Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Üç aylar



Hoş geldin “Üç aylar”...

Bugün Recep Ayı’nın ilk günü. Mukaddes “üç aylar”a giriyoruz. Havada yağmur kokusu var. İnşırah süresi yağıyor göklerden. Alçakgönüllülüğün, merhametin, barışmanın zamanı... İbreler, affı işaret ediyor, saatler sekinet için çalıyor... Sekinet; dirayet genişlemesi, kalbin açılıp yükselmesi, teskin olması demek... Kalblerimizin odaları çoğalacak, kandillerini yakacağız iç aydınlığımızın.
Zaman, ihrama giriyor.
Zaman, tövbe elbisesini giyiniyor.
Zaman, kendini yavaşlatıp, hafifletiyor. Zaman parmak uçlarında, usul usul yürüyor.
Zaman, içine bakıyor, gözlerini önüne eğdi, kalbini arıyor.
Zaman, ihrama giriyor.
İhram: Hatırlama ve hatırlatma. Saatleri, kalp uyanışına göre kurma.
İhram: Aklımdasın! Aklındayım! Aklında!
İhram: Unutmadım! Unutmadın! Unutma!
Seslerin kısılıp, rikkatin arttığı, bakışların dışarıdan içeri eğildiği, nefsin ve şehvetin binitlerinden ineceğimiz, kendimize dönüp bakacağımız, daha çok tövbe, daha çok iyilik kararı vereceğimiz zamanların kapısı açıldı bugün...
Bugün Recep Bir... Üç aylara girdik, barışın kapısından içeri...
Fukara evlerinin havasını güzelleştirecek bir dokunuştur bu... Yetimlerin sessizce ve uzaktan, dizlerinin üzerine uslu uslu oturmuş, yere bakarken çağrılmayı da için için bekledikleri sofralar ... Çilekler, kirazlar, fırından az evvel çıkmış taze ekmek kokuları, buyurunuz, yetim çocuklar için de buyurunuz...
Hasta kapılarında tıkırtılar. Bugün çok iyi gözüküyorsunuz, bakın size çimen kolonyası getirdim, inş en kısa zamanda sağlık sıhhate kavuşursunuz, keşke iyileştiğinizde sizi götürebileceğim bir çayır kalmış olabilseydi şu koca şehirde... Ama bakın size bir de begonya getirdim, çok şey beklemez hayattan, biraz su, biraz maş o kadarcık... Yine gelirim, Allah’a ısmarladık...
Ve anlayış... Yapayalnız, çoğu kez emekli ve asabi komşuların, apartmanlarda sağlamaya çalıştığı tüm nizami kriterlerin, aslında yolu gözlenip gözlenip de bir türlü çıkagelmeyen torunlardan beslendiğine dair bir anlayış. Saçlarını özenle taradığınız çocuklarınızın ellerinden tutarak, müsaitseniz bu akşam bir çay içmeye gelmek isteriz deyiş... Bir kutu lokum, eski bir dergi veya çoktan tarihe karışmış bir taş plaktan çıkarak, demirden ve pas tutmuş, asla açılmaz zannettiğiniz o ihtiyar kalplere bir anahtar sarkıtmak... Bir anahtar. Bir hatırlama. Bir soru. Kendini hayatta ve hayata faydalı biri olarak yeniden hissetmeye dair...
Bir mektup... Eski bir arkadaşa, uzak bir şehre, el ile yazılmış; nasılsın, özledim diye başlayan...
Bir taziye... Pabuçlarınızı kapının dışında çıkarttığınız, sade bir örtü, sade bir kılıkla sessizce ve çok konuşmadan, ettehiyatü, ayetel kürsi belki, ama muhakkak temiz, tertemiz ve Allah’a dair, kadere dair, ruhun sonsuzluğuna ve hepimizin gidiciliğine dair bir iki dua, bir çift yüksek söz...
Bir affediş... Kim bilir kaç yıldır yüzüne kapınızı özenle kapattığınız birini... İnsanız nihayet, kim bilir hangi şartlarda öyle yaptıydı, öyle dediydi, insanız nihayet, hatasız kul olur mu diyerek zamanın iyileştirici nehrinde yıkayarak kabullenmek. Su, kir tutmaz derler. Hüznü, suda yıkamak, derdini suya emanet etmek, hicranı küçük kapıdan alıp Büyük Kapı’daki asli Sahibine teslim etmek...
Bir mahcubiyet... Beni affet deyiş, içten bir sesle... Beni de affet ne olur deyiş... Çok güçsüz ve aceleciyim, unutkanım, verdiğim sözden çabuk yorulup usanan bir acizim. Ama ne olur tüm bu eksik gediğime rağmen, beni de affet ve beni bana bırakma deyiş...
Bir sadaka. Yetime, fukaraya, yolcuya, talebeye, garibe, kurda kuşa dahi bir sadaka...
Bir namaz. Bir karar veriş. Bir selam. Bir Tekbir. Bir tövbe.
Bir cüz Kur’an okuyuş. Bak ne diyor Yaradan? Bir okuma, bir güzellik, bir doğrulma...
Bir selavat. Özleyiş. Selam. İmdat. Şefaat Ya Resul!
Bugün Recep 1...
Dünya gemisinde yepyeni bir rota. Uyanış, kalkış ve farkediş olsun. Hepimiz için...
Bismillah!

Sibel Eraslan



Günahlardan arınma mevsimi Üç aylar

Bu mes'ut gecelerde ALLAH Teâlâ'nın bütün inanan kullarına va'di var. Tevhîd safındaki ümmetine Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin şefaati var. Bu gecelerde gönüller îmân feyziyle dolarak Hakikat-i Muhammediyye mihrabına yönelmiş olurlar. Bu mihraba yönelenlere karşı, ALLAH Teâlâ'nın mağfireti sınırsız, merhameti sonsuz, acıması bitmez, rahmeti asla tükenmez. Bu mübarek gecelerde mü'min ve muhlis kullar ALLAH Teâlâ'ya yönelip saf tutarlar. Ve tek ağızdan ve tek kalpten:
"İyyâke ne'büdü ve iyyâke neste'în. İhdines-sırâte'l-müstakîm. Sırâtallezîne en'amte aleyhim ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve leddâllîn.= Rabbimiz sadece, yalnız ve ancak Sana ibadet, kulluk ederiz. Ve bütün işlerimizde yalnız, sadece ve ancak Sen'den yardım isteriz, medet bekleriz. Bizi bütün işlerde dosdoğru, sana doğru varan yola hidayet eyle, eriştir, yönelt. Kendilerine nimet verdiğin; ihsanda, lütuf ve ikramda bulunduğun o mesut bahtiyar kimselerin Peygamberlerin, salihlerin yoluna. Ne o kötü amelleri sebebi ile senin tarafından kendilerine gazap olunmuş, kızılmış ve ne de haktan yüz çevirerek yolunu sapıtmış dalalete düşmüşlerin yoluna değil.4 Âmin, kabul et ya Rabbi"diye dua ederler.
Bu mübarek geceler afv ü atâ kapısının çalınacak, nasib alınacak vakitleridir. İhlasımızı tazelemeliyiz, imanımıza ibadetlerin hazzını katmalıyız, üstümüzden gafleti atmalıyız.
Bu gecelerde az isteyene çok verilir. Gönül kaplarımızı iman ve irfanla dolduralım. Bu gecelerin ilâhi havasında bahtiyar olalım.
Bu geceler; kararmış kalplerin ağaracağı, lûtuf ve ihsanın son hadde varacağı, rahmet ve mağfiret kapılarının kapanmamak üzere açılacağı, iman safında bulunanlara irfan armağanlarının saçılacağı, ilâhî feyzin sağnak halinde yağacağı İslâm Dini'nin büyüklüğüne, üstünlüğüne, derinliğine, enginliğine, değişmezliğine candan inanmış olanların "mücerred ruhlar" halinde öbek öbek kibriyâ fezâsına uçacağı gecelerdir.
Gerçekten bu mübarek üç aylarda ardı ardına gelen "Regaib, Mîrac, Berat ve Kadir" geceleri, bin yıllık kızgın, yakıp kavuran hayat çölünde susuzluktan ölmek üzere olan insanların kana kana su içtiği ilâhi rahmet pınarlarıdır. Bütün bu geceler bir bakıma çöllerde yer yer rastlanan vahalara benzerler. Kızgın güneş altında ve kum fırtınaları arasında seyahat eden çöl yolcuları bu vahalarda nasıl dinlenmek, yollarına devam edebilmek için güçlerini yenileme imkanı bulurlarsa, biz inanmış hayat yolcuları da bu mübarek gecelerde bunalan ruhlarımızı ferahlandırmış, kalplerimizi, vicdanlarımızı kaplayan gam-kasavet paslarını, kirlerini silmiş; bir senelik hayatımızın muhasebesini yapmak, günahlarımıza tevbe etmek imkânını elde etmiş oluruz. Yeter ki bu idrake ve bu şuura ermiş olalım.
Ayrıca; birbiri ardınca gelen mübarek gün ve geceler hayat yolculuğumuz üzerinde konulmuş birer ikaz levhasıdır. Nasıl ki bir şehirden diğer bir şehire giderken yol üzerinde çeşitli levhalar ve ikaz lambaları vardır. Bunların görevi yolculuğun salimen seyretmesi içindir. Bu işaretlere riayet eden canını ve malını korumuş olur. İşaretlere riayet etmeyenler ciddi rahatsızlıklara uğrarlar. İşte üç aylar, diğer mübarek gün gece ve saatleri ayrı bir anlatımla değerlendirmeliyiz. Bu anlar bizim kendimize gelmemize ve günahlarımızdan temizlenmemize vesile olmalıdır. Yaratanımızın bize verdiği fırsatları çok iyi değerlendirmemiz lazımdır

( a l ı n t ı )

Bu güzel paylaşım için teşekkürler.

Paylaşımınıza teşekkürler

Hepinizden,hepimizden Allah razı olsun. Tşk ler.

[ATTACH=CONFIG]107[/ATTACH]



Üç ayların başlangıcı 22 Mayıs 2012 Salı günüdür.

Rumi Takvim
1 Recep 1432


2012 yılında mübarek üç aylar 22 Mayıs 2012 Salı günü başlıyor. Üç Aylar orucu tutmak isteyenler bu tarihten itibaren tutabilirler. Rabbim cümlemize üç aylara girmeyi nasip eylesin. Âmin.

[ATTACH=CONFIG]107[/ATTACH]



Üç ayların başlangıcı 22 Mayıs 2012 Salı günüdür.

Rumi Takvim
1 Recep 1432


2012 yılında mübarek üç aylar 22 Mayıs 2012 Salı günü başlıyor. Üç Aylar orucu tutmak isteyenler bu tarihten itibaren tutabilirler. Rabbim cümlemize üç aylara girmeyi nasip eylesin. Âmin.
.......


Mübarek Gün ve Geceler

MollaCami.Com