Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Leyla Mecnun Hikayeleri

Leyla'ya sormuşlar:

Kays mı seni daha çok sevdi, sen mi Kays'ı?

Hiç düşünmeden atılmış biçare Leyla:

Elbette ben onu daha çok sevdim.

Peki buna delilin nedir? O senin uğrunda çılgına dönüp de adı Mecnun'a çıkmışken nasıl onun aşkından daha ziyade bir aşka sahip olduğunu iddia edersin.

Leyla'nın cevabı çok samimi olmuş:

O bana olan aşkını gitti ona buna anlattı, adımı dile düşürdü; bense onun sevgisini işte şuramda, ta yüreğimin içinde saklayıp durdum da kimseciklerle paylaşmadım. Şimdi ben onu daha çok sevmiş değil miyim sizce?!
-----------------------------------------------------------------------

Onun bulunduğu yerde benim anılmam manasız olur!!!

Birisi Mecnun'a sordu:
'Güzel dostum, dedi, sana ne oldu? Artık kabileye uğramıyorsun.Yoksa içinde Leyla'nın sevgisi kalmadı mı? Hayalin değişip meylin bitti mi?'
Zvallı Mecnun, bunları duyunca yana yana ağladı. Dedi ki:
'Efendi bırak beni!. Zaten kendi derdim gönlüme yeter. Bari sen de yarama bıçak bastırma. Benim ayrılığım ona sabretmenin delili sayılmaz. Nice ayrılıklar zaruri olur.
Bu sefer adam şu teklifte bulundu:
'Leyla'ya bir haberin varsa söyle, ey mübarek huylu, vefalı aşık'.
Mecnun:
'Sakın, diye atıldı, benim adımı sevgilimin yanına götürme. Çünkü onun bulunduğu yerde benim anılmam manasız olur'.
---------------------------------------------------------------------------------------------------

Leyla'nın Mecnun'u

Mecnun bir fırsatını buldu, Leyla ile baş başa kaldı. Leyla da ondan bir dilekte bulundu:

- Ey âşık! Neyin varsa getir!

- A ay yüzlü! Senin aşkınla ne suyum kaldı, ne kuyum. Ne ciğerimde azıcık kan, ne geceleri gözümde uyku. Aşkın aklımı yağmaladıktan sonra her şeyim birer birer gitti. Şimdi sahip olduğum tek şey yaralı bir kuş olan canım. Senden bir emir bekliyorum. Ver dersen hemencecik vereyim.

Leyla güldü bu sohbete. Sonra sitem etti:

- A yiğit! Ben senden bunu ne vakit istersem alırım, başka neyin var?!

Bu söz üzerine Mecnun, partal giysilerinin eprimiş yakasından çıkardığı bir iğneyi Leyla'ya sundu:

- Vi, varlık âleminde malik olduğum tek şey işte bu. Bundan başka hiçbir nesneye sahip değilim. Bunu taşımamın sebebi ise yine sensin a gönlümü alan! Çölde, ovada, dağda, kırda senin hayalini izlerken çok düşüyorum; dikenler ayağıma batıyor. İşte bu iğne onları ayağımdan çıkarmak için.

Mecnun, Leyla'nın kendisine acımasını beklerken Leyla sitem etti:

- İşte ben tam da onu arıyordum. Aşkta gerçek isen bu iğne sana nasıl layık oluyor, a perişan âşık! Bencileyin bir güzelin peşindeyken ayağına diken batsa o dikeni çıkarmak doğru olur mu? Eğer o dikeni çıkarırsan, seninkine vefa derler mi?!Sevgili yolunda ayağına diken batan âşık, onu elbisesine takılmış bir gül görmeli değil midir? Gül fidanı, bir gül elde etmek için bir yıl dikenlere sabrediyor da sen gül fidanından da aşağı mısın yoksa? Leyla'nın aşkıyla ayağına batan diken, onun başkalarına armağan edeceği yüzlerce gül demetinden daha değerli değil midir?
---------------------------------------------------------------------------------------------------

LEYLA'YI ARAYAN MECNUN

Birisi yollarda Mecnun'a rastlamıştı; dertli dertli yoldaki toprakları eşeliyor, sanki bir şey arıyordu. O adam sordu:

- A deli, böyle ne arıyorsun?!

- Leyla'yı arıyorum.

Adam şaşırdı:

- Hayret, Leyla topraklarda ne gezer, öylesine parlak bir inci toprağa düşer mi?

- Ben neresi olsa ararım, belki bir an gelir, onu bir yerde buluveririm.

Leyla daha cok sevmedi bence mecnun mevlayi buldu leyladasa evvelde kaldi


Hikayeler

MollaCami.Com