Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Faydalı ve Faydasız İlim

Peygamberimizin sıkça okuduğu iki dua cümlesi şöyledir: "Allah'ım, senden faydalı ilim isterim…"[1] , "Allah'ım, faydasız ilimden sana sığınırım…"[2]

Peki, nedir faydalı ve faydasız ilim? Faydalı ilim, kişinin hem kendisine, hem de başkalarına yararı olan; ona dünya ve âhiret mutluluğu sağlayan ilimdir. Dinî ilimler bile bazen faydasız olabilir. Şayet kişi ilmini doğru temellere oturtmazsa, bilgisini sapmak ve başkalarını saptırmak, dini tahrif etmek için kullanırsa o zaman o bilgileri faydasız olmakla kalmaz, hem kendine hem başkalarına zarar vermiş olur.

Kur'ân'ın soluyan köpeğe benzettiği ilim sahibi kimse böyle biridir. "Dileseydik, onu âyetlerimizle üstün kılardık; fakat o, dünyaya meyletti ve hevesine uydu. Onun durumu, üstüne varsan da, kendi hâline bıraksan da, dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte âyetlerimizi yalan sayan kimselerin hâli böyledir."[3] Âyette geçen bu kişinin Hz. Musa (a.s.) döneminde yaşamış, kendisine Kitap bilgisi verilmiş Bel'** adlı kişi olduğu rivâyet edilir. Bu kişinin bilgileri dinî bilgilerdir. Ancak o, bilgilerini dini yaşama, dini anlatma ve dini tanıtma için kullanmamış; tam tersine ilmî konumunu Allah'ın peygamberine karşı çıkma uğruna kullanmıştır. Sonunda bu kişi, kaybedenlerden olmuştur.

Âyette bu özelliğe sahip olan kişilerin soluyan köpeğe benzetilmesi oldukça düşündürücüdür. Soluyan köpek… Aslında her canlı solur. Ancak genellikle diğer canlılar koşup yorulduklarında yahut susadıklarında solurlar. Ancak köpek her hâlükârda solur. Yorulduğunda soluduğu gibi, dinlenirken de solur; susadığında soluduğu gibi, susamadığı zamanlarda da solur. Köpeğin dili bir karış dışarıda soluması, son derece ürkütücüdür. Bir de köpeğin çoğu zaman boş ve anlamsız işlerde koşturup kendisini yorması vardır. İlmiyle amel etmeyenlerin durumu da böyledir. Onların o ilmi elde etmek için koşturup yorulmaları boş ve anlamsızdır. Çünkü onlar, o ilimlerden faydalanmamış, ilimlerinin hayrını görememiş kimselerdir.

Benzer şekilde Tevrat bilgilerini öğrendikleri halde, onların gereklerini yerine getirmeyenler Kur'ân'da kitap yüklü eşeklere benzetilir.[4] Sırtında cilt cilt kitap taşıyan bir eşek, yükünün kitap mı yoksa saman mı olduğunu fark edemez. Eşek için yük, sadece bir ağırlıktır. Hatta öyle durumlar olur ki bir eşek, sırtında yiyeceğini taşır, ancak ondan yararlanamaz, aç kalır. Bilgiyi elde ettikleri halde gereğini yerine getirmeyenlerin durumu da böyledir.


[1] İbn Abdilberr¸ Câmiu Beyâni'l-İlim¸ I¸ 626.

[2] İbn Abdilberr¸ a.g.e.¸ I¸ 622.

[3] 7/A'râf¸ 176.

[4] Bkz. 62/Cuma¸ 5.

Ali Akpınar


Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com