Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Borca sadakat..

BORCA SADÂKAT

İbn Mâce, Hâkim ve diğerleri şu hadîsi zikrederler.
Zengin kişinin borcunu ödemeyi uzatması bir zulümdür.

Herhangi biriniz ihtiyacının görülmesi için bir zengine havâle edildiğinde
, (havaleyi kabul ile ona)
müracaat etsin.


Taberânî ve diğerleri şu hadîsi zikrederler:

Hak Teâlâ zâlim zengini sevmez.

Taberânî ve diğerlerinin rivâyet ettikleri bir hadisde,

Borcu olup da borcunu ödemekten kaçınan ve hak sahibini şiddetle savan bir kimse, gün, gece, hafta, ay geçmez ki, kitabına zulüm işlediği yazılmamış olsun, buyurulmuştur.

İbn Mace şu hadisi rivâyet ederler:
Bir bedevî sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimize gelerek
alacağını ister ve sert bir tavırla Efendimize, Hakkımı almadan yanından ayrılmam, der.
Bu sözleri duyan Ashâb-ı Kirâm o adama çıkışarak,
Kiminle konuştuğunu bilmiyor musun, be adam, diyerek azarlamaya kalktıları zaman adam, Hakkımı istiyorum, der.

Sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz,
Dâima hak sahibiyle birlikte bulunmalısınız, diyerek ashabını uyarır..


Ebû Dâvûd ve İbn Ebid-Dünya, Ebû Hüseyn oğlu Abdullahtan naklen şu hadîsi zikrederler:
Sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin peygamberliği bildirilmeden önce, ben kendisine bir şeyler satmıştım. Sattığım malın değerinden bir kısmını sonradan alırım diye onda bırakmıştım.

Geri kalan paramı, söz verdigi gün ve yerde gelip alacağıma söz vermiştim. Fakat her nedense verdiğim sözü ve buluşma gün ve yerini unutmuştum.
Üç gün sonra bunu hatırladım. Buluşmak için söz verdigim yere gittim. Aradan üç gün geçmesine rağmen kendisini orada beni bekler bir durumda gördüm.

Ey genç, bana zorluk çıkardın, beni üzdün, ben üç gündür bu yerde seni beklemekteyim, buyurmuşlardı.

Nesâî ve Hâkim şu hadîsi zikrederler:
Sallallâhü aleyhi vesellem Efendimiz şöyle buyururdu

Ey Allahım! Küfürden ve borçlanmadan sana sığınırım.


Efendimizin bu duâsını duyan biri, Ey Allahın Resûlü! Küfür borçla bir olur mu?, diye sorar. Efendimiz,Evet, buyurdular.

Nesâî, Taberânî ve Hâkim -ki metin onundur-şu hadîsi rivâyet ederler:
Canımı elinde bulundurana and ederim ki, borcu olup da Allahın düşmanlarıyla savaşırken ölen bir kimse, sonradan canlanıp yaşasa ve yine öldürülse ve yine yaşasa, bu borcunu ödemeden cennete giremez.
(el-Uhûdül-Kübrâ)

BORÇLUNUN MALI OLMAZ

Ahmet Vefik Paşa
mâiyetindeki memurlardan birinin ufak tefek borçları olduğunu öğrenir.

Ödemesini ihtar eder ve mühlet verir. Adam yine ödemez.
Ahmet Vefik Paşa adamı çağırır.

Adam gelir. Ahmet Vefik Paşa:

Ne ile geldin, diye sorar. Adam:

Atıma binerek diye cevap verir. Ahmet Vefik Paşa hademesini çağırır,

kulağına birşeyler söyler, hademe gider.

Bir saat sonra gelir masanın üstüne bir avuç para koyar.

Ahmet Vefik Paşa paraları sayar.
Bir kısmını ayırır, kalanını adama verir.

Adam parayı almakta tereddüt eder.

Bu nedir? diye sorar.

Tereddüt etme, der.

Atını sattırdım, borçlarını mahsup ettim,
kalanı senindir.



Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com