Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Çocuğu Engelli Ailelere Öneriler

Çocuğu Engelli Ailelere Öneriler

Bir insanın hayatta yaşayabileceği en güzel duygulardan ve mükemmel olaylardan birisi hiç kuşkusuz çocuk sahibi olmaktır. Ancak çocuğun zihin engelli olduğunun öğrenilmesi yaşanan duyguların yoğunluğunu değiştirir. Önemli olan bu noktada ebeveynler olarak çocuğunuzu kabullenmek ve onu her yönüyle sahiplenmektir.
Engelli bir çocuk için erken teşhis çok önemlidir. Zaman kaybedilmeden hem sağlık hem de eğitim önlemleri alınmalıdır.


İlk iş kabullenmektir


Çocuğun olduğu gibi kabul edilmesi ileride karşılaşılacak sorunların üstesinden gelinmesinde atılacak önemli bir adımdır. Akrabalarınızın, komşularınızın, sokakta yürürken gördüğünüzü insanların, toplu taşıma araçlarında ki insanların tepkileriyle, meraklı bakışlarıyla karsılaşacaksınız. Çocuğunuzun kabulü bütün bu tepkilerden daha az etkilenmenize yardımcı olacaktır. Ve siz çocuğunuzu kabullenmiş bir ebeveyn olarak çocuğunuzu topluma daha kolay kabul ettireceksiniz inşallah.

Onu kısıtlamayın

Çocuğunuzu sosyal ve fiziksel ortamlardan kısıtlamayınız. Onu eve kapatmayınız. Parka götürün, ev gezilerine götürün. Birlikte sokağa çıkıp yürüyün. Ona çevreyi tanıtın, anlatın. Sorularına cevap verin, yüz defa da sorsa cevap verin. Çevrenizdeki insanların bakışları sizi kızdırmasın etkilemesin.

Beklentilerinizi ayarlayın

Çocuğunuzdan beklentilerinizi özür ve özelliklerine göre ayarlayın. Normal bir çocukla karsılaştırıp ayni görevleri beklemeyiniz.
Ondan yapamayacağı bir davranışı veya beceriyi istemeyiniz. Onun sınırlarını zorlamanız aşırı yüklenmeniz kendine güvenini sarsabilir ve başarısızlık duygusuna kapılarak içine kapanmasına sebep olabilir.

Aşırı korumayınız


Çocuğunuzu aşırı korumayınız. Tüm aile bireyleri çocuk için özveride bulunmaya hazırdırlar. Muhakkak özveride bulunulacak çocuk korunacak ama bunun da bir sınırı vardır. Çocuğunuzun yapması gereken beceri, davranış ve gereksinimleri çocuğa fırsat tanımadan aileden herhangi biri yerine getirmemelidir. Ona fırsat verilmelidir.

Model olarak öğretin


Öğretilmek istenilen herhangi bir konuda ilk önce aileden birisinin model olması gerekir. Yine yapamıyorsa sözel yardım ve fiziksel yardım yapılmalıdır. Unutmayın yardım tüm gereksinimlerini onun adına yapmak değildir. Onun adına yapılan her şey öğrenmesinin ve dolayısıyla bağımsız yasamasının önüne konulan bir engeldir.

Tek başına yaşayabilmeli

Çocuğunuzun tek başına bir şeyler yapmasına izin veriniz. Çocuğunuzun bir işi yapıp o işi başarmadaki başarı hissini tatmaya ihtiyacı vardır.

Tutarlı davranın

Çocuğunuza tutarlı davranmalısınız. Ailedeki bir bireyin, çocuğun yapmasına izin vermediği bir davranışa diğer başka bir birey de izin vermemelidir. Ayrıca söz verdiğiniz bir şeyi muhakkak yerin getirmelisiniz veya yerine getiremeyeceğiniz sözü, vermemelisiniz. Bu çocuğunuzun size karşı güvenini, inancını sarsacaktır.

Gözden kaçırmayın

Çocuğunuz bir davranışı yapamıyordu zamanla yapmaya başladıysa” Yeter ki yapsın da nasıl yaparsa yapsın demeyin.”
Tüm ailelerin yaptığı bir şey vardır. Çocuk istediğiniz gibi davranıyorsa (oturup oyun oynuyor oyuncaklara ve çevreye zarar vermiyorsa) onunla hiç ilgilenilmez farkına varılmaz. Çocuk kendinin de var olduğunu göstermek ister ve ebeveynden varlığını hissetmesini bekler ve sonucunda gürültü yaparak dikkat çeker. Artık tüm ilgiler üzerendedir çocuk amacına ulaşmış dikkati çekmiştir. Bağırmak bile onun için ödül sayılır.


Sürekli bilgi edinin


Diğer engelli çocukların aileleri ile bir araya geliniz, duygularınızı düşüncelerinizi paylaşınız. Bilgi alışverişinde bulunarak rahatlayabilirsiniz. Çocuğun içinde bulunduğu engel türü hakkında bilgi edinin. Bu sayede çocuğunuza nasıl davranacağınızı nasıl yardımcı olacağınızı, çocuğun yapmış olduğu farklı davranışların kaynağını ve gelişim seyrini daha iyi kavramış olacaksınız.


Hepimizin başına gelebilir

Engelli olan çocuk illaki sizin çocuğunuz olmayabilir. Çevrenizde bir başkasına veya yakınınıza ait bir ailenin çocuğu olabilir. Onları yadırgamamalı ve onun da ilk önce bir insin olduğunu unutmadan özellikle acımadan ilgilenmeli çünkü yarin sizinde böyle bir çocuğunuz olabileceği ihtimalini göz ardı etmemelisiniz.


Ödül ve ceza

Çocuğa verilecek ceza ve ödülde dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Eğer çocuğunuzu ödüllendirecekseniz ona hangi davranışından dolayı ödül verdiğinizi muhakkak belirtiniz. Ceza verdiğinizde de niçin, hangi davranışından dolayı cezalı olduğunu ona söyleyiniz. Çocuğunuza asla fiziksel ceza verme


-alıntı

İŞİTME ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN AİLELERE ÖNERİLER
İşitme güçlüğü içinde çocukla mümkün olduğu kadar çok konuşmak gerekir. Bu konuşmalar onun anlayabileceği şekilde yavaş ve açık olmalıdır. Çocuğunuzla konuşarak ondaki işitme duyusunu geliştirmeye çalışmalısınız. İşitme engelli çocuğunuzla işaret yoluyla anlaşmak yerine konuşarak anlaşma yoluna gitmelisiniz. Ses çıkarması için onu zorlamayın ama onu teşvik edin. İyi bir dinleyici olun, iyi bir gözlemci olun.
Konuşmayı kazandırmak için tek tek sözcükleri öğretmek yerine günlük ve doğal ortamlardan yararlanın. Çocukların mutlak yapmadıkları, beceremedikleri şeyler vardır. Gelin biz onları yapamadıklarına, beceremediklerine değil de yapabileceklerine, güçlü yönlerine bakalım, onları geliştirmeye çalışalım. Çocuklarımızı ancak tanıdığımız ölçüde yakınlaşıp severiz. Onların tüm özelliklerini tanımaya çalışalım. Çocuklarımızın durumlarını saklamaktansa bu durumun farkında olarak onların sosyal ortamlarla içiçe olması için teşviklerde bulunalım

AĞIR ÖĞRENEN ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ

Çocuğunuzda öğrenme açısından bir problem olduğunu düşünüyorsanız aşağıda belirtilen hususları çocuğunuzda inceleyerek değerlendirebilirsiniz: Çok geç ve güç öğrenir. Soyut (mücerret) şeyleri çok zorlukla öğrenir. Genelleme yapmaz. Bilgilerini transfer edemez. Dikkati dağınık ve dikkat süresi kısadır. Kolayca yorulur ve sebatsızdır. Yakın şeylerle ve gelecekle ilgilenir.
Tepkileri ve algıları basittir. Öğrendiklerini çabuk unutur. Basit sözcükler ve kısa cümlelerle konuşur. İlgileri daldan dala sıçrar. Oyunları kendinden küçüklerle oynar. Her işte başkalarına bağlı olmayı ve uymayı tercih eder. Arkadaşlık kurmada zorluk çeker ve kursa da dostluk süreci kısadır. Kendine güveni azdır. Kendini grupta kabul ettirecek ve aratacak sosyal becerileri yok denecek kadar azdır. Oyun ve toplum kurallarına uymakta zorluk çeker. Bazen hiç uyamaz. Sosyal etkinliklere çok az katılır.

BEDENSEL ÖZÜRLÜ ÇOCUĞU OLAN AİLELERE ÖNERİLER

Çocuğunuzun bedensel yetersizliğinin onun tüm gelişimini olumsuz etkileyebileceğini unutmayın. Çocuk eğer emeklemiyor, yürüyemiyor veya oturamıyorsa çevresiyle ilgisi buna bağlı olarak sınırlı kalacaktır.
Çocuğun bedensel yetersizliğine rağmen çevresiyle aynı şekilde ilişki kurmasını sağlamak sizin görevinizdir. bU nedenle mümkün olduğunca çevreyi çocuğun ayağına getirmek, bir başka deyişle emeklemese de, oyuncağı tutmasa da ona oyuncağı göstermek, sesini dinletmek, gözüyle takip etmesini sağlamak çocuğunuzun gelişimine destek olacak etkinliklerdir.
Onu yardımla yapabileceği işlerde destekleyip teşvik edin ki bir süre sonra yardımsız olarak yapmayı başarabilsin. Yapabildiklerini de görmezden gelmeyin, küçümsemeyin. Bazı şeyleri yapabildiğini görmek ona güven ve cesaret verecektir.

KAS GELİŞİMİ YETERSİZ ÇOCUĞU OLAN AİLELERE ÖNERİLER

Çocuğunuzun kas gelişimi yetersiz yada kasları hiç gelişmemişse kas gelişimini kuvvetlendirici faaliyetler yaptırmanız gerekir.
A.Büyük Kas Gelişimini Sağlayacak Faaliyetler

Büyük bir top tutturulur ve çocuktan topu rastgele atması istenir.
Belirli bir hedef belirleyip, topu hedefe doğru attırma çalışmaları yaptırılır.
Uzaklık yavaş yavaş çoğaltılarak karşılıklı top atıp tutma çalışmaları yaptırılır.
Çeşitli malzemelerle bir yığın oluşturulur, topu yığına atıp devirme çalışmaları yaptırılır.
Yanyana dizilmiş nesnelerden (Pet şişe, top, ceviz vb.) baştaki ortadaki veya sondaki nesneyi vurma çalışmaları yaptırılır.
Çocuk önce düz bir çizgi daha sonra yuvarlak çizgi üzerinde çizgiden kaymadan yürütülür. Daha sonra bu çizgilerden yine çizgiden taşmadan geri geri yürümesi istenir.
Yere boş kutulardan veya tahtalardan bloklar konur. Çocuktan engellerin üzerinden birer adımla yürüyüş temposunu bozmadan geçmesi istenir.
Çocuğun önüne sandalye veya sıralardan engeller konur, çocuğun dengesini bozmadan engellerin etrafından dolaşarak yürümesi sağlanır.
Çocukalrdan önce ayak parmakları ucunda yürümeleri daha sonra topuklarına basarak yürümeleri istenir.
Çocuktan çizgi üzerinde önce çift ayak üzerinde zıplayarak yürümesi, daha sonra tek ayak üzerinde zıplayarak yürümesi istenir.
Merdiven basamaklarından tutunmadan yürüyerek inip çıkması sağlanır.
Çocukların bedenlerini harekete geçirici komutlar verilir ve çocukların bu komutlara uyması sağlanır. Örneğin komutlar şu şekilde olabilir: “koş, yürü, zıpla, ağaçtan elma toplar gibi hareket yap, kuş gibi kanat çırp....”
Çocukların kol boyunu biraz aşan bir düzenekle elleriyle tutup vücutlarını sallamaları sağlanabilir.

B.Küçük Kas Gelişimini Sağlayacak Faaliyetler
I-) El ve Parmak Kaslarını Çalıştırıcı Faaliyetler


El ve parmak jimnastikleri yaptırılır.
Yumuşak bir top çocuğa verilir ve devam eliyle sıkması istenir.
Bir kağıdı eliyle sıkarak top haline getirmesi istenir.
Islak sünger sıktırılır.
Oyun hamuru verilir, rastgele oynaması istenir.
Çalışan veya söylenen bir müzik eşliğinde ritm tutarak el çırpmaları sağlanır.
Lego türü oyuncaklarla oynatılır.
Tamir aletleriyle çalışması sağlanır. Bir tahta üzerine yarım çakılmış bir çivinin tamamını çaktırma veya yarım vidalanmış bir vidayı sonuna kadar tornavidayla sıkması için çalıştırılır.
Sıkı kavanoz veya şişe kapakları açtırılıp, kapattırılır.
Eldiven giydirilip, çıkarttırılır.
Fermuar açıp, kapattırılır.
Büyük karton kağıtları değişik yollar çizilir, minik bir arabayla bu yollardan dışarı çıkmadan sürmesi istenir.
Zımba ile inceden kalına doğru kağıtlar deldirilir.
Orta sertlikte bir tel bir kalem veya çubuğa düzgün bir şekilde sarılır ve çocuktan aynı şekilde sarması istenir.
Bağlama çalışmalar yaptırılır.

II-) Dizin Çalışmaları

Oyun hamurundan halkalar yapılır, bir çubuğa dizilir.
Düdük makarna bir ipe dizdirilir.
Değişik renk ve şekillerdeki boncuklar istenilen renk ve şekil düzenine dizdirilir.

III-) Uzay Algısıyla İlgili Çalışmalar

İki çocuk karşı karşıya durdurulur. Bir çocuk ayna görevini görür. Karşısındaki çocuğun yaptığı hareketin aynısını aynı zamanda yapmaya çalışır.
Öğretmen ellerini ve parmaklarını çeşitli şekillere sokar ve öğrencilerden aynı hareketi yapmasını ister.
Bir küpten başlayarak küplerle değişik düzenlerde dizin çalışmaları yapılır ve öğrenciden küpleri aynı düzenle dizmesi istenir. Öğrenci yapabildikçe küp sayısı artırılarak faaliyete devam ettirilir.

IV-) Katlama Çalışmaları
Bir parça kağıt istenilen şekilde katlanır ve çocuktan aynı şekilde katlaması istenir. Katlama işlemi basitten zora doğru çocuğa verilir.

V-) Yırtma, Kesme ve Yapıştırma Çalışmaları
Rastgele kağıtlar yırttırılır.
Gazete kağıdındaki kare şekildeki resimleri yırtarak çıkartması istenir.

VI-) Boyama Çalışmaları
Boş bir kağıda istediği renk ve düzende boyama çalışmaları yaptırılır.
Boyaması istenilen şekiller için şablonlar hazırlanır. Çocuğun boyarken taşırdığı yerler şablondan çocuğa gösterilir.
Nokta çizgilerle belirlenmiş şekil tamamlattırılır. Ortaya çıkan resim boyattırılır.
Sınır çizgileri belirlenmiş şekiller basitten zora doğru boyattırılır.
Örneği boyanmış şekillerin benzeri örneğine bakılarak boyattırılır.
Çocuğa istediği resim veya konusu verilmiş resim çalışmaları yaptırılır.
Parmak boyası yaptırılır.
Patates baskısı ve ip baskısı türünde boyama çalışmaları yapılır

VII-) Çizgi Çalışmaları
Karalama çalışmaları yaptırılır.
Çocuğun belli bir yönde çizgi çizebilmesi ve çizgi çizerken yön değiştirilmesini sağlamak için tahtaya veya kağıda bir nokta konur, çocuktan konulan noktalardan itibaren diğer noktaya doğru çizmesi istenir. Çocuk bitirdiğinde değişik yönlere yeni noktalar konularak çalışma devam ettirilir.
Çizgiyle birebir eşleme çalışmaları yaptırılır. Örneğin resimlerle gölgelerini eşleştirme çalışmaları yapılır.
İki benzer resim hazırlanır. Sağ taraftaki resimlerden eksik çizgiler bırakılır. Çocuktan bu eksik çizgileri sol taraftaki resme bakarak tamamlaması istenir.
Kesik çizgilerin üzerinden giderek çizgi çalışmaları yaptırılır.
Basitten zora doğru oklu noktaları birleştirerek çizgi çalışmaları yaptırılır.
Çocuğun eli tutularak çizgi çalışmaları yaptırılır.
Labirentlerle basitten karmaşığa doğru çizgi çalışmaları yaptırılır.
Düz çizgilerden başlayıp yumuşak ve sert eğilimli çizgilere doğru çizgi çalışmaları yaptırılır.
Büyükten küçüğe doğru, küçükten büyüğe doğru içiçe çizgi çalışmaları yaptırılır. İçiçe toplar, bardaklar gibi.

GÖRME ÖZÜRLÜ ÇOCUĞU OLAN AİLELERE ÖNERİLER

Sevgili anne- babalar unutmayınız ki; görmeyen çocuğunuz da bütün gören çocukların geçtiği aşamalardan geçerek büyüyecek ve gelişecektir. Gören çocuklar hangi davranışları ve gelişim özelliklerini gösteriyorlar ise görmeyen çocuklar da aynı davranış ve özellikleri göstereceklerdir. Bazı davranışlar aslında o yaşın özelliği olarak ortaya çıkmakta ise de, anne babalar, bunların hemen çocuğun görmemesinden kaynaklandığını zannedip telaşa kapılmaktadırlar. Bazen de kendi çocuk büyütme yöntemlerinin hatalarını çocuklarının görmemesine atfetmektedirler. Bu nedenle, ilk önce, çocuk psikolojisi ve / veya gelişimi kitaplarından “çocuk gelişim özelliklerini öğreniniz ve karşılaşılan güçlüklerde çocuğunuzun görmemesine sığınmayınız. Diğer önemli nokta ise,; ailelerin beklenti düzeylerinin yüksek olmasıdır. Görmeyen çocuklarından, henüz ulaşmadıkları aşamanın özelliklerini beklemektedirler. Böylece hem kendileri hem de çocuk stres yaşamaktadır. Bir davranış veya becerinin ortaya çıkabilmesi için önce çocuğunuzun bünyesi yeterince gelişmiş olmalı (hazır olmalı), kasları, sinir sistemi, beyin gelişimi uygun olmalıdır. Ancak o zaman sizin sunacağınız olanaklar etkili ve yararlı olur. Çocuğunuzdan yapmaya hazır olmadığı şeyleri beklerseniz onu hırçın ve inatçı yaparsınız. Çocuğunuz sizin istediğiniz hızda değil, doğuştan getirdiği büyüme hızında gelişecektir. Her çocuğun büyüme hızı birbirinden farklıdır; b,r beceriyi biri 2 ay önce, diğeri 3 ay sonra yerine getirebilir. Sizin çocuğunuz geri kaldı zannedip telaşlanmayın ama gereken olanakları sunmaya devam edin.
Çocuğunuz bütün gelişim alanlarında aynı hızda ilerleme göstermez, telaşlanmayın. Örneğin; yürümeye çabalayan her çocukta konuşmadaki ilerlemeler yavaşlar, yürüdükten sonra kelime sayısında ve cümle kurmada ilerleme olur.
Çocuğunuzun doğuştan bazı özellikleri kalıtımsal getirdiğini, yani aileden birine çektiğini unutmayın, hemen görmemeye bağlayıp üzülmeyin. Görmeyen çocuğunuzda görenlerden farklı olarak şu özelliklere dikkat etmelisiniz. Gören çocukların kendiliklerinden öğrendikleri şeyleri, görmeyen çocuğunuzun öğrenebilmesi için sizin desteğinize mutlaka gerek vardır.
Çocuğunuzda görmenin yerini, özellikle okul öncesi dönemde dokunma duyusu ağırlıklı olarak alır. Yani çocuğunuzun özellikle elleri gözlerinin yerine geçecektir. Dış dünyayı görerek tanıma yerine elleri ve dokunma duyusunun tümü ile yoklayarak tanıyacak ve zihninde kavramlar geliştirecektir. Görmeyen bebekler cisimleri ağızlarına görenlerden daha sıklıkla götürürler çünkü ağızları ile de tanırlar. Mikrop bulaşır diye engellemeyin.
Elleri göğüs hizasında birleştirmek çok önemlidir, ilerde iki el kullanılarak yapılacak pek çok becerinin iki el tutma, sallanan bir oyuncağı iki el ile yakalama gibi faaliyetlere teşvik edin.
Gören bebeklerin kendiliklerinden yaptığı el ile ayak yakalama oyunlarını görmeyen bebeğinize siz yaptırın; tek el ile ayak yakalama, iki el ile tek ayağı yakalama, çapraz el ve ayak yakalama gibi. Bu hareketler vücudunun kısımlarını tanımasına yardım edeceği gibi, zihninde mesafe kavramının gelişmesi için temel oluşturur.
Bebeğinize sadece penye fanila veya zıbın giydirmeyin çeşitlendirin. Yünlü, pazen, patiska vs. ne kadar çeşitli kumaştan tenine değerse, dokunma duyusu ile o kadar kavram zihninde oluşur. Bir yaş öncesinde, bütün tekerlemeli oyunlardan gören kadar görmeyen bebek de zevk alır, tel sarar, bir kuş konmuş (avucuna) parmak, bilek, el kaslarının gelişimi için faydalıdır. Görmeyen bebekler kendiliklerinden emeklemezler, gören bebekler, hoşlarına giden bir nesneye ulaşmak için çaba gösterirler, görmeyen bebekleri ise sesli oyuncaklara ulaşmak için çabalamaya teşvik etmelisiniz.
Görmeyen çocukların çok sık başlarını (boyunlarını) öne eğerek durdurdukları görülür. Bunu önlemek için, bebeğinizi sadece sırt üstü yatırmaya alıştırmayın. İhtiyaçları karşılandığı ve keyifli olduğu zamanlarda bebeğinizi alçağa (örneğin yere) yüzü koyun yatırın ve siz yüksekte (somyada) oturun. Ona yüksekten konuşun, oyunlar yapın, böylece boynunu yukarı kaldırma ve tutma egzersizleri yaparak boyun kaslarını geliştirmesini ve başını dik tutmasını sağlamış olusunuz. Bunu yapabilmesi için kolları üzerinde hareket ettirilmelidir.
Bebeğinize yastıklar yapın ve içini farklı cisimlerle doldurun (nohut, fasulye, pirinç, mercimek gibi). Bebeğinizin bu farklı yastıklar üzerinde yüzükoyun ve sırtüstü yatarak değişik dokunma uyaranları ile sert- yumuşak, iri-minik kavramlarını hissederek öğrenmesini sağlayın. Yürümesi için yine sizin teşvik etmeniz gerekmektedir.
Yürüdükten sonra değişik hareketleri siz öğretmelisiniz. Koşmak, zıplamak, dizini bük, eğil, çömel, kolunu kaldır, kolunu uzat vs. gibi. Bunları öğretirken; siz o hareketi kendi elleriniz ile onun kol ve bacakları üzerinde yaptırmalısınız. Aynı zamanda da hareketleri isimlendirmeli ve tarif etmelisiniz. Bunları görmediği için kendi başına öğrenemez.
Ayak tabanları da avuç içi ile eş değerde beyne bilgi gönderirir. Hava ve ısı şartlarına uygun olarak, çocuğunuzun çıplak ayak ile her yerde dolaşmasına izin verin ki zemin ve yüzey farklılıklarını öğrensin. Evde; taş, parke, marley, fayans, mermer, halı, kilim,... dışarda; çimen, toprak, kum, çakıl asfalt vs. Aynı zamanda cisimlerin özelliklerini öğrensin, ince-kalın, soğuk-sıcak, sert- yumuşak, kısa-uzun, büyük-küçük ve cisimlerin yapıldığı maddeleri öğrensin; plastik, tahta, kumaş, cam, metal bunları sürekli isimlendirerek anlatmalısınız. Dokunarak hissetmeden, sadece anlatılanları dinlemek hiçbirşey ifade etmez.
Bütün çocuklar oyun ile öğrenir. Çocuklarla ders çalışırsanız, hiç istekli olmazlar. Günlük yaşam içinde pekçok işi, faaliyeti oyuna dönüştürebilirsiniz.
Evde batıcı, yaralayıcı, canını yakıcı nesneleri toplayın, görmeyen çocuğunuz da dolaşmaktan, hareket etmekten korkmasın. Özgürce dolaşsın ki dış dünya ile baş etmeyi öğrensin. Yeni yürümeye başladığında itilen, çekilen, ses çıkaran, hareket eden oyuncaklar alın. Oyuncakları da malzeme olarak çeşitlilik göstersin. Tahta, kağıt, karton, bez, plastik, metal gibi. El ile sıkılan oyuncaklar da el kaslarının gelişmesine yardımcı olur. Çocukluk dönemi, özellikle 0-6 yaş tüm çocuklar için somut olarak yaşanılarak öğrenilen bir dönemdir. Görmeyen bebek ve çocuğunuzu da somut olarak yaşatarak zihninde kavram oluşturabilirsiniz.
Seçtiğiniz oyuncaklarla pek çok kavramı çocuğunuza dokunma duyusu ile hissettirerek öğretmelisiniz. Düz, pütürlü, sivri, yamuk, eğri, yuvarlak, köşeli gibi. Görmeyen çocukların müzik ilgilerinin fazla olduğu görülmektedir. Çocuğunuzun sesi işiterek, müzik dinleyerek zamanını geçirmesine fırsat vermeyin. Hem zihninde kavram gelişmesi sınırlı kalır, hem de gittikçe hareketsizleşir.
1-1,5 yaş civarlarında vücudunun büyük organlarını, kol, bacak, baş, karın onun vücudunda ve kendi vücudunuzda öğretin. Daha sonra başının bölümlerini; ağız, burun, kulak, saç, kaş, diş ve el ayak parmaklarını öğretin. Bütün bunları önceleri kendisinde sonra karşısındaki kişide göstermelidir, isimlendirme çok daha sonra yer alır.
Hemen hemen aynı sıralarda hayvan seslerini öğretebilirsiniz. En iyi öğrenmeyi sağlamak için gerçeğini dinletmeli, hatta mümkün olanları yoklatmalısınız.
Gören çocuklar dış dünyadaki nesneleri bir bakışta görürler. Görmeyen çocuklar ise bir nesneyi ellerine aldıkları zaman bir parçasını, sonra diğerini, sonra sıra ile kalan kısımlarını yoklarlar. Bu nedenle, parçadan bütüne doğru ilerlenir. Böylece, görmeyenlerin zihninde kavramlar parçadan bütüne doğru gelişir. Görmeyen çocuklara da bir şey öğretirken mutlaka alt basamaklara bölmeliyiz, sonra da aşama aşama öğretmeliyiz.
Mekan algısı ve zihinsel harita geliştirebilmesi için önce odasını, kapıda başlayarak duvarları yoklatarak ve sıra ile eşyaları tanıtarak öğretmeliyiz. Evde eşyaların yerini değiştirmeyelim ki evin düzenini, odaların yerini, zihninde harita oluşturarak öğrensin.
Çocuğunuzu parklara götürün, koşturun, kaydırın. Kendi başına hareket edebilmesi için “bağımsız hareket yöntemlerinin” öğretilmesi gerekmektedir.
Yemek yeme becerilerini kazanabilmesi için kaşıkla yedirin, pütürlü yemeye alışabilmesi için yemekleri püre şekline dönüştürmekten sakının.
Görmezlik tiklerinin gelişmesini önlemek için, hareketsiz kalmasını, canının sıkılmasını önleyin. Mümkün olduğu kadar onu her yaşta ve tüm vücudunu içeren hareketlere ve faaliyetlere yönlendirin.

ZİHİNSEL ÖZÜRLÜ ÇOCUĞU OLAN AİLELERE ÖNERİLER

Bebeğinizin doğduğu andan itibaren sizi şaşırtan, kaygılandıran, üzen ve çözümleyemediğiniz tepkileri ve özellikleri olabilir. Durum ne olursa olsun, çocuğunuza sarılın, onu okşayın, kucaklayın ve sevin, her çocuğun bunlara fazlasıyla ihtiyacı vardır.
Çocuklarımızın mutlaka yapamadıkları, beceremedikleri şeyler vardır. Onların yapamadıklarına, beceremediklerine değil de yapabildiklerine, güçlü yönlerine bakalım, onları geliştirmeye çalışalım.
Onların özelliklerini tanımaya çalışalım.
Çocukların durumunu saklamayalım, yakın çevremize, arkadaşlarımıza, komşularımıza durumunu ve özelliklerini anlatalım. Zihinsel özürü olan bir çocuğun ihtiyaç duyduğu en büyük şey ilgi ve sevgidir.

BEYİN FELCİ OLAN ÇOCUKLARIN AİLELERİ İÇİN

Çocuğunuza bazı şeyleri kendi başına yapabilmesi konusunda güven vermeniz ve onu desteklemeniz çok önemlidir.
Toplumumuz bu çocuklara genellikle meraklı, acıyan, tedirgin edici bazen de hoşnutsuz ve korku dolu bir gözle bakar. Bu tepkilerden uzaklaşmak için çocuğunuzu daha kısıtlı çevrelerde tutmak zorunda kalabilirsiniz.
Ortada utanılacak bir durum yoktur. Toplumun bu tür tepkilerine karşı güçlü olmalısınız, çünkü kısıtlı sosyal çevrede kalan çocuklar yeterli sosyal uyaranlar almadıkları için sosyal ve duygusal gelişmeleri zayıftır. Mümkün olduğunca normal yaşamınıza devam etmelisiniz.
Çocuğunuzun spastik olup olmadığını gösteren bazı belirtiler vardır.
-Bebekte aşırı kusma ve kilo kaybı varsa
-Anne sütü emmiyorsa
-Tek tarafa dönük veya kasılarak uyuyorsa
-Sık havale geçiriyorsa
-Vücudunda aşırı kasılmalar oluyorsa
-İlerlemiş yaşına rağmen başını tutamıyorsa
-Çocuğunuzu doktora göstermeniz gerekir. Spastik çocuklarda erken müdahale ile fizik tedavi ile, cerrahi tedavi ile olumlu neticeler alınması mümkündür.

KONUŞMA ÖZÜRLÜ ÇOCUĞU OLAN AİLELERE ÖNERİLER

Konuşma özürlü çocukta ilk yapılacak şey:

Konuşma gereksinimi yaratmaktadır. Bunun için resimli kitaplar size yardımcı olabileceği gibi, gereksinimlerini o söylemeden karşılamamak da gerekir. Çocuk söylemeden istediğini elde edememelidir.
Mümkünse öğreteceğiniz eşyayı gösterin. Örneğin; “Elma” sözcüğünü öğretirken önce elmanın kendisini, sonra resmini v şeklini göstererek öğretin.
Bir iş yaparken ona da yardım ettirin ve sürekli konuşun.
Konuşmasına yardımcı olmak için özel bir saat ayırın ve konuşmaya hazırlık çalışmaları yaptırın. Bu hazırlık çalışmaları dil dudak jimnastiği ve nefes jimnastikleri olarak ikiye ayrılır.
Konuşma özrünün birkaç nedeni olabildiği gibi çoğunda motor koordinasyon güçlüğü görülür. (Yani dil, damak, dudak gibi konuşma organlarının kontrol edememe hali)

Dudak-dil jimnastikleri olarak şunları yaptırabiliriz:

Ağzını açtırıp dili aşağı-yukarı, sağa-sola hareket ettiriniz.
Dudak üstlerine tatlı bir şeyler sürüp yalatabilirsiniz, elmalı şeker yalatabilirsiniz.
Küçük bir tabaktan dil ile kedi gibi su içirebilirsiniz.
Dil ile yapılabilecek her şeyi yaptırabilirsiniz.
Nefes jimnastikleri olarak şunları yaptırabilirsiniz:

Kamışla su üfleme, mum söndürme gibi şeyleri yaptırabilirsiniz.

Konuşma ve dil eğitimine erken başlayarak konuşma bozukluğu önlenebilir. 3 yaşında konuşmaya başlamamışsa konuşma bozukluğundan söz edebiliriz. Son olarak konuşma eğitimine başlarken bir defter kullanmanızı ve bu deftere tek heceli, ünlü seslerle başlamanızı öneririz. Onunla konuşurken dudaklarınızın hareketlerini hissetsin, bazı şeyleri melodiyle öğretin, sizi taklit etsin ve doğru söylediği şeyler için ödül vermeyi unutmayın.

3 yaşından önce çocuğa öğretmeniz gereken kelime listesi:

-Bedenin kısımları: Baş, göz, ağız, burun, kulak vb.
-Aile ile ilgili sözcükler: Baba, anne, hala, dayı, amca, teyze vb.
-Duygu ifadesi olan sözcükler: Evet, hayır, aç, susuz, mutlu, üzgün vb.
-Renkler: Mavi, yeşil, kırmızı, sarı vb.
-Emirler: Gel, git, yat, al, ver, yer, iç, uyu, uyan, ağla, gül, öksür vb.
-Giyecek eşyaları: Elbise, bluz, etek, çorap, gömlek, ayakkabı vb.
-İlk cümlelerinizi emirli kurdurtursanız kolay başarırsınız. Çocuğun dilinin gelişmesi için daha uzun süre dinlemesi gerektiğini unutmayıp hikayeler anlatmaya devam etmelisiniz. Konuşma özrünün nedenleri değişik olduğundan lisan arızaları uzmanına danışmayı da ihmal etmemelisiniz.

teşekkürler...emeğine sağlık..

çok faydalı bir çalışma olmuş Allah cc razı olsun

Tesekkürler firdevs kardesim gercekten cok faideli ve guzel bir paylasim
Alalh razi olsun

Amin cümlemizden inşallah...

İlginize ben teşekkür ederim...

çok sağolun firdevs kardeşim yine çok önemli ve hassas konulara dikkat çekmişsiniz HZ ALLAH razi olsun

kardeşim çok faideli bilgiler..

RABBİM sabırla amel etmeyi nasip etsin inş.engelli çocuğu olan kardeşlerimize :(

Amin kardeşim amin...


Engelliler Köşesi

MollaCami.Com