Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


" El Uzatmak "



“ EL UZAT “


Buhrana düşmüş, içi kararmış ve her yanını karabulutlar sarmış bir cana rastlarsan
görmezden gelme el uzat. Bir hardal danesi nisabında faydan dokunabileceğini düşün ve
bir dene en azından. Elini uzatmanla girdaptan kurtularak feraha erecektir, huzura kavuşmasına uzattığın el vesiladar olsun.

İçi sıkılmış, gözleri kararmış, karmakarışık duygularda ve bir uçurum kenarında bir cana rastlarsan görmezden gelme, neme lazım deme, el uzat! Uzat ki el aşağıya bırakmasın, yukarda kalması her bakımdan daha efdaldir diyerek ayaklarını sağlam bas yere ve tedbiride elden bırakma ki; ayağın kaymasın, olaki silkelediğinde dengen bozulmasın ve o nu kurtaracakken iki can birden uçurumdan aşağılara düşmesin, helak olmasın. Yaptığının yanlışlığını, canın emanet olarak verildiğini, o nu korumakla vazifeli olduğunu, canı ancak ve ancak verenin alacağını, kulunun ise böyle bir hak ve selahiyetinin olmadığını anlat ona. Bir can a faideli olmana uzattığın el vesiladar olsun.

Bilmeyen bir cana rastlarsan, görmezden gelme; bilmediğini “ Osmanlı Tokadı “ gibi
okkalı bir tokat olarak vurma yüzüne, bildiklerini anlatman gerektiğini düşünerek öğretici el ol. Bir hoca, bir öğretmen vakarlılığı ile yumuşak ve tatlı anlat bildiklerini. Hocası sen ol o bilmeyen cana. Her öğrettiğini yaşantısında uygulamaya başladığında, öğrendikleriyle bilmeye başladığında ve başkalarına da anlattığında her fayda ve iyilikten sana da sevaplar oluşacak devam oldukçada amel defterine sevaplar yazılacağını hatırla. Bu ecirlere uzattığın el vesile dar olsun.

Aç bir cana rastlarsan görmezden gelme, açlığını giderici ve doyurucu olmak için el uzat. H.Z. İbrahim Halulullah ı hatırına getir, misafirsiz sofraya oturmadığını düşün. O misafir ki; on rızıkla gelirde dokuzunu bırakır. Sana verilen onca nimetlerden bir cana da sen de veren ol. Cimri ve hasis olma. “ Veren el alan elden üstündür “ hiçbir zaman unutma bunu kendine dustur et. Alemlerin Efendisi Muhammet Mustafa peygamberimiz daha doymadan sofradan kalktığını unutma hiçbir zaman olsun unutma. Günlerce beraberindekilerle aç kaldıklarını, sefer de olduklarını ve o halde savaşa hazırlandıklarını unutma, ama sakın unutma, günlerce az bir yiyecekle orucuna devam ettiğini unutma, ama sakın unutma. Şimdilerde çeşit, çeşit yemekler, yiyecekler ve içecekler içinde yaşadığını bir değil bir çok aç canları doyurabileceğini unutma, ama sakın unutma. Aç canı doyurduğunda gözlererinin ışıdığını, yüzünün gülümsediğini göreceksin. Allah razı olsun, Allah bereket versin, hacı sofrası olsun ve Halil İbrahim Sofrası olsun dediğini duymaya uzattığın el vesile dar olsun.

Çıplak bir cana rastlarsan eğer, görmezlikten gelme ve nemelazım deme sakın el uzat.
Giydir tepeden tırnağa. Kat kat libasların var, adeta gardolaplar tıka basa dolu. O can da
giysin çıplak kalmasın, sevinsin. Kışsa mevsim onunda giyeceği kalın kazak, pardüsü, kaban,
mantosu olsun. Sen giyiyorsan çeşit çeşitse, renk renkse o canın da hiç değilse bir tanede olsa olsun. Giyindiren sen ol. Sevindiren sen ol. Hayır duasını almaya uzattığın el vesile dar olsun.

( benzeriz )


Serbest Kürsü

MollaCami.Com