Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Dua ederken dikkat


Rivayet olundu ki
İsrâiloğullarının içinde sâlih bir adam vardı. Çok sevdiği bir eşi vardı. Allah bu sâlih kula kendisine üç istekte bulunmasını bildirdi. Adam eşine
Rabbimden üç mühim ihtiyacımın giderileceği yâni üç konuda yapacağım duamın makbul olacağı hakkında haber aldım. Çok ihtiyaçlarım var. Ne yapacağımı ve öncelikle hangi ihtiyaçların giderilmesi için duâ edeceğimi bilemiyorum dedi. Kadın Benim için bir, kendin için iki istekte bulun dedi. Adam sordu
Ne istersin Kadın
Senin Rabbinden benim isteğim, beni benden daha güzel ve çekici bir kimsenin bulunmayacağı surette kılmasıdır!
Adam önce hanımının çok güzel olması için duâ etti. Hanımının güzelliğinden ve cemâlinden evin içi aydınlanmaya başladı.
Kadın evden çıkmak için ayağa kalktı, kapıya yürüdü. Kocası sordu
Nereye Kadın
Bâzı sultanlara gidiyorum! Güzelliğimi senin gibi birisinin yanında boşa harcayacak değilim dedi
Adam eşinin sokağa çıkmasına mani oldu. Fakat kadının güzelliği bâzı sultanların kulağına çoktan gitti. Sultanın aveneleri geldiler, kadını zorla kocasından alıp götürdüler. Kadın seve seve gitti. Muradına erip sultanların eşi olacaktı.
Adam büyük bir huşu ile dergâh-ı ilâhiyeye, rabbimize avuçlarını açtı.
Allahım Senin katında benim iki hacetim kaldı. Makbul olacak iki duam kaldı. Allâhım Onu maymuna çevir! Allah, sâlih kulun duasını kabul etti. Kadın hemen oracıkta maymun oluverdi. Sultan, kadını hemen yanından kovdu. Saraydan uzaklaştırdı.
Kadın maymun hâlinde evine geldi. Kocası onun o haline acıdı. Yine duâ etti
Allâhım! Eşimi eski haline getir diye. Allah duasını kabul etti. Eşi eski haline geldi.
Fakat sâlih adamın üç makbul duası da boşuna gitmiş oldu. Ne Adam iflah oldu, ne de eşi…
Evet arkadaşlar
Duanında isteme usulu, yapma usulü vardır. Hani hep duyarız. Süleyman a.s'mın saltanatı, yani neden saltanat verildi. Halbuki Süleyman a.s. ilim mal ve hükümdarlık arasında muhayyer iken, dua neticesinde ilmi tercih etti ve bu sayede diğer ikisine de malik oldu, sahip oldu.
Yine Hazreti Allah Adem a.s yarattığı zaman Cebrail a.s ile ona üç hediye gönderdi Akıl İlim Hayâ. Hz. Adem a.s. aklı seçti. yani var olan aklımızda, aklımızı, fikrimizi, irademizi kullanarak bilimçli, şuurlu du etmek lazım
Yeri gelmişken biraz önceki iafde etmeye çalıştığım fikrimizi, irademizi kullanarak içten, kalpten, samimi, vakarlı ve sabırlı bir şekilde mevlamıza niyazda ve tazarruda bulunmamız gereken bir kıssa olsa gerek



İç Anadolu’nun büyük şehirlerinden birinde Ulucamide vaaz veren bir hoca vardı. Hoca her gün kürsüden vaazını verir sözü bitince kürsüye elini şiddetle vurur ve
Çoban çaldı düdüğü der kürsüden inerdi.
Bu hal senelerce devam etti. Bir gün cemaattan bazıları sordular
Yav hocam senelerdir “Çoban çaldı düdüğü” deyip duruyorsunuz.
Fakat bunun ne demek olduğunu izah etmiyorsunuz söylemiyorsunuz Biz de merak ediyoruz. İzah eder misiniz
Hoca da bu talebin üzerine cemaatı kırmayıp şöyle bir hikâye anlattı
Biz vaktiyle medresede talebe idik. Bir arkadaşımla bir başka köye vaaz için gidiyorduk. Yolda bir su başında bir çoban bizi uzaktan görmüş. Sarığımızdan ve kıyafetimizden bizim medrese mollası olduğumuzu tahmin etmiş. Biz su başına varıncaya kadar abdest alıp cemaatle namaz kılarız diye beklemeye başlamış. Biz varınca hemen saygıyla karşıladı ve namaz kılalım dedi. Biz de hazırlandık ve cemaatle namazı kıldık. Çoban bize azığında ne varsa ikram etti beraber yedik. O zaman çoban dedi ki
Haydi herkes içinden bir niyet tutsun ve niyetin kabulü için beraberce dua edelim.
Herkes içinden bir niyet tuttu ve hep beraberce dua ettik dileklerimizin kabulünü istedik. Dua bitince çoban dedi ki Şimdi herkes aklından geçirdiği duasını söylesin. Bunun üzerine arkadaş dedi ki
Ben meşihat dairesine yani fetva merkezine aza olmak istedim bunun takakkuku için ALLAH’a yalvardım.
Ben de dedim ki memleketimdeki Ulu camiye eskiden beri vaaz olmak isterdim bunun tahakkuku için ALLAH’a niyaz ettim.
En son çoban dedi ki ben de ALLAH’ın ve Peygamberimizin razı olduğu bir kul olarak son nefes dahil iman-ı kâmil üzere ruhumu teslim edip cennete gitmemi istedim
Aradan uzun zaman geçti. Arkadaşım emeline nail olup fetva heyetine aza oldu.
Ben de Ulu camiye vaiz oldum. Senelerdir burada vaaz ediyorum. Bizim duamız kabul olduğuna göre çobanın da duası kabul olmuş görünüyor.
Biz dünyalık istedik o ebedî kurtuluş istemiş muhtemelen kurtulmuştur. Bir çoban kadar basiretli olamadığım için kendi kendime hayıflanır dururum. Demek ki ilim de yetmiyormuş basiret ve izan olmayınca...
Mevlamızın razı olacağı duaları etmek dileğiyle ,dua eder dua bekleriz...
( ihyaforum.com // Rûhu’l-Beyan // ücharfbeşnokta )


Hutbe ve Vaazlar

MollaCami.Com