Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Bursunun Tamamını Niçin Dilenciye Vermişti?

Mehmet Ali Ağabey anlatıyor.

İzmir'de tanıdığım hayırsever bir iş adamı vardı. Malıyla mülküyle önde koşturanlardandı. İzmir'de açılan ilk yurdun yapımında da ciddi desteği olmuştu.

Bir gün yanıma geldi. Gözleri dolu doluydu. Benimle bir şeyler paylaşmak istiyordu ama bir türlü söze giremiyordu. Duygulanmıştı. Neden sonra konuşmaya başladı:

Hocam geçen gün aklıma şöyle bir düşünce geldi. Biz yurtta kalan çocukları okutuyoruz. Onlardan hiçbir maddi-manevi desteği esirgemiyoruz. Yurt içinde gayet iyiler. Acaba yurdun dışına, çarşı pazara çıktıklarında neler yapıyorlar, nerelere gidiyorlar diye içlerinden birini takip edeyim dedim.

Yurdun önünde pusuya yattım. Bir öğrenci elinde çantası yurdun kapısından çıktı. Beni görmesi imkansızdı. Arkasından onu takibe aldım. Okul yolunda ilerliyordu. İçimden "Şükürler olsun Ya Rabbi, emeklerimiz boşa gitmiyor. Bu genç öğrenci yanlış bir yola, yanlış bir yere gitmedi." dedim.

Artık okula iyice yaklaşmıştı. Bende geri dönmeye karar vermiştim. Tam geri dönecektim ki son olarak bir kez daha çocuğa bakayım dedim. Birde ne göreyim. Yol üzerinde bir dilenci vardı. Halinden anlaşılan ihtiyaç sahibi olduğu belliydi. Çocuk cebinden çıkardığı bir tomar parayı gidip dilenciye teslim etmez mi?

Canım çok sıkılmıştı. Çocuğun dilenciye verdiği para, bizim onlara burs diye verdiğimiz paranın tamamıydı. Öğrenci bir aylık bursunun tamamını dilenciye veriyordu. içimden "Bunun hesabını ona sormalıyım." diye düşündüm. Çünkü bu paralar öyle kolay kazanılmıyordu.

Çocuğun okul dönüşüne yakın yurda geldim. Ona dedimki:

"Oğlum bu sabah seni yoldaki dilenciye harçlığını verirken gördüm. Hiç o kadar para dilenciye verilir mi? Bir miktar bozuk para verseydin ya. Sen bursunun tamamını ona verdin. Şimdi bir ay boyu ne yapacaksın? Yaptığın hiç doğru değil."

Ben bunları söylediğimde çocuk birden utancından yüzü kızarmıştı. Çokmahcup bir hali vardı. "Acaba çok sert mi konuştum?" diye kendime kızdım ama çocuktan da bir açıklama bekliyordum.

Sıkıla sıkıla mahcup bir edayla bana şunları söyledi:

"Abi sabah yolda yürürken Allah'ın men ettiği bir günah işledim. Gözüm bir harama kaydı. Peygamber Efendimiz, (SAV) bir günah işlediğimizde bizden canımızı yakacak bir sadaka vermemizi, ardından da yana yakıla tevbe ve istiğfarda bulunmamızı istiyor. Bugün cebimde canımı yakacak aylık harçlığım vardı. O yüzden onun hepsini dilenciye verdim."

Daha fazla kendini tutamamıştı. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Yaptığı bu açıklamayla beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Bana düşen onun hıçkırıklarına iştirak etmekti. Ben de öyle yaptım...

Rabbimiz cümlemize haramlara karşı gereken hassasiyeti göstermeyi nasip eylesin.

Amin

-Alıntı-

Çok güzel bir paylasim.

Rabbim cümlemize bu incelikleri düsünebilmeyi nasib etsin insaAllah.

Çok güzel bir paylasim.

Rabbim cümlemize bu incelikleri düsünebilmeyi nasib etsin insaAllah.


Amin amin..

inşaallah öyledir..


Serbest Kürsü

MollaCami.Com