Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Maneviyat Büyüklerinden Nükteler
- Oğlum öldü. Mezar taşına ne yazdırayım?
Behlül Dânâ şu cevabı verir:
- Şunu yazdır: "Dün altında olan çimenler bugün üstünde yeşerdi. Ey yolcu anla ki, şu toprak günahtan gayri her şeyi örter."
- Sen kendi işine bak, dermiş. Her koyun kendi bacağından asılır.
Bir gün sarayı pis bir koku kaplamış. Sebebini araştırdıklarında, üst kattaki bir odada bacağından asılı bir koyun bulmuşlar. Bu işi yapanı da keşfetmişler tabi ki: Behlül.
Halife, kendisini sıkıştırdığında:
- Gördüğünüz gibi, her koyun kendi bacağından asılır efendim, demiş. Fakat etrafı kokuttuğu için, herkesi rahatsız eder.
O sırada Halife tahtında olmadığı gibi odasında da yokmuş.
Fırsattan istifade eden Behlül Dânâ tahta geçip oturmuş. Biraz sonra koruma görevleri bakmışlar ki; tahtta biri oturuyor, onu hemen oradan aşağı indirmişler ve başlamışlar dövmeye.
Bir müddet sonra, Halife gelince bakmış ki, Behlül ağlıyor... Hemen sormuş:
"Niçin ağlıyorsun, ne oldu?" Halife, muhatabından cevap alamayınca koruma
görevlerine sormuş aynı soruyu: "Ne oldu buna?" Görevliler şöyle demişler:
"Ey Mü'minlerin Emiri, bu sizin makamınızda oturuyordu. Biz de akıllansın diye bir iki vurduk, o yüzden ağlar." Behlül, söze karışıp Halifeye şöyle demiş:
"Hayır! Ben o yüzden ağlamıyorum, senin için ağlıyorum. Ben ömrümde bir kez bu
makama oturduğum için bu dayağı yedim. Sen ki; her gün oturuyorsun,
acaba ne kadar dayak yiyeceksin?"