyiniz" emr-i İlahisine aykırı düşer, diyerek cevap verilmiş zaten. Dolayısıyla yapılan doğru bir davranış değil.

Halis ECE

Tesbih Namazı, Fazileti ve Kılınış Usûlü


Tesbih namazı, tesbih edilerek kılınan bir namazdır; menduptur, yani sevabı çok olan nafile namazlardan biridir.

Arapça bir kelime olan "tesbih", Allah Teâlâ'yı noksan sıfatlardan tenzih, kemâl sıfatlarla tavsif etme ve ululama manasına gelir. Dört rek’at olan bu namazda üçyüz defa "Sühhânallâhi velhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vellâhu ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym" dendiği için bu ismi almıştır.

Tesbih namazının muayyen-belli bir vakti yoktur. Kerahet vakitlerinin dışında her zaman kılınabilir. Bununla birlikte Cuma ve Pazar akşamları ve sair mübarek gün ve gecelerde kılınması daha faziletlidir. Bu namazı dört rek’at olarak kılmak caiz olduğu gibi, iki rek’atın sonunda selam vererek ayrı ayrı ikişer rek’at halinde kılmak da caizdir.

Tesbih namazı tevbenin, istiğfarın en büyüğü... Sadece kavlen/dille-sözle değil, bütün vücutla fiilen yapılanıdır. Yani fiilî istiğfardır. Ecri-sevabı çok büyüktür. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), amcası Hz. Abbas’a (r.a.), “Bu namazı kıldığın vakit günahının öncesi ve sonrası, yenisi ve eskisi, hatâen ve kasten (bilerek-bilmeyerek) yapılanı, küçüğü ve büyüğü, gizlisi ve aşikâr olanı mağfiret edilmiş olur...” (1) buyurmuşlardır.

Tesbih namazı hakkında Kur'an'da geçen herhangi bir ayet yoktur; ancak bu namaz hakkında Resûlüllah Efendimiz’den (s.a.v.), yukarıda da bir kısımını zikrettiğimiz hadis-i şerif varid olmuştur. Hazret-i İkrime'den ve o da Hazret-i İbn Abbas'tan (r.anhüm) rivâyet etmişlerdir ki, Resûlü Ekrem Efendimiz (s.a.v.) muhterem amcaları Hazret-i Abbas'a (r.a.) hitaben Tesbih Namazı ile alakalı dikkat çekici şu tavsiyelerde bulunmuşlardır:

“Ey Abbas! Amcacığım! Sana bir şey vereyim mi, sana bir bağışta bulunayım mı? Sana bir özellik tanıyayım mı? Sana on haslet ölçüsü vereyim mi? Sen bu on hasleti yerine getirdiğin zaman, Allah senin geçmiş ve gelecek, eski ve yeni, bilerek veya bilmeyerek yaptığın, gizli veya aşikâr yapılan, küçük büyük bütün günahlarını affeder, bağışlar. Bu on haslet şunlardır:

“Dört rek’at namaz kılarsın, her rek’atında Fatiha suresini ve başka bir sure okursun. Birinci rek’atta kıraatı bitirdikten sonra, ayakta iken on beş defa: ‘Sübhânellâhi velhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vellâhü ekber (velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym)’ dedikten sonra rükua varırsın ve aynı tesbihi on defa rükûda söylersin. Sonra başını kaldırıp, ayakta on defa söylersin. Sonra secdeye gider on defa orada söylersin. Birinci secdeden sonra iki secde arasındaki oturuşta on defa söylersin. İkinci secdeye vardığında yine on defa ve başını secdeden kaldırınca da on defa söylersin. Böylece bir rek’atta yetmiş beş defayı tamamlamış olursun.

“Ey amcacığım! Eğer güç yetirebilirsen, her gün bu namazı bir defa kılarsın. Buna güç yetiremediğin takdirde, her cuma bir defa kılmaya çalışırsın. Bunu da yapamazsan, her sene bir defa kılmaya çalış. Bunu da yapamazsan hiç olmazsa ömründe bir defa olsun kıl.” (2)



TESBİH NAMAZININ KILINIŞI

Tesbih namazı 4 rek'attir. Bu namazda 300 defa şu tesbih okunur:

"Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vellâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym."

Bu tesbih, namaz içinde şöyle okunur:

• 15 kere Sübhâneke'den sonra (Fâtiha ve zamm-ı sûreden önce),
• 10 defa Eûzü Besmele, Fâtiha ve zamm-ı sûreden sonra,
• 10 defa Rükûda,
• 10 defa Rükûdan kalkınca ayakta (kavmede),
• 10 defa Birinci secdede,
• 10 defa İki secde arasındaki oturmada (celsede),
• 10 defa İkinci secdede,

Birinci rek'atte okunan bu tesbihlerin adedi 75'tir. İkinci rek'atte aynı sıralama ile yine 75 defa okunur. Üçüncü ve dördüncü rek'atler de böyle kılınır. (3)

Bütün namazlarda olduğu gibi, tesbih namazında da, Kur'an'dan bir şey okunacağı zaman, Kur'ân-ı Kerim’in herhangi bir yerinden okumak mümkündür. "Şu sure okunmaz veya mutlaka şu sureyi okumak gerekir" diye bir şart yoktur. Ancak İbn Abbas'a (r.a.), "Bu namaz için belirlenmiş bir sûre biliyor musun?" diye sorulunca, "Evet, et-Tekâsür, el-Asr, el-Kâfirûn, ve el-İhlâs" diye cevap vermiştir.(4)
***

Tesbih Namazı, kılınması teşvik edilmiş bir namazdır. Bunu alışkanlık haline getirmek müstehaptır. Tembelllik etmemek lâzımdır.

Kılmasını bilmeyenlerin de istifade etmesi, öğrenmeleri maksadıyla cemaatle de kılınabilir. Cemaatle kılınırsa imam olacak kimse bu namazı kılmayı evvela nezreder ve namazı kıldırırken kıraatı ve tesbihleri her yerde cehrî (sesli) okur. Cemaat ise sükut eder, dinler. (5)

Tesbih namazında yanılma olursa, sehiv secdesinde bu ilave tesbihlerin okunması gerekmez. Namaz kılan aklında bu tesbihlerin sayılarını tutabiliyorsa, bastırarak da olsa parmakları ile saymaz.


DİPNOTLAR

(1) Mehmed Zihni Efendi, Nimet-i İslâm, İstanbul, 1398, s. 632.
(2) Tirmizî, Vitir, 19; İbn Mace, ikâme, 190; Ebû Dâvud, Tatavvu, 14; et-Tergib ve't-Terhib, I, 467, 469.
(3) Tesbih namazının bu kılınma usûlü, Tirmizî'nin el-Câmii'nde İmam-ı Azam Ebû Hanife'nin (rh.) talebelerinden Abadullah b. Mübarek'ten (r.aleyh) rivayet ettiği şekle göredir.
(4) el-Fetâva’l-Hindiyye, Mısır 1323, I, 119.
(5) İbn Abidîn, Reddü'l-Muhtar, Mısır, 1966, II, 27; Muhtasar İlmihal, Hasan Arıkan, Fazilet Neşriyat, İstanbul, yyy., s. 95-96; Mehmed Zihni Efendi, Nimet-i İslâm, İstanbul, 1398, s. 632)

paylaşım için teşekkürler.Allah(c.c) razı olsun...emeğine sağlık


Nafile İbadetler

MollaCami.Com