Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
YGS'de sıfır aldım ama sor neden?
2012 YGS'de sıfır puan alanların sayısı 2 yıl öncesine göre yüzde 258 artarak 38 binlere fırladı. 14 yıldır başarı listesinin dibinde olan Hakkarili 'sıfırcılar' kendince nedenleri anlattı
Umut Aktaş Salman'ın haberi
2012 YGSâde sıfır puan alanların sayısı katlandı. YGSânin en başarısız ili Hakkâriâden iki âsıfırâcı öğrenciye nedenini sorduk. Utandıkları için soyadlarının yazılmasını istemediler.
Oysa utanması gereken onlar değil. Öğrencilerin anlattıkları sadece kendilerinin değil, 1998âden beri 14 senedir, sınav sonuçları açıklandığında âbaşarısız illerâ sırasının değişmeyeni Hakkâriânin neden başarısız olduğunu da gözler önüne seriyor.
âÖğretmen kalsa Türkçe öğrenirizâ
22 yaşındaki Savaş, bir yıl uzatmalı bitirmiş ticaret lisesini. Geçen yıl YGSâde barajı geçmiş ancak 2. sınava girmemiş kazanamam diye. Bu yıl daha büyük hüsran. Ona göre neden sorusunun cevabı ilköğretime kadar uzanıyor:
âİlk sıkıntımız anadil. Türkçeyi öğrendiğimde 4. sınıftaydım. İkinci sıkıntımız, çok fazla öğretmen değişmesi. Ben ilkokul öğretmenimi hatırlamıyorum. 1. sınıftan ilkokul 5âe kadar 7 öğretmen değiştirdim. Bir tek 5. sınıf öğretmenimi hatırlıyorum, adı Emine idi. âÇok sevdim başarılı olacağınıza inanıyorumâ demişti. Tüm sınıfa takdir vermişti.
5 yıl aynı öğretmenler okutsa dil sorunu çözülür aslında. Meslek lisesine başladım. Gelen öğretmenlerin hepsi yeni mezun olmuş. Herkes bir an önce gitmeye bakıyor. Dershaneye gitmek istedim. Geçen sene barajı aştım ama 2. sınava yapamam diye girmedim. Bu yıl da dershaneye gitmedim.
Çok iyi geçmemişti sınav ama sıfır beklemiyordum. Hayal kırıklığı yaşadım. 5 kardeşiz. Çalıştım kardeşlerimi dershaneye yolladım. Garsonluk yapıyorum. 5 kardeşiz. Ayda 350-400 lira kazanıyorum. Haftanın 7 günü çalışıyorum. Kardeşlerim dershaneye gitsin diye. â
Cesur 19 yaşında, lise son sınıfta.
Bu sene YGSâde en başarılı il olan Burdurâda okumuş lisenin ilk iki yılını. Hakkâriâde Yatılı Bölge Okuluândan mezun olduktan sonra öğretmeni âKendine bir gelecek kurabilsinâ diye Burdurâdaki pansiyonlu liseye yollamış onu. 30 Kürt öğrenci gitmişler, pek çoğu memleketine geri dönmüş .
Sebep; ayrımcılık. Burdurâdan sonra Hakkâriâdeki liseye devam eden Cesur batı ile doğu arasındaki farkı anlatıyor:
âArada dünyalar kadar fark var. Eğitimdeki sıkıntılar okuldaki disiplinsizliklerdir. Burada bir öğretmen iki-üç ay okula gelmiyorken batıda en fazla bir hafta gelemez. Burdurâdaki okulda 20 yıllık öğretmen vardı, inanamadım. En tecrübesizi 5 yıllıktı. Fen dersi laboratuvarda olurdu. Coğrafya dersinde harita ve malzemeler vardı.
Hakkâriâye dönünce hayal kırıklığı yaşadım. 32 kişilik sınıfımızda 4 kişi YGSâde barajı geçti. Okuldan da toplasan 10-15 öğrenci geçmiştir. 90 soru çözdüm sınavda. Ancak soruları okuyordum anlamayınca atıyordum. Sıfır aldım. 7 kardeşiz bir tek babam çalışıyor. Adalet için hukuk okumak istiyordum ama olmadı. Her sene doğudaki her genç gibi yazın çalışacağım ki kışın okuyabileyim.
Dershaneye gitmek istiyorum. Para biriktirmem lazım. Seneye de kazanamazsam⦠Ne yapayım bu ülkenin çobana da çöpçüye de ihtiyacı var. Hayat bana ne derse onu yapacağım .â
âÇoğu dershane için yazın inşaatta çalışıyorâ
Hakkâri Eğitim Sen Başkanı Şerif Ateş ise âEğitime bütçe ayrılırken bölgesel geri kalmışlık göz önüne alınmalı. Okulların donanım ve fiziksel koşul olarak çok eksikleri var. Bir tek buralı öğretmenler kalıcı diğerleri gidiyor.
Çünkü ne maaşlarında farklılık var ne lojman yetiyor. Buradan ayrılmak için sahte evlilik yapanlar bile var. Öğrencilerin çoğu dershane için yazın inşaatlarda çalışmak üzere İstanbulâa gidiyor. Hakkâriâde gezin kahvehaneler 18 yaşın altındaki çocuklarla doludurâ dedi.
Radikal
14 yildir hiçmi kimse görmüyor listeyi? Yazinin sonunda da belirtildigi gibi yerliler kalici digerleri gidici. Bu sebepten kalici olanlara daha bir imtiyaz göstermeli. Örnegin her yil daha fazla maas zammi, ki onlarda mesleklerine devam etmek istesinler.
Ve bir yerde basari orani daha az ise, devletinde oraya daha fazla bütçe ayirmasi lazim. Bu ayrimcilik degil, en normalidir. Sonra sonra durumlar düzeldikce tekrar ayni derecede verilir yardim.
Üzücü bir yazi...