Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Birde Yapabilsem.

BİR DE YAPABİLSEM!
---

Gül yüzlü, narin yapılı, gencecik bir insandı. "Bir sorunum var, sizinle konuşmak istiyorum," dedi.

Üniversitede okuyormuş.

"Buyurun," dedim.

Kelimeleri tartarak tane tane konuşmaya başladı:

"Ben, inanmam gerekenlere inanıyorum, ama yapmam gerekenleri yapamıyorum. Acaba inancım mı zayıf, yeterince inanmıyor muyum?" dedi.

"Evet, bu bir sebep olabilir. Seni engelleyen sebep bu mu, bilemem. İnancı tartacak bir terazim yok benim."

Gülümsedi.

Ben devam ettim: "Yetersiz iman zayıf pile benzer. Bir radyoya az enerjili bir pil takalım. Ne olur? Radyoyu açtığımız zaman bazı sesler duyarız, orada pil bulunduğunu anlarız. Evet, pil vardır, ama yetersizdir. Radyomuz ne haber verir, ne de türkü söyler. Zayıf iman da böyle. Kişiye, inanıp inanmadığını sorarsan inandığını söyler, fakat kendisinden beklenenleri yapmamaya da devam eder... Bununla beraber, inanıp da yaşayamamanın başka sebepleri de olabilir."

"Ne gibi?"

"İrade meselesi... Zayıf iradeli insanlar bir şeyleri yapmak isterler, ama yapamazlar. Gayret ederek iradeyi kuvvetlendirmekten başka çıkar yol yoktur."

"Bu zor olmalı...?"

"Evet, zordur, ama imkansız değildir... Bir de alışkanlıklar..."

"Nasıl?"

"Küçük yaşından beri inancı istikametinde yaşayan birini düşün. Bunu hayatının vazgeçilmez bir parçası haline getirmiş. O hayatı sürdürmek daha kolay gelir. Hep yapageldiklerini yapmazsa rahatsız olur, kendinde bir eksiklik hisseder. İlkokuldan itibaren her akşam eve gelince dersini tekrar eden bir talebe düşünelim. Onda akşam eve gelince ders çalışmak bir alışkanlık haline dönüşür. Ortaokulda, lisede, hatta üniversitede bile derse çalışmak, düzenli olarak ödevlerini yapmak onun için hiç de zor olmaz. Bu durum hep devam eder. Hayata atılınca da sorumluluk duygusu ve zamanında çalışıp görevini yapma alışkanlığı sürer gider. Oysa küçük yaşında böyle bir alışkanlık edinmeyen kimse, daha sonra lisede, veya üniversitede düzenli bir öğrenci olmak istese bile kolay kolay olamaz. Daha büyük bir irade göstermesi gerek... İşte inandıklarını yaşamak konusunda da durum hemen hemen böyledir."

Yüzünde ümitsizlik izleri belirdi: "İşim zor desenize..."

"Evet, zor. Ama imkansız mı? Hayır, mümkün. Alışkanlıklar terkedilebilir ve yeni alışkanlıklar kazanılabilir. Çevrene bak, güzel örnekler görebilirsin."

"Bunun kolayı yok mu?" diyor boynunu bükerek.

"Kolaylaştırmak senin elinde."

"Nasıl?"

"Arkadaşlarını iyi seçerek işe başla. Senin yapmak istediklerini yapanlarla geçir zamanını. Onların tavırları, halleri sana da tesir eder. İnsan etkileyen ve etkilenen bir varlık. Kime dostum diyorsan zamanla ona benzersin."

Derin derin düşünüyor.

"Beni olumlu yönde etkileyen arkadaşlarım var. Gerçi öbür türlüsü de var. Ama sizin bu tavsiyenize kulak vereceğim..."

"İyi olur."

Kaygı dolu bir sesle soruyor: "Ya inancım zayıf da bu durumum ondan kaynaklanıyorsa?"

"O zaman inancını kuvvetlendirecek bir çalışmaya başlamalısın. Bunun da en iyi yolu imanı kuvvetlendirecek, manevi hayatını canlı ve zinde tutacak kitapları okumaktır. İman da elbise gibi eskir, ya da demir gibi paslanır. Onu hergün yenilemek, parlatmak gerek. Tıpkı gücü azalan bir pili doldurmak gibi... Gündelik hayat insanın inancını yavaş yavaş tüketir, bazan farkına bile varamazsın bunun. Kesintisiz bir güç kaynağından enerji almak lazım."

Bir süre sustu. Arada bir göz ucuyla bana bakıyor, sonra yeniden kendi alemine dönüyordu. Çekingen bir sesle, "Merakımı bağışlayın," dedi, "hoşgörünüze sığınarak sormak istiyorum. Anlattıklarınız sadece kitaptan aktarılmış bilgiler değilmiş gibi geldi bana. Siz de benim yaşadıklarımı yaşadınız mı?"

"Evet, ben de yaşadım," dedim. Bir süre düşündükten sonra ekledim: "Hâlâ da yaşıyorum. İstersen fırsat buldukça gel, okuyalım, düşünelim, konuşalım, derdimize birlikte derman arayalım."

Bu cevabım onu biraz rahatlattı. Rahatlatmakla kalmadı, galiba ümidini de artırdı.

İstedikten sonra yapılamayacak bir şey yoktur..
Yeter ki bir yerinden başlanılsın..

Teşekkürler kardeşim. Çok anlamlı ve ders verici bir hikayeydi..

teşekkürler kardeşim


Serbest Kürsü

MollaCami.Com