Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


“hesaba çekilmeden evvel, kendinizi hesaba çekiniz!”


“HESABA ÇEKİLMEDEN EVVEL, KENDİNİZİ HESABA ÇEKİNİZ!” (Tirmizî, Kıyame, 25)

…Tasavvuf büyüklerinden ve Allah’ın veli kullarından birçoğu, muhasebe yolunu seçmişlerdir. Nedir muhasebe?

O büyükler her gece yatacağı zaman; o gün yapmış olduğu işlerini, sözlerini, hareketlerini, hareketsizliklerini, düşüncelerini, her birinin niçin olduğunu anlarlar ( tek tek değerlendirirler). O günkü kusur ve günahlarını temizlemek için tevbe ve istiğfar ederler. Allah’a boyun bükerler, yalvarırlar. O günkü ibadet ve iyiliklerinin de Allah’ın hatırlatması ve kuvvet vermesi ile olduğunu bilirler (kendilerinden bilmezler). İyilik ve ibadetleri yapmayı ilham edip kuvvet verdiği için Allah’a hamd ve şükür ederler.

Muhiddîn-i Arabî k.s. buyuruyor ki, “Ben kendimi hesaba çekmekte Meşâyıh-ı kirâm’ın hepsinden ileri gittim. Niyetlerimi, düşüncelerimi de hesaba kattım.”

Peygamberimiz s.a.v.’den bildirdiklerinden yola çıkarak İmam-ı Rabbani k.s. “muhasebe”nin kolay yolunu bizlere şöyle anlatıyor:
Her gece yatarken “SÜBHÂNALLAHİ VELHAMDÜ LİLLAHİ VE L İLÂHE İLLALLÂHÜ VALLÂHÜ EKBER” duasını yüz defa okuyan kişi, tesbih, tahmid ve tekbir eylemiş olur. Böylece muhasebe yapmış, kendini hesaba çekmiş sayılır.

“Tesbih” (Sübhanallah) kelimesi, tevbenin anahtarıdır. Kişi bunu çok okuyarak kusurlarının, günahlarının af edilmesini istemiş olur. Bu günahlardan dolayı Hak teâlâ’ya bulaştırılmış olan lekeleri (mecazdır) tenzih ve takdis etmiş olur.
(Yani â€œİşlediğim günahlardan seni tenzih ederim Rabbim. Sana layık hareket edemedim, sana karşı bu kusurları işlememeliydim.” denilmiş olur.)
Zira günah işleyen kişi emir ve yasakların Sahibinin azamet ve kibriyâsını düşünmüş olsaydı O’nun emirlerine karşı gelemezdi. Günahları yapması O’nun emir ve yasaklarına kıymet vermediğini (hafife aldığını) göstermektedir. Tenzih kelimesini (yukarıda yazılı olan duayı) bol bol okuyarak bu kusurun af olunması ümit edilir.

İstiğfar etmek günahların örtülmesini istemektir. Tenzih kelimesini okumak, günahların yok olmasını istemektir.
O nerede bu nerede? “Sübhânallah” şaşılacak bir kelimedir. Söylemesi çok kısa (kolay), manaları ve faydaları pek çoktur.

“Tahmid” (Elhamdülillah) kelimesini çok okumakla Allah’a şükür edilmiş, verdiği nimetlerin şükrü yapılmış olur.

“Tekbir” (Allahüekber) kelimesi ise, Hazret-i Allah’ın kulların şükürlerinden çok yüksek olduğunu, hiç kimsenin O’na yakışan şükrü yapamayacağını ifade etmektedir. Çünkü yapılan (eksik) istiğfarlar, (noksan) af dilemeler için de çok istiğfar etmek lâzımdır. Allah’a yakışacak hamd, ancak O’nun tarafından yapılabilir.
Bunun içindir ki Hazret-i Allah Saffat suresinde “Sübhâne Rabbike Rabbil’izzeti amma yesifün” buyurmuştur. Mealen: “Senin güç ve kuvvet sahibi Rabbin, onların yakıştırdıkları vasıflardan münezzeh ve yücedir.” (Saffat, 180 / Elmalılı)

Kendini hesaba çekmek isteyenler bu ayeti çok okumalıdır. Böylece hem istiğfar ve şükür etmiş, hem de hakkıyla istiğfar ve şükrü yerine getiremediklerini beyan etmiş olurlar.

MEKTUBAT-I İMAM-I RABBANİ, 309. MEKTUP

kendimi feci hesaba cekenller napsin... hayat yasanilmaz hale geliyor :(

kendimi feci hesaba cekenller napsin... hayat yasanilmaz hale geliyor :(


Hiçbir şeyde ifrat ve tefrite yani aşırı uçlara gerek yok. İnsan ne umursamaz olmalı, ne de haddinden fazla takıntı yapmalı.
Çünkü bu takıntılar sürekli hale gelince psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet verebiliyor. Evham gibi mesela.
Kişinin gerekli şartlara uyup samimi tevbesini yaparak Allah'a güvenmesi yeterlidir. Allah'ın merhameti çok büyük.

Allah c.c razi olsun kardeşim :;)):

Cümlemizden razı olsun :)


Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com