Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


İnsanları nasıl seviyoruz

Duygularımız mı yoksa mantığımız mıdır sosyal yaşantımızda rotamızı belirleyen? Bazı insanları neden severiz, bazılarından sebepsiz yere kaçarken? İşte farkında olmak ya da olmamak…
İçgüdülerimiz midir bizi kontrol eden? Peki ya anneler, onların her dediği başımıza gelir mi) Neden farklı ortamlarda farklı yönlerimiz ön plana çıkar kendiliğinden? İşte sosyal bilişim bütün bu soruları cevaplamamıza yardımcı olur.

Kabaca zihinsel aktivitelerimi-zin her türüne bilişim diyebiliriz. Dikkat, bellek, tanıma, algılama, düşünme, sınıflandırma bunlardan yalnızca bir kaçı. Sosyal bilişim ise sosyal psikolojinin, kendimiz ve geri kalan sosyal dünya hakkında ne ve nasıl düşündüğümüzle ilgilenen alt alanıdır. Diğer bir deyişle, sosyal bilişimle ilgilenen psikologlar dış dünyada var olan sosyal bir bilgiyi nasıl seçtiğimizi, yorumladığımızı, o bilgi hakkında nasıl yargıya vardığımızı ve hatta nasıl davranış planladığımızı çözmeye çalışır. Kimi psikologlar ise bilişimi bir disiplin olmaktan ziyade bir yaklaşım olarak tanımlar.

Farkındayız ya da değiliz, ama beş duyu organımızın bize ilettiği ve bir de bizim ürettiğimiz bilgilerle oyalanarak geçiyor ömrümüz. Örneğin üstü yaldız işlemelerle dolu bir bardak. Üstündeki desenlere bakarız. O desenler bize bir şeyler hatırlatır. O şeyler de başkalarını. Sonra bize o bardağı hediye eden arkadaşımızın kişiliği hakkında bir yargıya varmış halde buluveririz kendimizi. Ne de kötü zevkleri vardır kendisinin. Önümüzdeki hafta vereceğimiz bir davete onu çağırmaktan vazgeçeriz, sırf bu sebepten. Farkında olmasak da o bardağın üstündeki işlemeler çok etkili olmuştur bu kararımızda.

Bazı yargılara düşünerek varırız, bazılarınaysa farkında olmadan. Örneğin otobüste yanınıza oturan ve gazetede fotoğrafını gördüğünüz katile benzettiğiniz adam. Yanınızda oturan adam ne yapsa size yaranamaz. Siz ise kendisini tanımaya lüzum duymadan kalkar başka bir koltuğa oturursunuz. İşte bunlar beynimizin bize oynadığı küçük oyunlardır.

Bu akıl oyunlarından bir kaçım tanıtmak istiyorum size.

TEMEL YÜKLEME HATASI:
Bir kişinin davranışını anlamlandırmaya çalışırken çevresel etkenleri göz ardı ederek, davranışın sebebini kişilik özelliklerine bağlama eğilimi. Bu eğilimin bütün insanlarda var olan bir düşünme şekli olduğu öne sürülmüştür. Daha sonra yapılan kültürlerarası çalışmalardaysa, temel yükleme hatasının her kültürde aynı şekilde olmadığı görülmüştür. Örneğin bireyci kültürler için temel yükleme hatası sebebini bilmeksizin, karşıdaki kişinin davranışlarını kişilik özelliklerine bağlamak iken, aynı davranışı çoğulcu kültürlerdeki kişiler çevresel etkenlerle açıklar.

Farz edelim ki ortak bir arkadaşımız beni sizinle tanıştırdı. Ben de çok suratsızdım elinizi sıkarken. Zaten çok da konuşmadım. Beş dakika sonra da eve gitmem gerektiğini söyleyerek yanınızdan ayrıldım. Ne düşündünüz hakkımda? Elbette soğuk ve sevimsiz biri olduğumu. Oysa ben o gün yalnızca uykusuzdum ve gülümseyecek halim yoktu.

KENDİNİ DOĞRULAYAN KEHANET:
Bunun kendimize yaptığımız bir kötülük olduğunu düşünebiliriz. Örneğin sınıfta, herkesin önünde bir şey söylemeye çekiniriz, yanlış bir şey söyleyeceğimizi ve bu yüzden bize gülüneceğini düşünürüz. Sırf bu kaygı yüzünden de konuşurken hata yapabiliriz ve belki de bize gülerler. Biz de “ne zaman ağzımı açsam, bana gülüyorlar” diye düşünürüz. İşte bu hatanın adı psikoloji dilinde kendini doğrulayan kehanettir.

ÖRTÜLÜ KİŞİLİK KURAMI:
Merkezi kişilik özeliklerinden bir tanesini bildiğimiz bir insana başka özellikler yakıştırma eğilimimiz. Bu hatayı daha çok alanında uzman kişiler için yaptığımızı düşünebiliriz. Örneğin bir elektrik-elektronik mühendisinin çok sosyal olmadığına kanaat getirmemiz, bir bilgisayar mühendisi tanıdığımızın bilgisayarımızın arızasını gidermesini beklememiz veya sosyal bir insanın akıllı da olduğunu varsaymamız. Kişilerin kişilik özelliklerini anlamaktan öte varsay-maya hazır olmamız otomatik bir bilişsel süreçtir.

Ben bütün bunları biliyorum, bilim bunun neresinde?

Psikologlara yapılan “bilimden uzak olma” yakıştırması başka çok az bilim dalının mensubuna yapılıyor olsa gerek. Bu noktada bilimin tanımına dönmek gerek belki de. Sistematik bir yol izleyerek anlaşılmaya çalışılan her türlü verinin sınanması, tahmini ve analizi bilimi oluşturur. Psikoloji de insanların duygularındaki, düşüncelerindeki ve davranışlarındaki girdileri ve çıktıları sistemli bir şekilde incelediği için günümüz dünyasında bilim kabul ediliyor.

Psikoloji insan duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını incelediği için verileri diğer alanlara nazaran gözlem ve analize her zaman daha uygundur. Her ne kadar gündelik yaşamımızda bilimsel yöntemlerle sınama fırsatımız olmasa da insan duygularına, düşüncelerine ve davranışlarına dair hipotezlerimiz olur.

Bu da tıpkı yukarıda bir kaçından bahsettiğim akıl oyunları gibi zihnimizin bize oynadığı bir oyundur aslında. Bir insana dair vardığımız sonuçlar her zaman doğru, geçerli ve en önemlisi de bilimsel olmayabilir. Bir başka yanılgı da bilimin her zaman “şaşırtan” sonuçlar üretmesidir. Tam aksine bilimin amacı insanları şaşırtmak değil, var olan durumu anlamaktır.

DUYGU BİRİCİK BİLİM VE TEKNİK DERGİSİ

5 sene bi yerde oturdum komşumla asla selamlaşmadım ,kolay kolay dostluk kurmam , konuşmam, selamda vermem ...A sosyalimdir ...

sosyal ortamdan uzak kalmak insani yikar... hele ki sevgiden... dur dur millete satisirsin... kimse anliyamaz seni fakat aradigin tek sey , saygi ve sevgidir

deme ya ? sen ne çok biliyormuşsun ?
insandan hiç bişey istemedim istemem de .. çünkü istemek bence zul dür

bunlari onurunuz undan soyledigini dusunuyorum sizin...amaciniz dikkat cekmek olabilir insanlara ben farkliyim goruntusunu vermek... bu kadar marjinel olmaya takilmayin bence..

yaftalama , ne marjinalliği ? ne dikkati ? bugün veya yarın BANLANACAĞIM bunun için neye böyle bi çaba içinde olayım.

biraz istigfar yapsaniz cok iyi olacak .... gidin abdest alin... zorlayin kendinizi.....madem muslumansiniz .... gercek bir musluman gibi yumusak davranin insanlara...

kitapçı ,, ben bunların yüzünden namazı niyazı terk ettim kala kala bi İman kaldı

ben sizi cok iyi anliyorum ... ben farkli bir ortamdan geliyorum...ve dindar kesimden inanin darbe yedim... fakat su var ... kimi cezalandiriyosunuz ... dusunsenize ... gine cezalandirdigimiz kendimiz oluyoruz... bana bu yolla girerken biri demisti ki yollar tasli... dayanamazsin .... ilk etapta anliyamadigim bu sozu simdilerde iyi anliyorum suan....onlar onlarin muslumanligi ... benim kullugum kullara deil ... Allaha kulluk olmali... dusunsenize sahabeler ne zorluk cekmis yilmamis... biz bu onlarin biraktigi kolaylikta hemen yiliyoruz... tovbe edelim kardesim ... secdemizi Allaha yapalim.... cennet kolay deil ki ....

kitapçı , bu işler bilmekle olmuyor senin dediklerin her ne kadar doğru olsada ...bu yüzden Dini Site ve Forumları SEVMİYORUM çünkü bana gerçekten çok zarar verdi.. onun için Banlanmak için bunlara malzeme veriyorum...
yani anlıyacağın ben zaten kalıcı değil Gidiciyim...

onun için Banlanmak için bunlara malzeme veriyorum...
yani anlıyacağın ben zaten kalıcı değil Gidiciyim...


Anlamayacak kadar şey değiliz Elhamdülilleh.
Ama biz yine elinizden tutalım istedik, yardımcı olalım dedik ama siz hep yan çizdiniz
Bu günde hep atalarımızın sözünü yazdım yine bir atalarımızın sözünü hatırlatayım.
"Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı" Ne güzel ifade etmişler... Şekil "a" da olduğu gibi

gitmeye gerek yok bence... ben sadece uyeyim ama....gitsenizde Allahla baginizi koparmayin namazi unutmayin....bende ikindi yi kilsam iyi olacak ... Allaha emnaet olun... bi abdest alip insirah i okuyun insallah .....Allah yardimciniz olsun ve dogru yolu gostersin....

gitmeye gerek yok bence... ben sadece uyeyim ama....gitsenizde Allahla baginizi koparmayin namazi unutmayin....bende ikindi yi kilsam iyi olacak ... Allaha emnaet olun... bi abdest alip insirah i okuyun insallah .....Allah yardimciniz olsun ve dogru yolu gostersin....

Dostum kardeşim sen beni anlıyan tek kişisin benim tekrar Namaza dönmem için Dua edersen Allah Şahittirki çok Hayırlı bi iş yapmış olursun bu DUA istememde çok samiyim Allah Rızası için ..

benim gibi aciz bi kulun duasi var... kalpleri eviren ceviren Allahtir elbette namaza baslatacak yine o olacaktir... benden dua isteyen istemeyen herkeze dua ederim... ikindi namazindan sonra ettiim bile ...(artik namazlarimdan sonra duamdasin kardesim) muslumanin musluman kardesi icin ettigi dua kabul olurmus... insallah buda kabul olur....amin


Serbest Kürsü

MollaCami.Com