Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Mutlu Adamın gömleği.

MUTLU ADAMIN GÖMLEĞİ

Bir hükümdar amansız bir hastalığa yakalanmıştı. Ülkenin bütün hekimleri saraya geldi, ama hastalığa hiçbir çare bulunamadı. Hükümdar, herkesin gözü önünde her gün biraz daha erimeye devam ediyordu. Umutsuzluk içinde çırpınırken son çare olarak bütün falcıların, büyücülerin bulunup saraya getirilmesini istedi. Falcılar, büyücüler geldiler hükümdara tek tek baktılar, bildikleri bütün numaraları yaptılar, ama hiçbiri herhangi bir iyileşme sağlayamadı.
Günün birinde sarayının kapısına bir yaşlı kadın geldi. Bu kadın hükümdarın derdini nasıl çözeceğini bildiğini söylüyordu! Yaşlı kadını hükümdarın yanına götürdüler. Kadın bildiği çareyi anlattı: “Adamlarınız ülkeyi dolaşacak, ülkenin en mutlu adamını bulacak, onun gömleğini alacak ve size getirecek. Siz de bu gömleği giyince iyileşeceksiniz.”
Hükümdar emir verdi, adamları önce zenginlerin kapısını çalmaya başladılar. Ama hangi zenginle gidip konuştularsa onun hiç de tahmîn ettikleri gibi mutlu olmadığını gördüler. Aralarından bir iki kişi, en değerli gömleklerini verdi lâkin bunların da hiçbir bir faydası olmadı.
Ülkeyi karış karış dolaşan hükümdarın adamları, su istemek için eski bir kulübeye yaklaştıklarında içeriden bir ses duydular.
Bir adam kendi kendine konuşuyordu: “Ne kadar mutluyum, dünyada benden mutlusu yok elhamdülillâh, karnımı doyurdum, yarın çalışabilecek gücüm de var. Benden iyisi yok.”
Hükümdarın adamları suyu falan unutup hemen içeri daldılar. Bu son derece yoksul kulübede bir adam yere oturmuş, kağıt üzerine serdiği peynir ekmeğin son kırıntılarını ağzına atarken bir yandan da Allah’a şükrediyordu.
Hükümdarın adamları “Nihâyet bulduk!” diye adama doğru hamle ettiler ve yanan tek bir mumun zayıf ışığında adamın gömleğinin olmadığını gördüler.
Alıntı

çok güzeldi mutlu olmak için sahip olduklarımız yeterli olmuyor demekki
hiç bir şeyimiz olmasada iş hayata baktığımız yön sanırım
mutlu yarınlara teşekkürler melisa

Böyle mi anladın gülüm? Oysa var dedikçe yoksul oluyoruz, yok oldukça mutlu oluyoruz.
Burda ki gibi anlatılan aslında yürektedir yaşanan.
Var deme kendine bile yoksun, bak seyret o zaman var olanları...
Nice zenginler varlık içinde ama asıl yoklukta... nice fakirler var hiç birşeyi olmayan yani ihtiyaç duymayan onlar varlıkta..
Allah varlıkta bulunamaz O yoklukta..
Sahip olduklarımız dedin, oysa yok ki...!Ondan mutsusuz inan ki..
Kendi canı bile emanet iken neyimiz var ki?...
Yokluğu ögrenmez isek mutlu olamayız inan ki.
Bir yedigin lokma, bir giydigin hırka gerisi ne senin? Dert etmez isen gerisini ,senden mutlusu yok inan ki.

Kendi canı bile emanet iken neyimiz var ki?...


teşekkürler kardeşim...

Yokluğu bulan mutludur inan.
Teşekkürler , mutlulugu bulmamız dileğiyle.

çok güzeldi...

Emeğe saygı paylaşım için teşekkürler.


kıssadan hisse

MollaCami.Com