Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Alçak gönüllü ve ölçülü ol ..

"ALÇAK GÖNÜLLÜ VE ÖLÇÜLÜ OL"

Affettiğinden dolayı aslâ pişman olma;
cezâlandırdığın için de katiyyen sevinme.

Sakınmak imkânını buldukça hiçbir bâdireye atılma.
Bir de Ben tam bir kudret sâhibiyim, emrederim, itâat ederler deme.
Çünkü böyle bir davranış kalbin fesâdı, dînin zayıflaması ve felâkete yaklaşma ile sonuçlanır.

Şâyet elindeki kudret sana bir büyüklük ve tahakküm hissi verirse hemen üstündeki Melekûtun büyüklüğüne şöyle bir bak ve Kâinâtı sevk ve idâre eden o muazzam ve muhteşem ilâhî gücü ve senin kendi nefsine bile güç yetiremeyeceğin şeylerde Allahın nasıl bir mutlak kudret sâhibi olduğunu düşün.

İşte bu düşünceler senin o yükseklerde gezen bakışlarını yere indirir; şiddetini giderir, seni bırakıp giden aklını başına getirir.

(Hazreti Alinin R.a-ın Nasîhatlerinden)


Belli bir gücü kendinde barındıran insanların ,
güç gösterisi yaptığı bu dünyada,
alçak gönüllülük kavramını anlamaları biraz zor...
ama Unutmamak gerekir ki gerçek kudret RABBİMİNDİR..

Çok güzel ve anlamlı nasihatler..Allah c.c razı olsun hak yolcusu kardeşim,emeğine sağlık..


Çok güzel ve anlamlı nasihatler..Allah c.c razı olsun hak yolcusu kardeşim,emeğine sağlık..


çok teşekkür ederim serap kardeşim
gözlerinize sağlık..

hoşuma gitti güncelliyeyim dedim

Affettiğinden dolayı aslâ pişman olma;
cezâlandırdığın için de katiyyen sevinme




[i][b][color=green][color=maroon]Affetmenin dayanılmaz cazibesi


Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur: 'Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?' Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. 'O zaman' der öğretmen. "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin." Öğrenciler bunu da yaparlar.
- "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!" Öğrenciler, bu işten pek bir şey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:
- "Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun."
Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendisine:
- "Peki şimdi ne olacak?' der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:
- "Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde? Hep yanınızda olacaklar."
Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar:
- "Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."
- " Hocam, patatesler kokmaya başladı. VALLAHi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık. Hem sıkıldık, hem yorulduk?"
Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:
"Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz.
Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir."


( ALINTI FİRASET NET )

elinize sağlık teşekkür ederim..


Çok güzel ve anlamlı nasihatler..Allah c.c razı olsun hak yolcusu kardeşim,emeğine sağlık..

bende teşşeküür derim sizinde gözlerinize sağlık..


Çok güzel ve anlamlı nasihatler..Allah c.c razı olsun hak yolcusu kardeşim,emeğine sağlık..



[i][b][color=maroon]Affetmenin dayanılmaz cazibesi

Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur: 'Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?' Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. 'O zaman' der öğretmen. "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin." Öğrenciler bunu da yaparlar.
- "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!" Öğrenciler, bu işten pek bir şey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:
- "Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun."
Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendisine:
- "Peki şimdi ne olacak?' der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:
- "Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde? Hep yanınızda olacaklar."
Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar:
- "Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."
- " Hocam, patatesler kokmaya başladı. VALLAHi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık. Hem sıkıldık, hem yorulduk?"
Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:
"Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz.
Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir."


( ALINTI FİRASET NET )



emeğinize sağlık çok güzeldi...

TEŞEKKÜR EDERİZ beynediğinize sevindim sağolun..


Güzel Sözler

MollaCami.Com