Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Nemrud ve sivrisinek
NEMRUD VE SİVRİSİNEK
"...İbrâhim aleyhisselâmâın amcasının, Sârâ isminde çok güzel bir kızı vardı. Sârâ, İbrâhim aleyhisselâmâın mucizelerini gördükten sonra, Hazreti İbrâhimâin yanına geldi ve îmân etti. Sonra İbrâhim aleyhisselâmâa; âDilerim ki beni zevceliğe kabûl edersin.â dedi. Hazret-i İbrâhim de kabûl etti. Allah-ü teâlâ, ona şöyle vahyetti: âYâ İbrâhim, Sârââyı da yanına al. Nemrûdâun yanına git Onu imâna davet eyle. Eğer îmân etmezse, ona bir azap edeyim görsünler.â Bu emir üzerine Hazreti İbrâhim, yanında Sârâ olduğu hâlde Nemrûdâun huzûruna geldi ve; âEy Nemrûd, gel Allah-ü teâlââya îmân et Oânu bir olarak kabûl et. Eşi ve benzeri olmadığını söyle. Beni de Oânun gönderdiği hak peygamber bil. Yoksa Allah-ü teâlâ sana azap gönderecek!â dedi. Bu sözler üzerine Nemrûd; âBen, seni iki sefer öldürmek istedim. Fakat sen onlardan kurtuldun. Artık seninle işim yoktur. Sen buradan git.â dedi. İbrâhim aleyhisselâm, imân etmesi için ısrar etti ise de, Nemrûd imân etmedi. O da Sârââyı alıp oradan ayrıldı. Sonra, Nemrûd gün geçtikçe küfrünü arttırdı. Allah-ü teâlâ şöyle vahy indirdi: âYâ İbrâhim! Git, Nemrûdâu dîne davet eyle.â Bu emri yerine getirmek için, İbrâhim aleyhisselâm Nemrûdâun yanına gidip; âEy Nemrûd! Allah-ü teâlââdan kork. Halkı azdırıp küfür ve dalâlete sokarsın. Kendini Allahü teâlâya şerik koşarsın. Benim Rabbim diridir, ölümsüzdür. Bütün noksan sıfatlardan da münezzehtir, îmâna gel. Allah-ü teâlââdan kork. Sana azap gönderir.â dedi. Tam kırk gün Nemrûdâu îmâna davet eyledi. Fakat Nemrûd îmân etmedi. Sonra Cebrâil aleyhisselâm, Hazret-i İbrâhimâin yanına gelip; âAllah-ü teâlâ sana selâm söyledi. Şu emri verdi. Nemrûdâa haber ver. Ne kadar askeri varsa alıp sahraya gelsinler, ona asker göndereceğim.â diye bildirdi. Bu emir üzerine İbrâhim aleyhisselâm, hemen Nemrûdâun yanına gidip; âEy Nemrûd, askerlerini al ve sahraya çık. Allah-ü teâlâ sana asker gönderecek.â dedi. Nemrûd ona; âNe askeri gönderecek?â deyince, İbrâhim a.s. âAllah-ü teâlâ yarattığı mahlûkâtın hepsinin en hakîri ve en zayıfı olan sivrisineği gönderecek.â dedi. Nemrûd; âSivrisinek Rabbâinin askeri midir?â diye sorunca, İbrâhim aleyhisselâm;
âEvet, bütün yaratıklar Rabbimin askeridirâ dedi. Sonra Nemrûd, askerlerine hazır olmalarını emretti. Hepsi zırh giydiler. Başlarına da miğfer geçirdiler. Sonra da sahrada toplandılar. Askerlerin adedi. Çok fazlaydı. Nemrûd, bu askerlerin arkasında duruyordu. Allah-ü teâlâ, sivrisineklerin başkanına; âAskerini al. O Nemrûdâu ve askerlerini yiyip helak eyle!â diye emir verdi. Bu emir üzerine bütün sivrisinekler sahraya toplandılar. O kadar çok sivrisinek geldi ki, güneş görünmez oldu. Çeşit çeşit korkunç sesler çıkararak, askerlerin üzerine hücum ettiler. Nemrûd, üzerine konan sivrisineklerin öldürülmesini emretti. Sivrisinekler, askerlerin zırhlarının altlarına girerek hepsini helak eylediler. Nemrûd bunu görünce, hemen saraya kaçtı ve her tarafın kapatılmasını emretti. Nemrûdâun öldürülmesi için, bir kanadı olmayan bir sivrisinek tayin olmuştu. O sinek Nemrûdâun peşine takılıp, anahtar deliğinden içeri girdi.
Nemrûdâun yüzünün hizasına gelerek vızıldamaya başladı. Nemrûd, gece gündüz uyumadan o tek kanatlı sivrisinekle savaştı. Fakat bir türlü sivrisineği öldüremedi. Sivrisinek, zafer kazanıp onu soktu. Soktuğu anda, orası şişti. Nemrûd onun ağrısından feryâd ederken, sinek burnundan içeri girdi ve beynine kadar ulaştı. Sinek orada vızıldayıp, beynini yemeğe başladı. Nemrûd, hizmetçisine gece-gündüz başını ovdurmaya başladı. Çünkü sineğin vızıltısından beyni zonkluyordu. Kırk gün başını ovdurmaya devam etti; Bundan sonra, sinek içerde büyüdüğü için, artık, ovmak fayda etmiyordu. Bezden tokmak yaptırıp, gece-gündüz kafasına vurdurmaya başladı. Kırk gün de böyle geçti. Sinek daha büyüyünce, bunlar da fayda vermedi. Daha büyük tokmak yaptırdılar. Vurmaya devam ettiler. Hizmetçiler bu işten bıktılar. Aralarında; âTanrılık davâsı ediyor da, başından bir sineği çıkarmağa gücü yetmiyor.â diyorlardı. Tokmakları büyüttüler. Nemrûdâun kuvvetli bir hizmetçisi vardı. Hizmetçiler bir gün ona gidip; âÖyle kuvvetli vur ki, bizi bu azaptan kurtar.â dediler. Onların ısrarlarına dayanamayarak, tokmağın içine taş koyup, var kuvvetiyle Nemrûdâun kafasına vurdu. O anda, Nemrûdâun kafası ikiye bölündü, içinden, serçe büyüklüğünde bir sivrisinek çıktı. Allah-ü teâlâ ona diğer kanadını da ihsân etti. O uçup oradan gitti. Nemrûd da cehennemi boyladı."
KARADAVUT, DELAİL-İ HAYRAT ŞERHİ