Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


değersiz bir kimse

İskenderiye'de kıtlık baş göstermiş,halk yokluk içinde kıvranıyordu.Göğün kapıları kapanmış, yeryüzündekilerin çığlığı yedi kat arş'a ulaşmıştı.kuşların,balıkların ve karıncaların bile çığlıkları yükseldi arş'a.İnsanların gönül dumanı ve gözyaşları bulut olup yağmurlaşmıyordu.Bir damla yağmurun yağmadığı,ekinlerin sararıp kuruduğu,bir parça ekmeğe göz dikenin çok olduğu o yıl,İskenderiye'nin en zengin fakat en düşüncesiz ve erdemsiz kişisine çok el açıldı,çok diller döküldü.O denli ahlaksız ve terbiyesiz biriydi ki muhtaç olunan bu adam,bir moğol öldürecek olsa onu,kısas gerekmezdi.
Kıtlıktan usanan ve açlıktan güçsüz düşen bazi dervişler onun verdiği ziyafete gitmek istediler.Benim düşüncemi sordular.Uygun bulmadım ve şunları söyledim
"mağarasında açlıktan ölür,lakin köpeğin artığına tenezzül etmez aslanlar.Açlığa ve yolsulluğa razı olun.Alçağa avuç açmayın.Bir parça ekmek için onurunuzu satmayın.Feridun gibi zengin de olsa değer vermeyin ona.Değersiz bir kimse ipek atlas giyse bile beş para etmez.Duvarın üzerindeki yaldızlı boya gibidir onun gösterişli giysileri şaşaasıda buna benzer ŞİRAZLI SADİ


kıssadan hisse

MollaCami.Com