Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


İSLAMDA AĞAÇ VE ÇEVRE,,,,,,

İSLAMDA AĞAÇ VE ÇEVRE..
Değerli Gönül Dostlarım;
Allahü'-Teâlâ'nın biz kullarına ihsan ettiği nimetler, sayılmayacak kadar çoktur Bunlardan biri de ağaçtır
25 Mart 2011 Cuma 22:5012141618 Ağaç, gölgesiyle sefa, meyvesiyle gıda, odunuyla hararet, ürünüyle ticaret vasıtasıdır O, her şeyi ile büyük bir nimettir

Evimizin çatısından kapısına kadar ağaca ihtiyaç vardır Hayata göz açan çocuğun beşiği ve -hayâta veda eden ölünün tabutu hep ağaç istemektedir

Ağaçsız dağların, toprakların, yağmurların akıntısına kapılarak derelere iner; tepeler çıplak kalır Sel suları, araziyi bataklık ve sazlık haline getirir Sivrisinek ve benzeri zararlı hayvanların türemesine ve üremesine sebep olur Sıtma ve benzeri hastalıklar çoğalır, halkın' sağlığı tehlikeye düşer

Cenab-ı Hak, şu âyet-i kerimelerde ağacın, yağmura olan ihtiyacını ve yağmurun nebadatın yetişmesine nasıl vesile olduğunu bakınız ne belliğ bir üslûp ile açıklamaktadır:
«Hakikat biz o suyu (yağmuru) bol bol döktük Sonra tonrağî iyiden iyiye yardık Bu suretle ondan daneler bitirdik Üzüm(ler) , yonca (lar), zeytin (ler), hurmalık (lar), bahçeler, meyve (ler) ne mer'alar bitirdik (Bütün bunları biz) hem sizi hem de davarlarınızı fâidelendirmek için (yaptık)» buyurur.( 1 )

Yaşlı bir adam, ağaç dikmekle meşgul bulunduğu sırada oradan padişah geçiyordu Bu, iki büklüm olmuş ihtiyarın ağaç dikmesinden memnun kaldığı için kendisiyle konuşmak ihtiyacını duydu ve dedi ki:
«Ey ihtiyar, ağaç dikiyorsun amma meyvesini göreceğini zannet¬miyorum» ihtiyar cevap verdi:
«Biz, dikilmiş bulduk ve yedik; bizden sonrakiler de bizim diktiğimizden yesinler» Bu söz padişahın hoşuna gitti ve bir kese altın verilmesini söylemiş, ihtiyar adam:
«Başkalarının ağaçları, bir mevsimde bir defa meyve verir, benim ağaç iki defa meyve verdi» demiş Padişah vezirine bir kese daha altın verilmesini emretmiş, vezir altını ihtiyara verirken padişaha:
"«Bu, gün görmüş ihtiyarın sözlerine hazineler yetişmez» diyerek hükümdarı

Oradan uzaklaştırmıştır.





Evet meyva dikmeliyiz, dikilen meyva fidanlarını sabır ve dikkatle büyütmeli, meyve verecek hale kadar takip etmeliyiz.

Baba ocağını şenlemeli ,Çocukluğumuzun geçtiği o tarla çayır , Mezire ve yaylaları virane etmeyelim. Bu o eski ekmek teknemize tekme vurmaktır.

Daha açıklısı bizi gelecek neslimize öyle tanıtacak

Halbuki Peygamberimiz !

«Kim bir fidan diker( onun bağ bahçe ve meyvesinden) gerek insan gerek-se Allah'ın yarattığı herhangi bir mahlûk yedikçe diken kimse( ölüncede)onun için bir sadaka (ecri yazılmış) olur» (2)


( 1 )-Abese – 25,32

(2 )-Buharı

İshak OKUTAN


Hutbe ve Vaazlar

MollaCami.Com