Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Yuşiva ile Fumi

Yuşiva ile Fumi

Derler ki, denizin mavisi içinde, berrak havası, yeşil vadileri, mor dağları olan büyükçe bir adada bir karı koca yaşardı. Yuşiva ile Fumi. Birlikte mutlu yıllar geçirirken bir oğulları olmuştu.
Herkes imrenirmiş bu aileye, sonsuz mutluluk dağıtırlarmış çevrelerine. İyilikte, fazilette parmakla gösterilirlermiş. Oğulları delikanlılık çağında iken bir gün denize açılmışlar birlikte. Sonra bir fırtına, sonra bir dalga, derken delikanlı düşmüş denize, kaybolmuş. Yuşiva, kadın kalbini iyi bilirmiş, Fumi'yi teselli ederek geçirmiş geri kalan yılları. Yaşlandıkça birbirlerine daha çok bağlanmışlar, yıllar geçtikçe oğullarını karşılıklı kendilerinde görür ve hisseder olmuşlar. Evlerinden çıkmayan sakin ihtiyarlar imişler. Çook uzun yıllar geçip de ölümün yaklaştığını anladıklarında, bir gün, Yuşiva, karısından izin alıp gençliğinde gidip odunlar topladığı ormana bir kez daha gitmeyi ve dünyayı o haliyle yeniden görmeyi istemiş. Fumi izin vermiş elbette. Yuşiva çok dolaşmış, gezinmiş, yorulmuş ve nihayet bir pınar görüp oturmuş başına. Karnı acıkmışmış, sudan birazcık içmiş. Eve dönerken ne görsün, saçları simsiyah olmada, dizlerine taze bir kuvvet geliyor, yüzündeki buruşuklar gidiyor, bedeni tazeleniyor.

Yuşiva, anlamıştı gençlik pınarından su içtiğini. Derhal eve koştu. Fumi eve gelen bu genç adama ne istediğini sordu. Yuşiva'nın anlattıklarına bir yandan gülüyor, bir yandan onun gençliği karşısında kendi yaşlılığına ağlıyordu. Ertesi gün Fumi, erkenden, daha Yuşiva uyurken onun anlattığı pınara doğru yola koyuldu. Yuşiva uyandığında onu, pınara götürmek için evin her yerinde aradı, ama bulamadı. Aradan saatler geçti. Akşam olurken Yuşiva onun pınara gittiğini anlayıp endişe ile doğru ormana koştu. Bir de ne görsün; pınarın başında neredeyse bebek denecek yaşta, ağlayan, bulunduğu yerde debelenip duran bir kız çocuğu. Bu, gözlerinden uzun bir ömrün tecrübelerinin okunduğu bir bebekti... Yuşiva onu kucağına aldı ve eve götürdü. Bir vakitler hayat yoldaşı olan sevgili eşini bir baba gibi büyütmek zorundaydı artık.

Suyu israf eden kişi ab-ı hayata kavuşsa ne!?..


İskender Pala
_________________

Suyu israf eden kişi ab-ı hayata kavuşsa ne!?.. NE ÇARE ARTIK

TEŞEKKÜRLER MELİSA


Hikayeler

MollaCami.Com