Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Nefsi Allah'a teslim etmek ne demektir ?

"Cennet'e ancak Allah'a teslim olan nefis girecektir." buyruluyor.

Nefsi Allah'a teslim etmek ne demektir ve nasil olur, acaba bilgisi olan kişiler cevap verebilir mi ?

Cebabı hak Sürei şemsin 9 ve 10. Ayetlerinde mealen
Rabbimiz bazı şeylere yeminden sonra o gasemlerin cevabı olarak nefsini tezkiye eden kurtuldu tezkiye etmeyenlerde haib oldu perişan oldu buyurmaktadır


O halde bu dünyadanefisden daha zararlı ve ondan daha korkunç bir şey yoktur bir yerde Hz Kuran okunduğu veya zikredildipi zaman şeytan oradan kaçar sonra yine gelir lakin nefis öyle değildir o böyle şeylerden hiç kaçmaz o sadece bir şey ile yok olur....
Nefsi başı boş bırakmaya gelmez evvela kalbi Hz mevlaya nefside kalbe bağlayıp serbest bırakılmamalıdır nasılki bir tarlanın kenarından geçerken eğer hayvanın yuları gevşek ise o hayvan bir sağdan bir soldan olmk üzere başkasının ekinlerini koparır yer ise işte nefiste böyledir oda bağsız v.b siz bırakılırsa gördüğünümenhiyyata dalmak ister

Süleyman (a.s) nasıl bir orduyu yalnız başına mağlup etmek ne kadar zor ise nefsi emmareyi mağlup etmek ondanda zordur
Yine bu mevzuda son devir dersiâmlarından Nakşi yolu Müceddidîn kolunun son halkası olan Süleyman Efendi (k.s.) hazretleri Ana meme verdikce çocuk büyüdüğü gibi nefiste arzularına uydukca büyür Hatta veli olsam peygamber olsam der nefsi emmare ancak Allah'ı zikir ile terbiye olur

Merkezi iki kaşımızın arasında önce dimağımızave oradan bütün vücüdumuza dağılmış olan,efendimizin tabiri ile 72 şeytan kuvvetinde cenab ı hakkın celal sıfatının iktizası sırf şerden yaratılmış bir varlıktır.İşte ehli iymanın baş ve birinci düşmanı budur.Ne ile yok olur Nuru ilahi ile yok olur...

Orucun farzıyyetindeki hikmeti ifade ederken şöyle bir hadise görüyoruz..Cenab ı hak ilk defa aklı yarattı ona sen kimsin dedi akıl nimeti ben aciz bir kulunum sende benim rabbimsin diye cevap verdi.Allah c.c çok memnun olup senden daha değerli ve kıymetli bir varlık yaratmadım buyurdu.Ve ona melaike i kirama verdi sonra nefsi yarattı onada kimliğinden sordu o ise aklın aksine sen sensin ben benim dedi bu cevabı verince rabbimiz 100 sene Cehennemiminde azap edip tekrar çıkarıp sordu.O yine sen sensin ben benim dedi Rabbimiz tekrar 100 sene daha azap edip yine sordu cevap yine aynı bu defa Canabı hak 100 sene açlık cehenneminee attı oradan çıkarınca Rabbimiz sorduğunda istemeye isteneye sen benim rabbim bense senin aciz bir kulunum dedi bunuda Cenabı hak hayvanata verdi...
Yine Efendimiz S.A.V bir gün ashabına güreşte en çok kimi galip sayarsınız diye soru sordu eshabı kiramda sırtı yere
gelmeyen pehlivandır dediler Peygamber efendimiz s.a.v hayır öyle değildir asıl öfkelendiği zaman nefsine hakim olan kişi en çok galip gelendir buyurdu

İki dostu karşılaşmışlar biri diğerine sizin memlekette köpek varmıdır diye sormuş vardır cevabını alınca peki o köpekler sana saldırırsa sen ne yaparsın demiş oda taşla sopa ile kurtulurum demiş bu defa o kimse diğerine sormuş size saldırırlarsa siz ne yaparsınız oda ben siz gibi yapamam ben o köpeğin sahibini çağırırım buyurmuş eğer bizde bizim imanımıza ahlakımıza saldıran köpek misali nefsimizin sahibini çağıra bilsek onun şerrinden emin oluruz
O halde Sevgili peygamberimiz bizlere dua öğretirken Allahımım beni(bizi) göz açıp yumumcaya kadar hatta ondan az bir
zaman bile olsa nefsimin eline bırakma diye dua edip bitireyim... amin
(Üçharfbeşnokta)


Okumanız tavsiye olunur.

Selamün Aleyküm,

Elhamdulillah, Şems Suresinin ayetlerini biliyorum ve yazdıklarınızın bazılarını bende bir yerde okumuştum.
Allahu teala insanı yarattı ona akıl ve nefsi verdi iyiliği ile kötülüğü ilham etti ve şeytanıda musallat eyledi.

"Kad eflaha men zekkâha" Nefsinin arındıran kurtuluşa ermiştir.

Benim sorum nefsi arındırmakla ilgili değil, Allah'a teslim ile ilgilidir !

Örneğin Hz. İbrahim'e
Rabbi ona: "Teslim ol" dediğinde, O: "Alemlerin Rabbine teslim oldum" demişti. (Bakara Suresi, 131)

Cennete ancak Allah'a teslim olan nefis girecektir. Nefis Allah'a nasıl teslim olur ?

Kim ki nefsini bilir;Rabbini de bilir.....

vesselam

Sen nefsini biliyormusun peki ?

"(Yine de) Ben nefsimi temize çıkaramam. Çünkü gerçekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgediği dışında- var gücüyle kötülüğü emredendir. Şüphesiz, benim Rabbim, bağışlayandır, esirgeyendir." (Yusuf Suresi, 53)

Ve yine hayır; kendini kınayıp duran nefse de and ederim. (Kıyamet Suresi, 2)

"Nefis" zikr edilip o nefis sahibi insan kast ediliyor olabilir mi acaba?

Ya da şöyle denebilir mi: "bir kişinin Allah'a teslim olabilmesi için nefsine hakim olabilmesi gerekir"

Allah'a tam kamil bir teslimeyetin yolu nefsi ammare basamağından alıp daha üst derecelere çıkartabilmekten geçer anlamı da çıkabilir mi ki?

son olarak

Allah'a dört dörtlük teslim olabilmenin önündeki tek engel kişinin kendi nefsidir. Her kim ki nefsini teslim alırsa, hakka teslim olur.. Her kim ki nefsine teslim olursa HAKKa teslim olamaz

Selamün Aleyküm,

güzel Kardeşim (Aciz) işte sen doğru söylüyorsun...

Allah'a dört dörtlük teslim olabilmenin önündeki tek engel kişinin kendi nefsidir. Her kim ki nefsini teslim alırsa, hakka teslim olur.. Her kim ki nefsine teslim olursa HAKK'a teslim olamaz.

"Kad eflaha men zekkâha" Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.

Ama bu sadece zikirle elde edilmez ki, bu insanın bütün hayatını kapsar. Bizler müminler olarak nefsi emmarede değiliz, bu inkârcıların ve günahkârların derecesidir ki onlar kendi nefislerini kınamazlar. Namaz kılan, oruç tutan, zekâtı veren ve Kuran okuyan bir insan nefsi emmare'de olabilir mi acaba ? Mümin ya levvamededir yahut onun üstündedir onun altında olan mümin olamaz.

Sen teslim hakkında çok güzel bir açıklama yaptın sana katılıyorum
"Nefsine teslim olan Hakk'a teslim olamaz"
ne mutlu sana bu dediğinin gereği gibi yerine getirebiliyorsan.

Şeytan insana vesvese verir ama zorlayamaz, ama nefs hem fısıldar hem de insanı zorlar gırtlağa basar.

Ölmeden önce ölünüz!!!!

Nefis denen düşmanı öldürmenin tek yolu budur.Ölmeden evvel ölmek...

Kardeşim hadisi veriyorsun bir açıklaman yok.

"Ölmeden evvel ölünüz" peki ama bunu anlamayan birisine nasıl açıklarsın ? Asıl önemli olan budur !

Nefse düşman diyorsun halbuki o terbiye edildiği zaman ona nefs'ul mutmainne diye hitab ediyor ve kendine cağırıyor Yaratan.

Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis, (Fecr Suresi, 27)
Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön. (Fecr Suresi, 28)

Kuranı Kerim'de (aduvv) yani düşman iblis şeytan ve inkârcılar hakkında geçer fakat nefs hakkında geçmez,

Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmağa çağırır. (Fatır Suresi, 6)

İnsan, Bizim kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmüyor mu? Şimdi o, apaçık bir düşman kesilmiştir. (Yasin Suresi, 77)

Allah C.C insana aklı, nefsi ve ruhu verdi insan bundan ibarettir. İnsan'da nefs olmasaydı melekler gibi olur makamı sabit kalırdı ama gördüğün gibi nefs 7 derecedir. İnsan ya yükselir iliyine çıkar yahut alçalır siccine esfele safiline düşer.

Yolcu kardesim;çok konusmak kadar çok yazmakta bizde yasaklardandır.Kısa ve öz....Bide inan işten zamanimiz yoktur.

Cinar Kardes, yanlisin var cok konusmak ve cok yazmak yasak degil, üstüste mesaj yazmak yani flood yapmak yasaktir.
Dikkat ettiysen ben sadece cevap veriyorum. isten zamanin yoksa yazmak zorunda degilsin, iki caylak birbirine ne kadar ögretebilir ki ?
"Ben acaba bilgisi olan kişiler cevap verebilir mi" ? yazmistim... :)

iki kelime yazmak marifet degildir
asil iki kelimeyi tefsir edebilmektir marifet olan.

Cinar Kardes, yanlisin var cok konusmak ve cok yazmak yasak degil, üstüste mesaj yazmak yani flood yapmak yasaktir.
Dikkat ettiysen ben sadece cevap veriyorum. isten zamanin yoksa yazmak zorunda degilsin, iki caylak birbirine ne kadar ögretebilir ki ?
"Ben acaba bilgisi olan kişiler cevap verebilir mi" ? yazmistim... :)

iki kelime yazmak marifet degildir
asil iki kelimeyi tefsir edebilmektir marifet olan.



‘Ölmeden önce ölünüz’deki nükteyi anlamak


İbrahim Hakkı hazretleri Müzekkin nüfus isimli eserinde Davut peygamber ile ilgili şu kıssaya yer verir:
Davut Peygamber (a.s.) evinde taht gibi yüksek bir yer yaptırmıştı. Dört ayak merdivenle çıkar, orada ibadet ederdi. Bir gün, abdest aldı ve o taht gibi yere çıkarak namaz kılmak ve münacatta bulunmak istedi.
Merdivenin birinci basamağına çıktı, ikinci basamağına ayak basarken Melekü’l mevt ruhunu kabzetmek için geldi yetişti. Davut (a.s.) ölüm meleğine ricada bulundu:
“Ya Azrail! Bana mühlet ver, yukarıya çıkayım, başımı secdeye koyayım, başım secdede iken ruhumu kabzeyle…”
Azrail (a.s.) kendisine iki merdiven çıkacak ve başını secdeye koyacak kadar mühlet vermedi ve oracıkta ruhunu kabzeyledi.
Davut (a.s.)’a :
“Ya Davut! Bunca yaş yaşadın, bu dünyayı nasıl gördün diye sordular” şu cevabı verdi:
“Nasıl göreceğim” dedi. Bu dünya iki kapılı bir kervansaraydır. Öbür kapısında yalın kılıç Azrail bekler”
Bir peygamberin ruhunu dahi kabzetmek için beklemeyen azrail elbetteki hepimizin canını vakti geldiğinde alacaktır.
Allah’ı bilmek yani kulluk gayesi ile dünyaya gelen insan hayatı boyunca o son nefes anına hazırlanmak zorundadır.
Düşünün bir kere, hayatımız boyunca kaç kere sınava hazırlanıyor, kaç imtihana giriyoruz. Önce okula girebilmek için, sonra üniversite için, mezun olunca devlet memuru olabilmek için, ehliyet alabilmek için vs. istediğimize bir imtihandan sonra ve ancak hazırlanırsak ulaşabiliyoruz.
Dünyaya kulluk gayesi ile gelen bizlerin son nefesimizde vereceğimiz “iman” imtihanına hazırlanmamız her sınavdan daha çetin bir vazifedir.
Bu vazifede en büyük yardımcımız zikrullahtır.
Cenab-ı Hak, pek çok ayette zikrin önemini bizlere hatırlatmıştır.
“Siz Beni zikredin ki, Ben de sizi zikredeyim” (Bakara 152)
“Ey mü’minler, Allah’ı çok zikrediniz ve O’nu sabah akşam tesbih ediniz” (Ahzab 42)
“Rabbinin ismini sabah akşam zikret Habibim, Allah’ın zikrine bütün vakitlerde devam et” (İnsan 25)
“Namaz kılıp bitirdiğiniz zaman, ayakta iken, otururken ve yanlarınız üzere yatarken Allah’ı zikrediniz” (Nisa 103)
İnsanın ayakta durduğu, oturduğu veya yattığı halinin dışında bir yaşayış tarzı olmadığına göre, zikir öyle bir ibadettir ki, hayatın tamamını kuşatmaktadır. Daha doğrusu kuşatması bir emirdir.
Zikir için ne belli bir zaman, ne bir mekan zorunluluğu da belirtilmemiştir.
Son nefese hazırlanmanın yolu da zikir yani unutmamaktan geçmektedir.
Her an Allah’ı anmak, onun emirlerine uymayı, onun yasaklarından kaçınmayı, hesap şuurunu ve Allah korkusunu müminin kalbine yerleştirir. Bu hal ile hallenen mümin hayatın bir oyun ve oyuncak olduğunu ve imtihan sırrı ile dünyaya geldiğini bilerek hareket eder.
Yani “Ölmeden önce ölünüz” hitabına mazhar olur.
“Gerçek müminler o kimselerdir ki, Allah zikredildiği zaman kalpleri korkarak ürperir, onlara ayetleri okunduğu zaman imanlarını arttırır ve onlar yalnız Rablerine tevekkül ederler” (Enfal 2)
Allah bu hal ile yaşamayı, Cenab-ı Hakk’ı unutmadan zikretmeyi ve ahirete hazırlanmayı nasip etsin. Amin.

Andolsun, Biz Davud'a tarafımızdan bir fazl (üstünlük) verdik. "Ey dağlar, onunla birlikte (Beni tesbih edip) yankıyla ses verin" (dedik) ve kuşlara da (aynısını emrettik). Ve ona demiri yumuşattık. (Sebe Suresi, 10)


Serbest Kürsü

MollaCami.Com