Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


SADECECE BİR RÜYA!!!

Yattığı yataktan korkuyla fırladı. Çıkan sesten dolayı kapının önünde bekleyen nöbetçiler içeriye daldı. “Gidebilirsiniz yok bir şey” diyerek nöbetçileri gönderdi. Kan ter içindeydi. Hayatında ilk defa korkmuştu belki de. Koskoca Osmanlı padişahını bu duruma düşüren neydi acaba?
Öğle namazından sonra biraz kestirmişti. Ya sonra? Zihnini yokladı. Hatırlıyordu, bir rüya görmüştü. Fakat nasıl bir rüyaydı ki kendisini böylesine korkutmuştu. Hafızasını zorladı. Başta hiçbir şey hatırlayamadı. Fakat kendisini biraz daha zorladıktan sonra yavaş yavaş hatırlamaya başladı.
Evet bir adam görmüştü rüyasında. Eliyle şimdi sahip olduğu toprakların ancak üçte biri kadar gelecek bir bölgeyi işaret ederek, “siz burada yaşayacaksınız” diyordu. Kendisi ise hiç itiraz etmeden kafasını sallıyordu. Pek istemese de sesini çıkaramıyordu. Ömrünce hiç yapmadığı bir şeyi yapıyor, zalime boyun eğiyordu. Artık o bölgede yaşamaya başlamışlardı. Ülke büyük bir kargaşa içindeydi. Ülkeyi yöneten kendisi idi, fakat onu da yönetenler varmış gibi geliyordu kendisine.
Sonra bir adam daha geliyordu. Bu ilkinden çok farklıydı. İlk geleninde garip olmasına rağmen bu daha bir garipti. Çok farklı bir kıyafet vardı üzerinde. İçinden bu adama büyük bir kin duyuyor, fakat yüzüne gülmek zorunda kalıyordu. Bu adam ellerindeki tüm kaynaklarını alıyor, kendisine bir dilim ekmek veriyor, “siz bununla geçineceksiniz” diyordu.Bu adam kendisinden başka daha bir çok devlet adamını da kontrolünde tutuyor, kimse ona sesini çıkaramıyordu. Çeşitli bahanelerle diğer devletlere saldırıyor, tehlikeli gördüğü ülkeleri etkisiz hale getiriyordu. İşte şimdi sıra kendisine komşu olan ülkeye gelmişti. Bu adam bu ülkeyi ele geçirmek için kendisinden birtakım stratejik yardımlar istiyor ve karşılığında bir dilim ekmek daha sunuyordu. Ve kendisi bir dilim ekmek uğruna bu iğrenç oyuna alet oluyordu. Ve en önemlisi bu yaptığından hiç pişmanlık duymuyor, hatta bu yaptığı şeyi mübah bile görüyordu. Bunu yaparken bir gün sıranın kendi ülkesine geleceğinden hiç şüphesi yoktu. Fakat bunu kendisine hiç dert edinmiyor, sadece sırasını bekliyordu. İşte tam sıranın kendisine geldiğini anladı sırada uyanmıştı.
İşte onu uykusundan sıçratan, sadece Allah’tan korkan cihan padişahını böylesine korkutan rüya bu idi. Rüyasında hiç kaygı duymamasına rağmen gerçekte çok korkmuştu. Çünkü gerçekte rüyasında gördüğü gibi kaygısız biri değildi. Ve bu rüya Türk milletinin çöküşünü simgeliyor, tutsaklığa boyun eğdiğini gösteriyordu. Hak ve halk için canını feda etmeye hazır olan bir adamın bir dilim ekmek için düştüğü zilleti belirtiyordu. Bu arada dışarıda çalışmakta olan demir işçilerinin balyoz seslerini işitti. Seslere kulak vererek, böyle bir şey yapacağıma şu dışarıdaki balyozların altına kellemi koyarım diye düşündü. Kendisinin böyle bir şey yapmayacağına adı gibi emindi. Fakat ya kendi neslinden gelecek olanlar. Acaba onlar böyle bir şey yapar mıydı? Bu sırada kapı çalındı. Veziri içeri girmek için izin istiyordu. “Gel” diye seslendi. Vezir içeri girince “Gel vezirim gel şu derdime bir çare bul bakalım” dedi. Padişahın sabahtan beri odasından çıkmamasında bir gariplik sezen vezir padişahın anlattıklarını pür dikkat dinledi. Padişahın hikayesi bittikten sonra ellerini birleştirerek “Böyle bir şeyin olması imkansız padişahım bu sadece bir rüya” dedi. Her rüyanın gerçek çıkması gerekir diye bir şey yok diye devam etti.
Vezir bu konuyu pek mühimsememişti. Onun için daha önemli olan bire mesele vardı. Padişahın bugün komşu ülkenin kralı ile önemli bir toplantısı vardı. Bunu padişaha hatırlatmak için doğru zamanı kolluyordu. Padişah ya çıkarsa deyince de lafı gediğine oturtturdu. ”Bunun doğru olmadığını bugünkü toplantıda göstereceğiz” diyerek hem padişahı rahatlatmış hem de toplantıyı hatırlatmış oldu.
Padişahsa her ne kadar biraz rahatlamış görünse de toplantı için odasından çıkarken hala sadece bir rüya mı acaba diye düşünüyordu.

Bu hikayenin kaynağı nedir bilmiyorum ama sanki islam ülkelerinin şu anki durumunu özetliyor..


Tarihi, Ibretli Hikayeler

MollaCami.Com