Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
“Ohhh! Elhamdülillah!”
“Nar” ki Arapça’da “Rumman” demektir.Ne etse bir türlü “Nar’ı, ...Rumman’ı” aklından çıkaramaz.Dilinde Rahman, kalbinde Rumman. Rahatsız olur derviş;
“Bari” der, “Çarşıya gidip bir nar yiyeyim. Şu kör nefsi susturayım da sonra gelip Rabbimi, Rahman’ımı hem dilimle hem kalbimle anayım.” Bu iyi niyetle tekkeden çıkar, çarşıya yönelir.Yönelir ki, iki adım atmadan arkadan gelen biri:
“Ohhh! Elhamdülillah!” sesiyle olduğu yerde kalır. Çünkü hayatında hiç bu kadar derinden, hiç bu kadar samimi bir “hamd” işitmemiştir. Döner, bakar.Gördüğü ise şok eder dervişi. O derin hamdin sahibi, yerde acılar içinde kıvranan, her tarafı cüzzamla paramparça olmuş, görüntüsüyle perişan, adeta bir insan enkazıdır.Derviş, cüzzamlının yanına varıp, hayretle sorar:
“Kardeşim” der, “Herbirimiz hangi halde olursak olalım ALLAH (c.c)’a hamdetmeliyiz, doğru. Ama, ALLAH (c.c) için bana söyler misin? Şu perişan halinle seni bu kadar gönülden Alah’a hamd ettiren sebep nedir ki?” Toprağa bulanık, cüzzamlı, fakat Hak dostu olan kişi, cevap verir:
“Evet, yaralıyım, hastayım, perişanım bir kere daha ALLAH (c.c)’a hamdolsun ki hayatımda hiçbir zaman “Rumman” arzusuyla da Rahmanı terk etmiş değilim.”
çok etkilendim emeğinize sağlık....selametle
teşekkür ederim okuyan gözlerinize sağlık :)
Allah razı olsun daha öncede okumuştum çok güzel gerçekten..
çok etkilendim emeğinize sağlık....selametle
Ne olursa olsun, hakkın adını dilinden düşürmeyenlerden eyle..
Öyle bir yanık yüreğe dost kapısını açık eyle...
Selam size...
Allah razi olsun.
Emeğe saygı paylaşım için teşekkürler.