Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Sâlihler ve Sâdıklarla Beraber Olmak

Kalbin muhâfazası, selâmeti ve inkişâfı için sâlihler ve sâdıklarla berâber olmak îcâb eder. Kalb, yakınında bulunduğu kimselerin mânevî tesir alanına girer ve böylece şahsiyet transferi başlar. Rûhâniyet yönünden güçlü olanlar, mânevî yönden zayıf olanları etkileyerek onlar için bir ilham kaynağı olurlar. Yâni sâdıklar ve sâlihlerin, şefkat, merhamet, rûhî incelik ve meziyetleri, etrafındakilere sirâyet eder. Sahâbe-i Kirâm'ın, ümmetin en faziletlileri olmasının sebebi de Allâh Rasûlü'nün sohbetinde bulu­nup, O'nun feyzinden nasîb almalarıdır. Ce­nâb-ı Hak âyet-i ke­rî­me­de şöy­le bu­yu­rur:

“Ey îmân eden­ler! Al­lâh'tan it­ti­kâ edin ve sâ­dık­lar­la be­râ­ber olun!” (et-Tev­be, 119)

Ra­sû­lul­lâh -sal­lâl­lâ­hu aley­hi ve sel­lem- de sâ­dık­lar­la be­râ­ber ol­ma­nın ehemmiyetini şu misâlle ne gü­zel ifâ­de bu­yu­rur:

“İyi ar­ka­daş­la kö­tü ar­ka­da­şın misâ­li, misk ta­şı­yan­la kö­rük çe­ken in­san­lar gi­bi­dir. Misk sâ­hi­bi ya sa­na ko­ku­sun­dan ik­râm eder ve­ya sen on­dan sa­tın alır­sın.

Kö­rük çe­ke­ne ge­lin­ce, o, ya se­nin bedenini veya el­bi­se­ni ya­kar, ya­hut da oradan sana pis ko­ku­ sirâyet eder.”
(Bu­hâ­rî, Bu­yû, 38)

Yine Al­lâh Ra­sû­lü -sal­lâl­lâ­hu aley­hi ve sel­lem-, ha­yat­ta iken olduğu gibi öldükten sonra da sâ­lih­ler­le be­ra­ber­ olmanın ehemmi­yet­ini:

“Ölü­le­ri­ni­zi sâ­lih in­san­la­rın ara­sı­na def­ne­di­niz.” (Dey­le­mî, Müs­ned , I, 102) hadîs-i şerîfiyle ifâde buyurmuşlardır.

Sâlihlerle berâber olanlar, zaman içinde kâbiliyetleri nisbetinde sâlihleşirler. Fâsıklarla berâber olanlar da fâsıklaşırlar. Bunun için kalb, -müsbet veya menfî- bulunduğu her mânevî iklîmin dâimî bir tesiri altındadır. Çün­kü her uzuv­da bir irâ­de bu­lun­ma­sı­na rağ­men, yal­nız kalbde irâ­de yok­tur ve kalb, çev­re­sin­den ge­len te­sir­le­rin ken­di­si­ne tel­kîn et­ti­ği is­ti­kâ­me­te tâ­bî ol­mak te­mâ­yü­lünde­dir.

Ni­te­kim Lok­man -aley­his­se­lâm-'ın oğ­lu­na yap­tı­ğı şu tavsi­ye­ler de kalbin bu hassâsiyetine işâret ederek sâlih âlimlerle beraber bulunmanın ehemmiyetine dik­kat çek­mek­te­dir:

“Yav­rum! Âlim kim­se­ler­le be­râ­ber ol ve on­la­rın soh­be­tin­den ay­rıl­ma­ma­ya ça­lış! Zî­râ Al­lâh Te­âlâ, yağ­mur­la top­ra­ğı can­lan­dır­dı­ğı gi­bi, hik­met nû­ruy­la da kalb­le­ri can­lan­dı­rır.” (Ah­med b. Han­bel, Zühd, hd. no: 551)

Sa­hâbî ha­nım­lar, Ra­sû­lul­lâh -sal­lâl­lâ­hu aley­hi ve sellem-'i gör­mek­te ge­ci­ken, bu hususta ağır davranan ve O'nunla uzun za­man gö­rüş­me­yen ev­lâdla­rı­nı îkâz eder­ler­di. Ni­te­kim Hu­zey­fe -ra­dı­yal­lâ­hu anh-, bir­kaç gün Efen­di­miz -sal­lâl­lâ­hu aley­hi ve sel­lem-'in huzûr-i âlîlerine çıkmadığı ve sohbetinde bulunmadığı için an­ne­si tarafından azarlanmıştır. Huzeyfe Hazretleri bu ibretli hâdiseyi şöyle anlatmaktadır:

An­nem ba­na sor­du:

“–Pey­gam­ber Efen­di­miz'le en son ne za­man gö­rüş­tün?”

Ben de:

“– Bir­kaç gün­den be­ri onun­la gö­rü­şe­me­dim.” de­dim.

Ba­na çok kız­dı ve beni fe­nâ bir şe­kil­de azar­la­dı. Ben de:

“–Dur kız­ma! He­men Ra­sû­lul­lâh -sal­lâl­lâ­hu aley­hi ve sel­lem- Efen­di­miz'in ya­nı­na gide­yim, onun­la be­ra­ber ak­şam na­ma­zı­nı kı­la­yım, son­ra da benim ve senin için is­tiğ­fârda bulunmasını ta­leb ede­yim.” de­dim. (Tir­mi­zî, Me­nâ­kıb, 30; Ah­med b. Han­bel, Müs­ned , V, 391-2)

Çok güzel bir paylaşımdı..Allah c.c razı olsun..

Rab'bim cümlemizden razı olsun kardeşim.


Çok güzel bir paylaşımdı..Allah c.c razı osun..


Çok güzel bir paylaşımdı..Allah c.c razı osun..

Sâlihlerle berâber olanlar, zaman içinde kâbiliyetleri nisbetinde sâlihleşirler. Fâsıklarla berâber olanlar da fâsıklaşırlar.


ALLAH razı olsun...emeğinize sağlık...

Allah razı olsun....Rabbim ...her gördüğümüzü hızır belletsin....

Amin, Allah sizlerden de razı olsun kardeşlerim


Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com