Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Hayirhahlik

HAYIRHAHLIK
Akif ile Ali birbirini seven çok samimi arkadaştı. Birbirlerini, canları kadar seviyorlardı. Herkes onların dostluklarına gıpta ile bakıyordu.
Aynı zamanda aralarında bir sözleşme imzalamışlardı. Tabii bu manevi bir sözleşmeydi. Akif bu sözleşmeye “hayırhahlık sözleşmesi” diyordu. Hayırhah, kişiyi devamlı hayra çağıran, kardeşinde görmüş olduğu kusurları sırf Allah rızası için yüzüne karşı söyleyen ve bu kusurları düzeltmesi için kendisine yardımcı olan arkadaş, demekti.
Onlar şuna inanıyorlardı: Herkesin bir hayırhah edinmesi, kusurların düzeltilmesi için düşünülen çok tesirli çarelerden birisiydi. Çünkü kişiyi hakikati hatırlatan ve devamlı hayra çağıran hayırhahının olması onun istikametini korumasına yardımcı olacaktı. Bu amaçla Akif bir gün arkadaşı Ali’yi karşısına alarak ona şunu söyledi:
-Seninle bir sözleşme imzalamak istiyorum.
-Ne sözleşmesi hayırdır.
-Bende gördüğün her türlü yanlış ve eksikleri yüzüme karşı söylemen için sana yetki veriyorum.
-Bunu ancak bir şartla kabul edebilirim. Sen de ben de gördüğün kusurları söyleyeceksin.
-Tamam. Oldu bu iş.
Böylece iki arkadaş aralarında bir hayırhahlık sözleşmesi imzaladılar.Artık onlar birbirlerinin hayırhahı olmuşlardı.
Aradan yıllar geçmişti.Geçen bu yıllar iki samimi dostun samimiyetinden asla bir şey koparmamıştı. Ancak o yıl ikisini de üzen bir gelişme olmuştu. Akif iş için komşu bir şehre taşınmak zorunda kalmıştı.Birbirlerini teselli ediyorlardı.Kendi aralarında şöyle bir söz vermişlerdi:Sık sık birbirlerini ziyaret edeceklerdi.Çünkü bu dostluk ebedlere kadar devam edecekti.
Artık onlar farklı şehirlerde oturuyorlardı. Aradan bir ay geçmişti.Ali, dostu Akif’i ziyaret etmek istedi. Çünkü onu çok özlemişti. Onun adını andığında burnunun kemikleri sızlıyordu. Daha fazla sabretmek istemiyordu. Bu amaçla yola koyuldu.
Yolda ilerlerken esrarengiz bir adamla karşılaştı. Adam yolun kenarında oturuyor, sanki Ali’ye bir şeyler söylemek istiyordu. Ali, adamın yanına gelerek selam verdi.Adamla tanıştı. Aslında bu adam insan şekline girmiş bir melekti. Ancak Ali bunu bilmiyordu. Melek sordu:
-Nereye gidiyorsun evladım?
-Arkadaşımı ziyarete gidiyorum.
-Arkadaşın sana büyük bir iyilik yapmış olmalı. Herhalde ona teşekkür borcunu ödemeye gidiyorsundur.
-Hayır! Söylediğiniz gibi ona bir teşekkür borcum yok. Onu Allah için seviyorum ve Allah rızası için onu ziyarete gidiyorum.
-Ne güzel! Sana bir sır vereceğim. Beni iyi dinle. Ben Allah’ın sana gönderdiği bir elçiyim. Nasıl ki sen arkadaşını Allah için seviyorsun, Allah da seni çok seviyor.

çok teşekkürler kardeşim ALLAH için seven ve rahmanın sevgili kulu olmamız temennisiyle emeğine sağlık

Ben bu konuda kendimi biraz şanslı hissediyorum:;-):..iyi kötü her günümde sıkıntılı anlarımda, içinden çıkamadığım problemlerle boğuşurken, en sevinçli olduğum zamanlarda ve beni her daim hayra sevkeden bir hayırhahım var Rabbime hamdolsun..Ona bir sıkıntımdan bahsederken (çok uzaktayız birbirimizden) elinden birşey gelmese bile sadece beni dinlemesi huzur içinde olmama yetiyor.Sadece sesini duymak bile beni ferahlatıyor..İnşaallah bende ona bu duyguları hissettirebiliyorumdur..O'nu Allah rızası için çoook seviyorum dilerim ki Rabbimde onu çok sevsin..

Bu güzel paylaşımınız için çok teşekkürler..Beni mutlu ettiniz..


Serbest Kürsü

MollaCami.Com