Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Spor Bir İhtiyaç mı?

Spor Bir İhtiyaç mı?

SPOR VE ÇEŞİTLERİ:


Değişen dünyâda hayat tarzları ve düşünme şekilleri de değişmekte ve ilerleyen bilim ve teknik insanı da bazen kendi çarklarına uydurmaktadır. İhtiyaç olmayan şeylerin ihtiyaç listesine girmesi, modaya uyma gibi suni faktörler insanın hayatta başarılı olmasının ancak maddî imkânlarla olabileceği fikri sürekli işlenmektedir. Para, tavşan, insanda, tazı şekline getirilerek koşturmacaya başlanmaktadır. Bundan öte artık zaman, zemin ve her türlü imkân, bu suni şeylerin elde edilmesine harcanmaktadır.

Bu dönemeçte durup konumuzu ilgilendirmesi yönüyle sporun bugünkü öneminden bahsetmek yerinde olur. Kendini zaman fakiri haline getiren günümüz insanı, her türlü fa-aliyetini araba, asansör, tren, uçak vs. ile giderdiğinden âdeta yürümeyi unutup hareketsiz insan haline gelmiştir. Yukarıda sayılan sebeblerden dolayı strese bağlı beslenme ritminin bozulması ve dengesiz beslenme ile aşırı kilo alma buna eklenince tehlike çanları çalıncaya kadar insan, bu girdap içinde dönüp durmaktadır. İşte burada spor ve günümüzdeki önemi açığa çıkar.

Önceleri yürüyen, koşan, bedenen çalışan insanda ne oturacak hale gelme, ne de belki spora gerek yoktu, zira geniş anlamıyla zaten spor yapılıyordu.

Spor denilince, eklemleri ve dolayisıyle onlara gelen adaleleri çalıştırarak solunum ve dolaşımın iyileştirilmesi ve eklemlerin kireçlenmemesini netice veren ritmik hareketler grubu akla gelir. Böylece insan, normal hayatında da bir disipline girer.

Sporun bir meslek olarak profesyonelce icra edildiği durumlar konumuzun dışındadır. Biz burada herkesin yapabileceği ve yapması gereken sporun değişik yönlerinden bahsedeceğiz.

SPORUN İNSANA FAYDALARI:

Herşeyden önce spor, insanı zinde halde tutar. Bu durum, gerek solunumla oksijen-karbondioksit alıp vermenin daha düzenli hale gelmesi, gerekse insanı bir disipline alıştırmasından dolayıdır.Kalb ve akciğerler daha iyi çalışır, eklemlerde kireçlenme görülmez, el, kol, ayak ve boyun adaleleri güçlenir. Vücutta hastalıklara karşı direnç artar, kolay hasta-lanma durumu meydana gelmez. Meselâ hipertansiyonun eksersizle tedavi edildiği durumlar mevcuttur. 3–6 aylık bir eksersiz döneminden sonra hâlâ tansiyon devam ediyorsa ancak o zaman ilâca geçilmeye müsaade eden görüş de hâlen geçerlidir.

Spor, kötü alışkanlıklara karşı da çok iyi bir kalkandır. Sigara, alkol ve benzeri kötü alışkanlıklar bu yolla bırakılabileceği gibi bunlara müptelâ kişiler de diğer metodların yanına sporu da ilâve ederek bu alışkanlıklardan kolayca kurtulabilirler. Kahvehane, oyun salonları gibi vakit öldürme yollarına da böylece başvurmaya gerek duyulmaz. Sporla, insan belli bir disipline girer. Zaten spor, bir anlamda disiplin demektir. Bu disiplini kişi, özel hayatında ve çalışma hayatında da kullanarak daha verimli hâle gelir. Kilo kaybı, hipertansiyon ve tedavisi, kalb-damar hastalıklarına yakalanma riskinin azalması, stres ve sıkıntının giderilmesi yine sporun faydaları arasındadır (6).

YAŞA VE DEĞİŞİK DURUMLARA GÖRE SPOR:

Yapılacak spor çeşidi, süresi ve ağırlığı kişinin yaşına ve vücudunda herhangi bir ra-hatsızlık bulunup bulunmamasına göre değişir (5). Gençler, daha aktif sporları daha sık periyodlarla yapabilirler. Yaş ilerledikçe kalb, akciğerler ve eklemleri yormayan daha hafif sporlar tercih edilmelidir. Vücutta herhangi bir hastalık mevcutsa ilgili hekimin tavsiyesine göre hareket etmek gerektir. Dengeli beslenme ve aşırı yemekten kaçınma da sporla beraber yapılması gereken durumlardır.



HERKESİN YAPABİLECEĞİ SPOR ÇEŞİTLERİ:

Spordan önce mutlaka bir tıbbi kontrolden geçmek gerekir. Böylece spor ânında olabilecek kazalar önlenmiş olur (1, 2, 4).

İlk ve orta tahsil boyunca gelişmeyi engellemeyecek, vücuda fazla ağır gelmeyen sporların yaptırılması, çocuğun ritm ve disipline girmesine yardımcı olur. 25–30 yaşa kadar sporun her çeşidi, kaidelerine uygun şekilde herkes tarafından amatörce yapılabilir. Dolasıyısıyle genç yaşta edinilen bu spor disiplini ileri yaşlarda doz ve şekil azaltılarak devam ettirilebilir. 30–50 yaş arası orta derecede spor, 50 yaştan sonra da tamamen dikkatli olarak seçilmiş sporlar yapılabilir.

Hiç imkân ve vakti olmayanlar için her sabah kahvaltıdan önce 15–20 dakika evde kültür-fizik denilen ve eklemlerin hareketlerine yönelik hareketler yapılabilir.

Belli yaştan sonra ve özellikle herkesin yapabileceği bir spor da yürümedir. Ağırlıksız, düzgün adımlarla her gün veya gün aşın en az yarım saat bu şekildeki bir yürüme insanı aktif hâle getirmeye yeter. İmkân bulunursa haftada bir veya 2 gün açık havada hafif süratli koşu, yürümeye alışan bir kişi için bir zorluk getirmez.

Yüzme, vücudun en fazla verimlilik içinde ve en uygun biçimde yararlandığı bir spordur. Su içinde eklem ve adalelerin hareketi daha kolay olur ve zorlanma olmaz. Bundan dolayı aşırı kireçlenme ve uzun süre yatalak kalan hastaların rehabilitasyonunda su içinde yapılan hareketlerin önemi büyüktür.

Atıcılık, özellikle açık havada yapılırsa belli bir dikkat ve konsantrasyon da gerektir-diğinden insanı dinçleştirir ve dinlendirir.

Hamilelik öncesi ve sonrası yapılan kültür-fizik ve yürüme annelerin sıhhatleri açısından önemlidir.

Evde jimnastik yapmak için bulundurulan âletler de insanı bu yönde motive ederek faydalı olurlar.


NETİCE:

Hayatta insanın yapması gereken belli gayelerin tahakkuku için vücudu ataletten kurtarmak, ona canlılık ve dinamizm kazandırmak amacıyla yaşa ve duruma göre belli periyodlarla düzenli olarak, insana hiç lâzım olmayacak zaman ve enerji kaybına sebeb olan sporların değil de belli sporların yapılmasında birçok faydaların bulunduğu aşikârdır. Bize tevdi edilen bu emanet vücudu hantallıktan kurtarıp aslî vazifelerini yapabilecek güç ve kapasitede tutmak, beyni de bütün fakülteleriyle birlikte çalıştırarak Yaratıcı'nın bizden istediği durumları yerine getirmeye vesile olacağından faydadan hâli değildir. Yeter ki, bu kalb-kafa bütünlüğünü anlayıp gereklerini yerine getirebilelim.

Sızıntı
Dr. Şerafeddin ALAN

Kaynaklar:
1) Savoir se soignerbien viellir, Editions Gautier-Languereau, 1972, 53–54.
2) Larousse Medical,Librarie Larousse, Paris, 1048–1050.
3) Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, Doç. Dr. İ. Canan, Gaye Matbaası, 1980, 249–266.
4) Sporcu Sağlığı, Doç. Dr. E. Karakaş.
5) Medicine and Science in Sports and Exercice, vol. 22, No. 2, April, 1990, 265–270.
6) The Physician and Sports medicine, july 1990, vol. 18, No. 17, 77–82, 113–122.


Spor

MollaCami.Com