Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


bir mahkumun hikayesi



Bir mahkumun hikayesi
AMERİKAN HAPİSHANELERİNDE ya da resmi adıyla ıslahevlerinde (correction
institution) adına uygun fonksiyon görmesi için din dahil olmak üzere her
türlü ıslah metoduna başvuruluyor. Hapishane kompleksi içinde yer alan
ibadethane bütün dinlerin ibadet merkezi olarak kullanılıyor. Cuma günleri
müslüman mahkûmların cuma namazı kıldığı bir cami fonksiyonu gören bina
cumartesi günü sinagog olarak yahudilere ve pazar günü ise kilise olarak
hiristiyanların ayinlerine ev sahipliği yapıyor. Bu işten hem mahkûmlar memnun
hem de idareciler. Mahkûmlar esarette dinini yaşama özgürlüğüne sahip olduğu
için sevinirken hapishane idarecileri de topluma zarar veren mahkûmları din
vasıtasıyla ıslah ettiği için seviniyorlar.
Yaklaşık iki yıldan beridir bulunduğumuz şehrin yakınındaki
bir hapishaneye cuma günleri cuma namazı kıldırmaya gidiyoruz. Hürriyetin ne
kadar güzel bir nimet olduğunu elleri ve ayakları zincire bağlanmış bazı
mahkûmları görünce daha iyi anlıyorsunuz. Ama içeridekilerin hepsinin durumu
zanedildiği gibi içler acısı değil. Hatta dışarıdaki pek çok insanla
kıyaslandığında imrenilecek durumda olanlar bile var. Gentil bunlardan biri..
Bir zamanlar Kiliseye devam etmiş olan Gentil aklı orada
anlatılanları bir türlü almadığı için bundan vazgeçer. Rabbinin kim olduğuna bir
türlü karar veremez. Yaratıcı İsa’mı Kutsal Ruh mu yoksa Baba mıydı?.. Yok
eğer bu üçü de Yaratıcı ise bir tane evrene üç tane Yaratıcı çok değil miydi?
Hele şu “Good Friday” kutlamaları hiç aklına yatmıyordu. Hz.
İsa’nın çarmıha gerildiği günün yıldönümünü herkes şenliklerle kutluyordu. Hz.
İsa acıyla çarmıha giderken böyle zil takıp oynamanın ne anlamı olabilirdi ki?
O’nun çektiği acının hepimizi kurtardığına ancak çok bencil insanlar
inanabilirdi. Aklı bu hikâyeyi hiç mantıklı bulmuyordu. Nasıl olurdu da Baba
Oğlunu (İsa’yı) diğer insanların günahları için çarmıha gerdirtecekti. İnsan
hukukunda bile herkes kendi suçunun cezasını çekerken nasıl olurdu da Âdil

Tanrı herkesin yaptığı ve yapacakları kötülükler için İsa’yı çarmıha germişti?
Birlikte aynı koğuşu paylaştığı müslüman arkadaşının yaşantısı
ve tavırları Gentil’ın aklında soru işaretlerinin yeşermesine yol açtı. Kalbiyle
ve aklıyla İslamiyete yakınlık duymaya başladı. Dışarıda dolaşan birçok hür
insan arzularının rüzgârına kapılıp savrulurken kendini ve Rabb’ini tanımak
için soru sormaya vakit bulamazken Gentil günlerce böylesi soruları yaşadı.
Aklı sorularına cevap ararken kalbinde özlediği bir şeye kavuşacakmış gibi
hisler yeşerdi.
Bir gün arkadaşıyla birlikte cuma hutbesini dinlemek üzere
ibadethaneye gitti. Gördükleri karşısında o kadar etkilendi ki bir sonraki
cumayı adeta iple çekti.
Aklı dinledikleriyle tatmin olurken kalbi namaz kılanları en
arka saftan taklit etmenin kendisine verdiği tarif edilmez huzurla doldu. Henüz
müslüman olmamasına rağmen Gentil ibadetin güzeliği karşısında meftun olmuştu.
Bir süre sonra da hapishane camaatinin önünde şehadet getirerek müslüman oldu.
Hapishanenin bedeni esir eden duvarları ardında Gentil’in ruhu derin ve gerçek
bir özgürlüğe kavuştu.


EMEĞİNE SAĞLIK KARDEŞİM ALLAH HİDAYET İSTEYENE HİDAYETİNİ MUHAKKAK VERİR.YETERKİ İSTEMESİNİ BİLELİM..SELAMETLE

"işte bizler sükretmekte nekadar aciziz desek yeridir müslüman bir anne ve baba ya sahibiz en önemliside ehli sünnet iz çok şükür "

rabbim hidayet nasip etsin inş

Sağolun.elinize emeğinize sağlık.ne kadar güzel hikaye. bizler içinde olduğumuz halde dinimizin kıymetini bilemiyoruz maalesef:(


Tarihi, Ibretli Hikayeler

MollaCami.Com